Koltukta yaygan bir şekilde oturmuş ve dik bakışları yüzünden tedirgenliğim artmıştı ve içimdeki tarfisiz bu his saf korkuydu.
"Neden burdasın? "
Sessizliğin baş gösterdiği odada benim konuşmamla belirli bir saniye olsada kısa sürmüştü.
Yeşil gözleri derin dipsiz bir girdaptı adeta ve ruhumu alıp çekiyor gibiydi. Ama oysaki onlar kahverengi gibi değildi. Daha doğrusu benim gözlerim kahverengiden başkasını görmez olmuştu.
Yüzündeki silik gülümsemeyle birlikte yüzümdeki her ize bakarak iç çekti. Sanki acı çekiyormuş gibi.
Yayvan bir şekilde oturduğu koltuktan kalktı ve ağır adımlarını yanımda bitirdi.
Yatakta boşluk olan yere geçip yanıma yanaştı.
"Özür dilerim " derin bir nefes aldı. İçimde ona karşı acıma duygularının yeşerterek.
Ben kimseye uzun süreli küs kırgın kalamıyordum bazen o anki ben sevdiğim insana uzun süreli küs kalırdım.Çınar'dan daha iyi olduğunuda biliyordum lakin onun bana yaptıkları aklıma gelince yumuşak kalbim katılaşıyordu. Oysa ki onun suçu beni Çınar'ın yüzünden dövmekti hemde öldürüsüye. Peki beni ölüme süren Çınar'dı tüm hata onundu belkide . Yinede Cem'i affedecek bir sebebim yoktu çünkü bana yapılanlarıda asla unutmazdım.
Bazı duygularım Çınar için sevgi beslemeye bile başlamıştı ama şimdi o küçük sevgide bu olaydan sonra yavaş yavaş kayboluyordu.
Ben onun hayatına neden girdiğimi yavaş yavaş unutmuştum ama şimdi bu olaydan sonra ise herşeyi yeniden zihnime kazıdım artık onun hayatında ne için olduğumu biliyordum.
O benim deneğimdi.
başarım için gerekli bir hastaydı. Usulca kafamı kaldırdım sert gözlerimle ona bakıp hafifçe öksürdüm."Canımı yaktın, yüreymiyorum ve gelmiş özür mü diliyorsun? "
Sitemkar dolu sözlerim karşısında sertçe yutkundu ve bana dik dik bakan bakışlarını kaçırdı. Oda biliyordu, bana neler yaptığını.
"Şimdi sana gelip af dilemem saçmalık ama ben seni uzun süredir tanıyorum ve.. Kalbin beni affedecek bunu hissedebiliyorum "ses seviyesi fısıltıyı andıracak şekildeydi.
Herkes beni benden daha iyi tanıyor olmuş ama ne hissettiğimi bilmiyolardı.
Ben ne ara bu kadar aciz olmuştum?"Ben ikinizi hayatımda görmek istemiyorum. Ne çınar'ı ne de seni anlıyor musun? "
"Çınar'ı affetmeyebilirsin ama beni affetmek zorundasın. Sana bazı gerçekleri gösteririm. Sana benim iyi tarafımı gösteririm"
Ben onun iyi tarafını istemiyordum ki ben Cem'den değil Çınar'dan istiyordum. Eğer bana bugün iyi davrandığı gibi başka zamanlarda davransaydı ben herşeyi görmezden gelirdim.
Eminim ki kalbim onun bana her yapacağı hatayı zorda olsa çabuk affedecekti."Ben hiçbir şey istemiyorum ikinizdende en azından şu tedavi sürecine kadar."
"Tedavi sürecine kadar yanındayım ve yanından ayrılmayacağım."
Dibimde olduğu halde iyice yanaştı ve ellerimi avuçlarının içine aldı.
Önce öptü ve sonra okşadı. Kalbimin içi cız ediyordu sanki. Bedenim yorgunluk ve üzüntü içinde başka şeylerle savaşıyordu.Bunu niye yapıyordu ki?
herkes bana bunu niye yapıyordu ?
Aklımı karıştırmak için mi? Yoksa daha fazla kırmak için mi? Daha fazla can yakmak için mi?Benim canım zaten yanıyordu ve daha fazla kırılıyordu. Artık bende bıraktıkları bir iz vardı önce sarsıntıyla ruhumda bıraktıkları yaralar şimdi ise bedenimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...