"Herkes değişebilir zamanla " söylediği cümlelere alayla kahkaha attım."Hayır herkesin içinde değişmeyen küçük birşey vardır " telefondan bir kaç hışırtı geldi ve derin nefes alışını duydum.
"Yanılıyorsundur olamaz mı? Belkide o gün yaşadıkların tamamen yanlış anlamaysa ya dedikleri gerçekten doğruysa? "
Sesi bitkin gelen Egemen'i daha fazla yormamak adına tekrar konuşmaya başladım.
"Eğer gerekli bir açıklaması olsaydı bana en baştan söylerdi,beni kullanmazdı. Lütfen beni daha fazla oyalama ne ona nede ihanetlerine katlanabilirim artık. Yaptığı herşey hâlâ kalbimde derin bir şekilde acısı duruyor."
Onu unutmanın hiçbir yolu yoktu zaten önce aklımda sonra kalbimden sonra ise onu canlandıran küçük bir kişi vardı hayatımda.
Azda olsa ona benziyordu ve ona ait ve tek şey oymuş gibiydi. Ona o kadar çok değer veriyordum ki dünyanın en kıymetli hazinesiymiş gibi.
"Peki ona onu söylemicek misin? "
İçimdeki ince sızı baş gösterdiğinde sertçe yutkundum. Nasıl yapardım ki? Nasıl söylerdim? Onu benden alırdı belkide. Biliyorum bu bencillikti ama çocuğumu asla ona göstermeyecektim.
"H-hayır " kekeleyerek verdiğim cevab bile beni ikilemde bırakıyordu. Heran yanına gidip sığınabilirdim ona zor dönemlerimde yalnızdım ama yeniden yanımda olabilirdi belkide korktuğum şey ise aynı ihanetleri yaşamaktı.
Olmaz,yapamazdım ben bundan sonra bana değil hem bana hem çocuğuna zarar verebilirdi.
"Elbet bir gün ortaya çıktığında daha kötü olmayacak mı ?"
Sorusuna karşılık cevap vermedim. Kesinlikle öyle olacaktı ama bunları bana yapmadan önce düşünecekti.
"Daha fazla konuşmak istemiyorum Egemen hem Defne'nin uykusuda geldi "
"Peki o zaman tekrar arıcam ve böyle kaçamıcaksın fıstığı öp yerime "
Telefonu kapatıp televizyonu gözlerini büyüterek izleyen kızıma baktım.. Burdan hali komik gözüküyordu.
"Ama ama anne daha bitmedi" mızmızlanmasına karşılık somurttum.
"Anneyi üzüyorsun ama hem Cem abini arar akşam çikolata almamasını söylerim ona göre küçük"
Somurtup televizyonu kapattı ve paytak adımlarla yanıma yaklaştı.
Onu kucağıma alıp odasına götürdüm ve yatağına koyup uyuması için kitap okumaya başladım.
"Anne babamı rüyamda sence görebilir miyim? " bütün kanımın çekildiğini hissettim ve kalbimin hızlı hızlı atışını görmezden geldim. Gözleri kapanmamak için direnen kızımın saçlarını okşadım buna dayanamayıp gözleri kapanınca gülümsedim.
"Onu rüyanda görmene gerek yok bebeğim anne sana onu getirtecek"
Burdan devam edicek gençler ilk bölümden spoi zaman buldukça yazıcam sorularınız varsa yorum atın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PSİKİYATRİS
Non-Fiction"Bunlar senin izin "dedim yüzümde zamanında bıraktığı cam parçacıklarını izini göstererek. "Mutlu olman lazım beni nasıl öldürdüğünü kafayı sıyırmamda bana öncelik olduğun için "dedim gülerek ve gözümden akan yaşı silerek. "Sarhoşsun "dedi o kadar...