İZLENİM

7.2K 282 20
                                    

Yurda geldiğimde nefes nefeseydim. Bileğimi nasıl sıktıysa hala parmak izleri duruyor ve sızlıyordu. Enis'in de nasıl oldugunu bilmiyordum. Bileğim bu kadar acıyorsa onun nasıl hissettiğini düşünemiyordum.

Hemen üzerimdeki formadan kurtuldum ve rahat pijamami giyip saçımı topuz yaptım. Uykum vardı ama kafamdaki düşünceler uyumamı engelliyordu. Yine de zoru başardım ve uykuya daldım.

Kalktığımda hala gece olmalıydı çünkü Didem de uyuyordu. Kalktım ve su içip tekrar yattım. Yarın okula gitmem gerekiyordu ve ben gitmekten deli gibi korkuyordum.

Sabah alarmın sesiyle degil de Didem'in sesiyle uyanmak günümün nasıl geçeceğini gösteriyordu sanki. Cırtlak sesiyle şarkı söyleyip dans ediyordu. Doğrulup ona baktığımda hemen sustu ve "ne?" dercesine başını salladı. Gözlerimi devirdim. Sesi felaketti.

Hazırlandım ve istemeye istemeye yurttan çıktım. Okulun önüne geldiğimde korkumu içime gömdüm ve içeri girdim. Herkes olmasa da birçok kişi bana bakıyordu. Bu beni daha da germişti. Sınıfa girdiğimde Enis sınıfta değildi ama Dev'in 2 arkadaşı sınıftaydı. Başka da kimse yoktu. Didem neredeydi? Onları sınıfta görünce hemen kapıya yöneldim ama 1.90lık dev kapının önünde dikilmişti ve çıkışı tamamen engelliyordu. Ne yapacağımı bilemeyerek geriye dogru adım adım yürümeye başladım.

"Aptal mısın sen? Bana yumruk atıp hiçbir sey olmamış gibi davranmamı mı bekliyordun?"

"Kendimi savunuyordum. Sen ne sandın? Sen zorba gibi beni sürükleyeceksin bende hoplaya zıplaya peşinden mi geleceğim?" Korkuyordum ama kuyruğumu dik tutmalıydım.

"Vay,dillenmişiz."

"Derdin ne ya? Yani eğer bir derdin varsa burada söyle,kısa kes," diye bağırdım.

"Evet bir derdim var!" diye bağırdığında irkildim. Pekala,sanırım o da bunu gördü. Kahretsin.

"Seni senden bile iyi tanıyorum ve sadece-" Pekala bu lafı beni korkutmuştu.

"Ne demek istiyorsun?"

"Sana tek bir şey söylüyorum. Enis'ten uzak dur. Eger yaşadıklarını tekrar yaşamak istemiyorsan tabii."

Şuan dilim tutulmuş bir şekilde ona bakıyordum. O da bakışlarıma karşılık veriyordu. Bir süre sonra 2 arkadaşına işaret verdi ve sınıftan ayrıldılar. Öylece yerimde kalakaldım. Beni nasıl tanıyabilirdi ki? Ne yaşadığımı nerden biliyordu? Bir an gözlerim doldu ama sınıfa giren ogrencileri gördüğüm an kendimi toparladım ve lavaboya gitmek icin sınıftan çıktım. Hızlı adımlarla ilerlerken Enis 'e çarptım.

"Günaydın fıstık."  Dün olanlar yaşanmamış gibiydi. Yine.

Gözlerinin içine bakmadan "Günaydın," diye mırıldandım ve yan tarafa geçip yoluma devam edecektim ki tekrar önüme gecti.

"Bir sorun mu var?"

'Evet. Bir sorun var. Nasıl hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsun? Dün olanlar neydi bana açıklar mısın?' Sesim sinirli çıkıyordu.

'Aa dün olanlar...Nasılsın? O hayvan seni nereye götürdü? Çok özür dilerim,o sırada cidden nefes alamıyordum."

"Bir yere goturemedi. Yumruk attım ve kaçtım." Yüzünde bariz bir şaşkınlık ifadesi oluştu. Ama sonra kahkaha atmaya başladı.

'Nn...ne....naptım dedin?' Kahkahaların arasında konuşmaya çalışıyordu.

"Yumruk attım. Ne yapacağımı bilemedim işte."

"Demek Uray'a yumruk attın ha," deyip tekrar gülmeye başladı. Kaşlarımı çatmış öylece ona bakıyordum.

"Kendine dikkat et bence. Ve sana bir tavsiye,bir daha sakın ona yumruk atma."

Bir anda tekrar gerildim. Enis hakkında bir şeyler söylemişti. Ondan uzak durmamı söylemişti. Ona güvenmiyordum tabiki ama bu dedikleri Enis'e karşı biraz daha tedbirli yaklaşmama neden oldu.

"Herneyse. Ondan korkmuyorum." Aslında deli gibi korkuyordum ama bunu bilmesine gerek yoktu.

'Korkmana gerek yok. Sana zarar vermesine izin vermem."

"Kimsenin korumasına ihtiyacım yok benim."

Tekrar yüzünde bir gülümseme oluştu.

'Ona ne şüphe. Yardım amaçlı. Çift yumruk tek yumruktan iyidir." Göz kırptı. Ben de hafif bir tebessümle karşılık verdim.

Sınıfa Enis'le beraber girdik. Bana bir şeyler anlatıyordu. Aslında dinliyordum ama sınıfta Uray'la göz göze gelir gelmez söylediklerini işitemez oldum. Bana yine o delici bakışlarıyla bakıyordu. Dediğini yapmamıştım. Enis'ten o dedi diye uzak durmalı mıydım? Bilmiyordum.

Kafam karışık, ne yapacağımı bilemez halde sırama gectim ve ders başladı.

Bu bölüm pek içime sinmedi açıkçası. Ama yb yayimlamak istedim çünkü bu hafta cok yoğunum. Umarım beğenirsiniz :^^

İçimdeki Sen #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin