SOĞUK

5.8K 241 34
                                    

Kafasını kaldırmasıyls benim koşmaya başlamam bir oldu. Ödüm patlıyordu. İsterse bana çok kötü şeyler yapabilirdi. Nefes alamasam da koşacaktım. Ama dezavantajlıydım. Hem bacak boyu benimkinin 2 katıydı hem de çok yorgundum. Beni kesin yakalayacaktı.

Aşağı indigimde artık cidden nefesim kesilmişti. Şu lanet okuldan çıkmak istiyordum artık. Merdivenden destek alarak eğildigimde arkamdan bileğimi tutup kendine cevirdi.

"Seni daha önce uyarmıştım,"dedi ve gözleri alev alev öfkeyle doluydu.

Birden gülmeye başladım. Evet delirdim sanırım.

"Ne yapıyorsun?" dedi ama hala bilegimi tutuyordu. Kafası karışmıştı.

"Gülüyorum,"diye cevap verdim ama kahkahalarım yükselmişti. Uzun zamandır bu kadar cok gülmemiştim. Espri anlayışım da baya değişmişti gerçekten. Artık korkunç şeylere gülmeye başlamıştım.

"Kes şunu,"dedi ve bence onu tedirgin etmiştim.

"Ke-kesemi-" demek istedigim sey kesemiyorum'du ama bu çıkmıştı ağzımdan.

Beni aniden ittirdi ve duvarla arasına sıkıştırdı.

"Şunu.hemen.kes." Teker teker söylemişti. Gülümsemem aniden yüzümde soldu. Ağlamak istiyordum. Bu nasıl bir dengesizlik ya? Gözlerim yanmaya başladı. Belki de bileğimi çok sert sıktığı için ağlamak istiyordum ama ben kolay kolay acı çektiğim icin ağlamazdım. Allak bullak olmustum.

"Gerçekten enteresansın," dedi ve beni bıraktı.

"Sana o kadar cok yumruk atacağım ki o suratın neye uğradığını şaşıracak!" diye bağırdım.

"Akıllanmam asla diyorsun yani,"dediğinde arkamı dönüp yürümeye başladım. Yorgunluktan ölmek üzereydim.

"Gel buraya," dedi sakin bir sesle ve o da yürümeye başladı.

"Asla seni dinlemeyeceğim,"dedim ve hızlandım.

"Dinlememen senin zararına aptal,"dedi ve beni bileğimden tuttu. Aptal. Nefret ettiğim 2 kelimeden bir tanesiydi.

"Bana aptal diyemezsin. Kuş beyinli dev," dediğimde gözleri simsiyah görünüyordu. Öfkelendirmiştim onu.

"Ağzından çıkan kelimelere dikkat et. Sabırlı biri degilimdir." Ona imalı bir şekilde baktım.

"Sence senden korkuyor muyum?" Tabikii evet ama onun bilmesine lüzum yoktu.

"Korkuyorsun. Hemde o kadar çok korkuyorsun ki. Sana yapabileceklerimi hayal bile edemezsin. Yani eğer korkmuyorum diyorsan, korkmanı şiddetle tavsiye ediyorum,"dediğinde istemesem de yutkundum.

"Tavsiyen götüne girsin," dediğimde acayip şaşırmıştım. Ben ve küfür? Asla etmezdim. Berbat birine dönüşmeden burdan ayrılmalıydım.

Ona baktığımda yüzü eskisi kadar sert değildi. Bileğimi de çok sıkmıyordu.

"Bırak beni," dedim ama bırakacak gibi görünmüyordu.

"Bırakmayacağım," dediğinde gözlerimi kapadım.

'Bırakacaksın." dedim.

"Bırakmayacağım,"dedi tekrar.

"Neden?" dedim ama artık yorgunluktan ve açlıktan bayılmak uzereydim. Nefes alışverisim hızlandı ve diğer elimle ben bileğinden destek aldım.

"İyi misin?'"diye sordu ve telefonu eline aldı.

"Alo? Poyraz,kız bayılacak sanırım."

"...ugrasamam gel al. Ben bırakıyorum," dediğinde vücudumu hareket ettiremiyordum. Bilincim kapalı değildi ama baygındım. Beni bir nesne gibi soğuk zemine bıraktı ve arkasını bile dönmeden okulu terketti.

Arkadaslar,Bade karakteri icin sectigim kızı begendiniz mi? Yorumlarınızı bekliyorum. Benim icin vote'dan cok dusunceleriniz önemli. Hikayenin gidisatini sevip sevmediginizi de benimle paylasın. Sizi seviyorum :*

İçimdeki Sen #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin