Sayılmaz

4.6K 182 17
                                    

"Bade abartıyorsun."

Evet tam 2 gündür odadan çıkmıyordum ve Uray bu süre içinde 2 kere kapıma gelmişti hatta bir gece uyurken hayal meyal odaya girip beni kontrol ettikten sonra tekrar kapıyı kilitledigini falan hatırlıyordum ama tam emin olamıyordum.

"Bu inadın geçecek mi yoksa ömür boyu orada kalmayı mı düşünüyorsun?" Poyraz 'ı, beni odadan çıkarsın diye çağırdıgını biliyordum. Pislik. Dudakları dudaklarıma hic istemediğim bir şekilde değmisti. Beni öpmüştü. Hemde ne romantik bir öpücüktü ne de anlamlı. Boştu.

"Dondurma yiyorum bak suan?" Istemeden de olsa tebessüm ettim. Poyraz görünüsünün aksine çok eğlenceli,komik ve çocuk gibi bir tipti. Tabi yerine göre. Yani o da Uray gibi dengesizdi. Neden Uray'la kıyasladım ki şimdi ben?

"Imm...Baya karamelli suan bu ve ben bitirmemek için zor tutuyorum kendimi." Gülümsemem derinlesti. Dondurmayla beni dışarıya çıkaracağını düşünüyordu. Pekala gerçekten onun icin çıkabilirdim. Hem açtım hemde o dondurmaydı.Karamelli. Nefsim beni yenmek üzereydi.

"Ya Bade sensiz zevk alamıyorum ama. Hadi dondurma yiyelim bak eriyor." Uray evde miydi bilmiyordum. O burdaysa yüzünü görmek istemiyordum. En azından şimdilik.

Çıkmak için ayaklandım ama sonra aynadaki görüntümle karşılaştım. Ufak çaplı bir şok geçirdim ve bir süre öylece bakakaldım. Saçlar yağlanmıştı ve pijamam buruş buruştu. Kısaca berbattım. Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim.

"Donduuuuuurrrmaaa!" Garip bir melodiyle hem yiyor hem de bana yediğini duyuruyordu. Bir an kendime güvendim ve görünüsümü onemsemeyerek kapıya uzandım. Kilidi çevirdim ve Poyraz'la gozgoze geldim.

Benim aksime gayet bakımlıydı. Lacivert bir kazak ve siyah bir pantolon giymisti ve kokusu...Temiz ve iyi kokuyordu. Ağzında kaşıkla kafası sola hafifce yatık bir şekilde alttan alttan bana bakıyordu ve beni kısa bir an için süzdü ama sonra tekrar bakışları gözlerime odaklandı.

"Görmemiş varsayacağım. Banyoya girmek için tam olarak 10 saniyen var." Gözlerim irilesti ve hemen ondan uzaklasmaya ve banyoya dogru ilerlemeye başladım. Cok komikti. Ama açıkçası minnettardım çünkü cidden kötü görünüyordum. Rahatsız olduğumu anlamıştı. Ya da o rahatsız olmuştu. Herneyse.

30 dakikada duş aldıktan sonra odama ilerledim ve yeni pijamalar giyip alt kata indim. Poyraz mutfakta sandalyede oturuyordu ve elindeki telefona bakıyordu. Kapıdan girdigimi görünce bana döndü ve tekrar süzdü.

"Daha iyi." dedi ama bu sefer gülümsemedim.

"Çok mu berbattım?" dedim. Biraz kırılmış mıydım? Ama çocuk ne desin yani o halde.

"Hayır. Ama senin o halde rahatsız olacağını bildiğim için ve seni o şekilde görmemi istemeyecegin için görmemezlikten geldiğimi söyledim. Yoksa Bade her zaman Bade." utanarak gülümsedim ama Bade her zaman Bade ne demekti ya?

"Nasıl yani?"

"Hadi yemek vakti. Çürümüşsün içeride, yüzün solmuş. Bak sana makarna yaptım. Domatesli,sen seversin. Sonra da dondurma. Ama dondurmanı benimle paylaşmak zorundasın ona göre." dedi ve gülümsedi.

"Söz veremeyecegim." dedim ve önümde duran makarnayı daha da yakınlastırarak yemeye başladım.

Makarnayı bitirdigimde karnım ağrımıstı çünkü fazlasıyla doldurmustu tabagımı.

"Beğendin mi?" Meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Hemde nasıl. Doymak bilmedim."dedim ona gülümseyerek.

"Evet farkettim ama emin olmak istedim." dedi arkasına yaslanıp kollarını kavustururken bilmiş bilmiş.

"Yok canım." diyerek masaya kollarımı koydum bende.

Bir süre sessizce masaya baktık. Ikimiz de bir şeyler düşünüyorduk. Ben, Uray'la olan şeyi düşünmek istemesem de sürekli aklıma geliyordu ve huzursuzlanıyordum. Şuan evde olmaması benim için büyük bir lükstü.

"Bir şeyler duydum?" dedi Poyraz hiç beklemediğim bir anda.

"Ne gibi şeyler?" Yanaklarım dakika bile geçmeden kızardığını belli edercesine yanmaya başlamıştı.

"Dile getirmeli miyim? Ilk aklına gelen şey desem açıklayıcı olur mu yoksa?" Sesine bir soğukluk girmişti. Kafamı eğip parmaklarımla oynamaya başladım.

"Konuşmak istemiyorum." dedim ama bu konu böylece kapanırsa içim içimi yiyecekti.

"Öpüştünüz?" dedi sanki son bir umut böyle bir şeyin olmadığına inanmak ister gibi.

"Hayır. O beni kendi devsel yöntemleriyle susturdu. O kesinlikle bir öpüşme değildi çünkü ne o ne de ben bir sey hissetmedik. Duygusuzca susturmaya çalıştı ama yaptığı şey onun için küçük olsa da benim en ozel anlarımdan biri olacak ilk ö-" Evet ilk kez biriyle öpüştüğümü Poyraz'la paylaşmak istedigimden emin degildim ama tabikii de pot kırmıştım. Yine.

"Ne yani? Ilk kez mi? Yani...daha önce öpmedin mi? Hiç mi?" Suratındaki o cocuksu ve şaşkın ifadeye baktım ve tepki vermedim. Omuz silktim.

"Hayır. Bu sayılmaz. Bu bir şey değildi. Kabul etmeyecegim çünkü ilk öpücük özel olmalı." dedim ama böyle konuları bırakın bir erkekle konusmayı daha hemcinslerimle bile konusmamıştım.

"Sayılmaz mı? Bazen cidden beni güldürüyorsun Bade." Gulumsemisti ama neseden uzak bir gülümsemeydi. Zoraki.

"Hayatta tutunacağım cok sey yok. Böyle ayakta kalmaya çalışıyorum. Hayallerimle. Belki hiçbir zaman hayalini kurduğum şeyleri yaşayamayacağım. Boş gelip boş gideceğim. Arkamda benim için üzülecek,gözyaşı akıtacak tek bir kişi olmadan... Aslında daha iyi. Kimseyi üzmek istemem ben. Yani gidişiyle beni üzecek kimsem de yok. Bazen şu koca dünyada tek olduğuma çok üzülsem de alıştım sanırım. Hayallerim komik geliyor bide. Abartıyorum çünkü." Gözlerim dolarken kendimle dalga geçercesine gülümsedim.

"Diyorum ki kendi kendime 'oha yani Bade mutlu ol dedik ama bu kadarı hayale bile fazla' sonra moralim bozuluyor. Icimdeki dünyada boğuluyorum. Gitmek istiyorum. Kurtuluş yolu arıyorum ama kendimi yine yanlız başıma öncekinden farklı bir yerde buluyorum. Değişen tek şey mekan,saat... Yanlızlık hep bâki. Ne zaman pes ederim bilmiyorum. Yaşamak için yaşamaktan çok sıkıldım." Gözlerimi yumdum ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. Şuan Poyraz deli olduğumu düşünüyor olabilirdi. En kötü beni yine yanlız bırakırdı. Kendi halime. Nereden gelmiştim ki ben bu konuya? Ama ilk defa birine açılmıştım. Şimdi şu kapıdan çıkıp gitse bile ona teşekkür edip minnet duyardım. Beni dinlemişti ve gercekten biraz daha rahatlamış hissediyordum.

Birden güçlü kollarını bana uzattı ve sandalyemi kendi sandalyesinin yanına çekti. Kolunu omzuma attı ve kafasını da başımın üstüne koydu. Kafamı kaldırıp ona baktım.

"Yanlız değilsin. Artık değil. Hayallerini tek tek gerçekleştirecegim,Bade. Seni bu hayata dahil edecegim. Sana seni değerli hissettirebilecek her şeyi yapacağım. Gezdirip gülmeni sağlayacağım. Ve en önemlisi de...Seni seveceğim."

İçimdeki Sen #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin