BULANIK

4.7K 191 11
                                    

Ayıldığımda ilk gözüme çarpan şey revir gibi bir yerde olduğumdu. Ama görüşüm o kadar berbattı ki...
Gözlerimi kırpıştırmak istedim ama sol gözüme saplanan inanılmaz acıyla inledim.
"Bade?" Sesi tanıyamadım ve gözümden bir damla yaş aktı. Ne olduğunu hatırlamıyordum ama sol gözüm açılmıyordu.

"Alo. Şimdi uyandı."

"....."

"Evet şuan canı yanıyor sanırım,hareket etmiyor."

"....."

"Herneyse kapatıyorum. Doktoru çağıracağım."

Telefonu kapattıktan sonra hala kim olduğunu çıkaramadığım kişi dışarı çıktı ve dediği gibi birini çağırdı.

"Evet Bade'cim. Şimdi göz ve çevresini temizleyip pansuman yapacağım. Biraz acır ama dayanmaya çalış,anlaştık mı?" diyen doktoru duyduğumda tepkisiz kaldım ama istemeden gözümden yaş akıyordu.

Doktor pansumana başladığında acıyla inledim ve elim istemsizce doktoru durdurmak için eline gitti.

"Tamam,acıdıysa daha dikkatli olacağım." Elimi elinin üstünden çekti ve yan tarafa koydu.

Ağlamak istiyordum ama kullandığım her mimik bıçak gibi yüzüme saplanıyordu. Çok rahatsız ediciydi. Ellerimi yumruk yaptım.

Doktor temizlemeye devam ederken birden biri, yumruk yaptığım elimin üstüne elini koydu. Yumruğu hafifçe açtı ve avucunun içine aldı. Kim olduğunu merak edip doğrulmak istesem de şuan onu yapabilecek durumda değildim.

Pansuman bitip gözüm sargı beziyle kapatıldıktan sonra doktor geçmiş olsun dileklerini iletti ve odadan çıktı.

Doğrulmaya çalışırken biri sırtıma destek vererek beni kaldırdı ve tek gözümle ona baktığımda tekrar bulanık bir görüntü gördüm. Benim sağ gözümde astigmat vardı!

"Kimsin?" diye sordum göremediğim için sıkıntılı çıkan sesimle.
"Nasıl kimim? Beni hatırlamıyor musun?" Ah. Kendini filmlerde falan sanıyordu herhalde karşımdaki kişi.
"Hayır o kadar da değil. Astigmatım var benim. Sağ gözüm net görmüyor ve görmek için çabalayamıyorum çünkü gözümü kıstığımda acıyor." diye açıkladım.
"O zaman kim olduğumu bilmeyiver." Eğer soruyu ben sorarsam cevaplar bu kadar mantıksız olurdu tabii. Sesini dikkatli dinleyip kim olduğuna karar vermeliydim.

Beraber hastaneden-revir değil hastaneymiş-çıktık ve arabaya bindik.

"Gözüme ne oldu?" diye sordum ama sorar sormaz kafamda tam olarak olay sahnesi canlandı. Kavganın arasına girmiştim ve o 2sinden biri bana yumruk atmıştı. Ya da gülle...

"Sen mi vurdun bana?" diye sordum ama yan tarafa bile dönemiyordum. Biri bana, yumruk yedi diye bu tarz hareketler yapsa "Ne kadar abarttı bu da ya?" falan derdim ama gerçekten attığı yumruk yüz felci yapmıştı bende.

"Neden araya giriyorsun sen de? Kafasızlığını her yerde göstermekten çekinmiyorsun gerçekten." dedi sinirli sesiyle.Pislik Uray. Nasıl tanıyamadım o aşırı erkeksi yabani ve pürüzsüz sesini acaba! Ne diyorum ben ya? Gözümdeki sargı kesin kafa yaptı.

"Sen varya,tam devsin hatta orman kaçkınısın. Bir kıza yumruk atıyorsun ha şimdi sen görmedim dersin. Tamam görmedin ama avm'ye gelip kavgaya çağırmak ne? Çağdışı hareketlerinin sonu yok." dediğimde güldü ama sinirli ve ne diyeceğini bilemeyenlerin gülme şekliydi bu.

"Sen, Bade Hanım. Eğer o Enis götüyle randevuya çıkmasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı." Of saçlarımı yolmak istiyordum ya!

"Sanki ben çok mu istedim gitmek? Hem ne randevusundan bahsediyorsun ya? O benim arkadaşım." dediğimde kafasını alay edercesine salladı.

"Evet. Küçük kızımız o kadar saf ki. Arkadaşın falan degil.Senin arkadaşın yok Bade." deyince göremediğim halde sinirle koluna daldım ve kollarındaki kasları sıkmaya bir nevi cimciklemeye başladım.

"Aah!"diye inleyip arabayı aniden durdurdu ve hafifce sarsıldım.

"Bade!" diye kükredi ama bu sefer korkmamıştım.
Dil çıkardım canıma susamış gibi ama bu onu güldürdü.

"Nereye dil çıkardığını biliyor musun?" dediğinde hala gülüyordu ve camı açtı.

"Sana çıkardım.Göremediysen al bir da-" diyemeden eliyle ağzımı kapattı.

"Ehliyet ruhsat lütfen."

"Tabii." dedi Uray.Bende acıya rağmen gözlerimi kıstım ve camda gerçekten bir trafik polisinin bana doğru garip garip baktığını gördüm.

Uray hala gülüyordu ama o kadar farklı bir gülüştü ki benimle alay ediyordu resmen. Büyük ihtimalle bir trafik polisine dil çıkarmıştım ve rezil olmuştum. Kafamı aşağı eğdim.

"Kendisi tam göremiyor da." dedi Uray bana acır gibi bir ses tonuyla.

"Geçmiş olsun. Devam edebilirsiniz." dedi polis ve Uray arabayı tekrar çalıştırdı.

"Garip bir karaktersin Bade.Ve ilgimi çekmeye başlıyorsun."


Bir günde 2 bölüm olunca bu biraz kısa oldu yine :) Yarıyıldan sonra haftada ancak 1 bölüm yayımlayabileceğim maalesef. O yüzden yarıyılda bol bol bölüm yazmak istiyorum :)) ^^
Iyi Okumalaaar :*

İçimdeki Sen #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin