KARANLIĞA ALIŞMAK.

5.4K 205 25
                                    

Gözlerimi dikip, sert bir tavırla beni arabaya bindiren Çınar'a baktım. Yüzsüzlüğünü yine yapıp İzmir'e kadar bizimle gelecekti ve ne kadar itiraz etsekte hastane odasında bağrışmaları üzerine galip gelmeyi başarmıştı.

Arabaya gelişi güzel şekilde oturtup kemerimi bağladı. Sinirli olduğum için hâlâ yüzüne bakmıyordum daha doğrusu içimdeki ben bakmak istemiyordu.

Derin bir nefes aldı ve yüzünü yüzüme yaklaştırarak yüzümü çevirmeme sebep oldu.

"Bana bak güzelim bana bak ki o yorgun gözlerinde bana olan kırgınlığını hatırlayım ve kendimi sana affettireyim"

"Seni affetmeyeceğim! Beni başka birine ittiğinden beri seni anlamaya başlamıştım ama bu kadarını beklemiyordum ama olsun oyunlarından çok öğrendiğim var "

Ani çıkışım ve birazda olsa sert çıkan sesim onu afallatmıştı. Umursamadan hafif kıkırdayıp ona baktım.

"Gidelim artık sıkıldım " tek mimiğinin ve hiç bir ifade vermemesi dahada canımı sıkıyordu kendini affettirmek isteyen insan ısrarcı olurdu çabalardı. Ama o bazen umrunda değilmişim gibi davranıyordu ve bu fazlaca canımı yakıyordu.

Bedeni tüm heybetiyle hâlâ karşımda cesur ve ifadesizce bana bakıyordu.

"Lütfen bana öyle bakma! "

Kahverengi gözleri o kadar yoğun ve ifadesiz bakıyordu ki kendimi boş işe yaramayan biri gibi hissediyordum.

Yavaşça yerinden kalktı ve hiç birşey demeden kapımı kapatıp şöfor koltuğuna geçti.

Arabadaki sessizlik son derecede kendini belli ediyordu. Ne benim onunla fazla konuşabileceğim cümlelerim vardı nede onun beni önemseyip bana kendini affettirmek için kullanacağı cümleleri vardı.

Arabanın sessiz bir şekilde yola koyulmasıyla birlikte başımı cama yasladım.

Dışarda yavaş yavaş yağan yağmur tanecikleri cama sessiz bir şekilde vuruyordu.

Açılan klimayla birlikte Çınar direksiyonu bırakmadan bir elini arka koltuktaki yünlü şala attı.
Ve usulca çekti.

Arabayı hafifçe sağa çekip şalı bacaklarıma örttü.
Bu yaptığına kahkaha isteğimi bastıramadan yavaşça kıkırdamaya başladım.

Ne olduğunu bilmediği için sadece yüzüme bakmaya tenezzül etmişti.

"Ne oldu? "
Soru soran bakışlarına karşılık omuzlarımı silktim.

"Bacaklarım acıdan ve Kasılmadan başka hiçbirşeyi hissetmiyor Çınar farkında mısın? Ne soğuğu ne sıcağı! "

Yüksek sesle çıkan sesime karşılık kaşlarını çattı.
Hırsımı daha fazla almak için ellerimi bacaklarıma hızla vurmaya başladım.

Şuan delirmiş gibiydim ama gerçekten dünyam onun yüzünden tepetaklak olmuştu..
Umursamaz tavırları, arsızlıkları hep banaydı başka hiç kimseye.

"Görüyor musun? Senin yüzünden sonra hiç birşeyi hissetmiyorum acıdan başka. "

Bağrışımı sonunda dindirmiş bir şekilde yüzümü ellerimle kapattım.
Derin bir nefes alıp dolan gözlerimi kırpıştırıp gözyaşlarımı yok etmeye çalıştım.

Ağlamak yoruyordu başka etkisi yoktu insanı acizleştiriyordu.

Elleri ellerime dokununca ensemdeki tüylerin diken diken oluşunu hissettim.
Hızla ellerimi çekip ona fırsat vermeden konuşmaya başladım.

PSİKİYATRİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin