Yeni bir gün, yeni başlangıçlar ve yeni mutluluklar.. Bu mutluluk verici bir histi.. Yanımda gözlerini huzurla kapamış olan adama baktım olduğunda daha sakin görünüyordu...
"Şuna bir baksana.. Uyurken bu kadar masum olan adam nasıl olurda hem kibirli hemde sinirli olabilir? "
"Seni duyabiliyorum sarışın" gözlerimi kapatıp hemen yattım ve örtüyü üzerime çektim.
Yanımda kıpırdanmayla üstümden çekilen örtüyle gözlerimi iyice kapattım.
"Gözlerini açar mısın? Lütfen!"
Komutu üzerine gözlerimi açtım. Bu kadar mükemmel nasıl olabiliyordu?.Saçlarımı yavaşça okşadı ve sonra dudaklarımı öpmeye başladı bu masum bir öpücük değildi, bu açlık ve şehvetli dolu bir öpücüktü.
Ellerini yanağıma koydu benim ellerim ise onu saçlarını çoktan bulmuştu. Kulaklarıma dolan onun inleme sesiyle dahada sarhoş olmaya başlamıştım.
Dudaklarını dudaklarımdan ayırıp boynuma kondurduğu ıslak öpücükleriyle aşağı doğru inmeye başladı. Onu durdurmak için saçlarını daha hızlı çekmeye başladım.
"ç..çınar! " sesim boğuk ve inleme şekilde çıkarken o beni pek takmıyor gibi davranıyordu ve saçlarını çektikçe o bundan daha fazla zevk alıyor gibiydi. İrademin son kırıntılarını kullanmak için tekrar konuşmaya başladım.
"D.. Durmalısın lütfen! " olduğumdan daha güçlü çıkan sesimle boynuma keskin bir acı girdi ve bu şiddetli bir inleyişime sebep oldu.
"Boynunda küçük bir cennet var sanki çok güzel kokuyor.. Ömrümün sonuna kadar oraya başımı koyup huzurlu biri olabilirim" sonra o ısırdığı yere küçük bir öpücük bıraktı.
İçimdeki kıpırtılar kendini yeniden belli ediyordu ve kalp atışlarım aptal bir şekilde hızlı hızlı atıyordu.
"Bende seninle ömrümün sonuna kadar sana sarılarak burda olmayı isterim ama.. Biliyorsun ki işlerimiz var ve ben çok acıktım"
Küçük bir öpücük yanağına kondurdum ve hızla yataktan kalkıp güzelce esnedim.
Bugün hayat dolu bir enerjim vardı .. Bunda en büyük etkisi olan Çınar ise mızmız bir çocuk gibi söyleniyordu bu haline gülmemek elde değildi o sanki.. Bu haliyle fazla şirin gibiydi evet öyleydi hemde fazlasıyla.
Pencerenin önündeki perdeleri çekip içeriye güneşin girmesine izin verdim.
O ise örtüyü kafasına kadar çekip küfürlerini savuruyordu."Sarışın kapat şu perdeleri! Gözümü alıyor. "
"Hayır, kalkacağın yok beyfendi! "
Sert sesimden dolayı kafasını örtünden çıkarıp alt dudağını dişledi.
"Bana emir cümlesi kullanırken ne kadar ateşli olduğunun farkında mısın? "
Sözleri üzerine ters bakış atıp küçük çocuk gibi azarladım.
"Bugün neler yapacaksın? " sorgusu üzerine hafifçe gerildim, bugün sadece Berna hanımla görüşecektim başka planım yoktu.
"Berna hanım dün bana kahve teklifi sundu bende kabul ettim bugün buluşup birşeyler yapacağız"
Gözlerini gözlerime dikip huzursuzca kıpırdandı ama buna boşu boşuna anlam yüklemek istemediğim için geçiştirdim.
"Peki sen? " gözlerini kaçırıp, pencereden dışarıya baktı. Ellerini saçlarına gömüp huzursuzca bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...