KESİT1

2.4K 54 8
                                    

Dışarı çıktığımda tekrar onunla karşılaşmayı beklemiyordum. İstemeden gözlerimi devirdiğimde gülümseyerek kafasını kaşıdı. Aniden karşımdaki manzaraya bakakaldım. Hayır tabi kii ondan bahsetmiyorum. Bu gece dolunay vardı ve tam şu an arkasında kalıyordu. Gözleri gökyüzüninkiyle tıpatıp aynı renkte üstelik sanki bir yıldızı da içine kondurmuş gibi bana bakarken karanlıkta daha koyu duran saçları tuvale vurulmuş başka bir renkti sanki.Cebimden telefonumu çıkarırken elimle durmasını işaret ettim.

"Ne old-," dediği an "şşt," diyerek onu susturdum. Ağzı bir süre açık kalsa da daha sonra kaşlarını çatarak bana "hayırdır?" gibisinden bir mimik yaptı.

Telefonumu en iyi şekilde pozlamak için şekilden şekile sokarken kaşları havalandı.

"Sakın bozma." Kaşları tekrar çatılırken yüzünde alaycı bir gülümseme belirmişti.

"Ee...Napıyorsun acaba?" Telefondan gözlerimi ayırmadım ve tam istediğim gibi bir poz yakalayınca direkt tuşa bastım.

"İşte,oldu." Sırıtarak telefonumu tekrar arka cebime koyduğumda hala bir cevap beklediğini farkettim.

"Ne?"

"Asıl sana ne? Ne yaptın az önce?"

"Seninle bir alakası yok. Estetik anlayışıma çok uyan bir kare yakaladım ve ölümsüzleştirdim."

"Peki bunun benimle alakalı olmayan kısmı tam olarak neresi?"

"Tam olarak sensin. Ha yandaki ağaç ha sen. Fazla büyütme," deyip tatlı tatlı gülümsedim ama o ifadesini bozmadı.

"O zaman bir saniye," diyerek telefonunu çıkardı ve benim kadar uğraşmadan fotoğrafı çektiğini belli eden sesle beni çekti.

"Hey,napıyorsun?" Cırlayarak yüzümü kapattım ve sonra direkt yanına giderek telefonu almaya çalıştım ama aramızdaki boy farkından dolayı ulaşamadım.

"Benim estetik anlayışım da bu işte. Tam olarak sen. Her halinle, her zaman, her yerde sen. Sadece sen."

İçimdeki Sen #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin