TAŞINMA

5.3K 217 1
                                    

"Nereye? Bir dakika sen atıldın mı dedin?" Suan bu haber karşısında yıkılmam gerekiyordu çünkü gidecek başka hiçbir yerim yoktu benim.
"Evet tatlım. Sonunda senden kurtuluyorum. Git fahiseliklerini başka yerde yap." Ona gozlerimi kısmış bir sekilde dalmaya hazırlanıyorken Poyraz önüme geçti ve Didem'in üstüne yürümeye başladı.
"Bir daha sakın ama sakın bu kıza tek kelime etme.Duydun mu küçük orospu?" Ağzım bir karış açıktı eminim. Biri beni savunmus muydu? Poyraz? Beni savunmus muydu? Gulmek istemistim çünkü komikti. Ama kendimi tuttum ve öylece bakmaya devam ettim.
Didemse gerçekten korkmusa benziyordu. Poyraz gibi iri yapılı birisinden korkmak imkânsızdı zaten. En az dev kadardı o da.
"Bade?"dediginde dalmış oldugum icin irkildim.
"E..evet?"
"Sana hazırlan dememiş miydim?" derken tek kaşı havadaydı ve omzunun üstünden bakıyordu ama hemen sonra tüm vücudunu bana döndürdü.
"Ne hazırlanması? Nereye gidecegiz?"
"Sokakta kalmayı mı planlıyorsun?"
"Suanda başka gidecek bir yerim yok."
"Of. Gerçekten insanı yoruyorsun Bade. Sana acımayacagım bosuna uğraşma" dediginde dolabımı bosaltmaya basladı bile. Bana acımasını istemiyordum ki. Dışardan öyle göründüğümü düşününce kendimden igrendim. Istedigimden farklı bir imaj çiziyordum demekki.
"Poyraz. Bir dakika." Arkasına döndü.
"Ne?" Kolundan tuttum ve onu cekistirmeye başladım. Ama yerinden kıpırdatacak kadar güçlü değildim tabikide.
"Bir dakika gelir misin?" Sonunda hareket edebilmisti.
"Sorun ne?"
"Ben gercekten...gercekten acınası mı duruyorum?" Nefret edilesi.
"Durmuyorsun ama öyle durmak istiyorsun. Sana kimse acımıyor senden baska."
"Ben kendime acımıyorum. Gerçekten. Ben büyük bir sey atlattım Poyraz. Ondan önce de mutlu bir hayatım yoktu zaten. Ben mutlulugu 10 yaşımda ailemin gittiği o günde bıraktım."
"Demek istedigim bu. Hayat devam ediyor gördüğün gibi. Cok daha zor hayatlar var ve insanlar ona rağmen mutlu. Bundan sonra sana zarar gelmeyecek eger korktugun ve seni mutsuz eden sey buysa."
"Nasıl emin olabilirsin? Ben gerçekten mutsuz olmayı ister miydim sanıyorsun? Ben mutlu bir çocuktum. Gercekten mutluydum. Gulmedigim bir an bile yoktu. Ailem beni terk etti. Duydun mu? Onlar ölmediler. Sadece benden vazgectiler. Bu çok daha acı verici." dedigimde istemesem de gözlerimden yaş akmaya başlamıştı.
Yavaşça gozyaslarimi sildiginde ona döndüm. Utanıyordum çünkü en nefret ettigim seylerden birisi birinin yanında ağlamaktı.
"Sen mutlulugu hakediyorsun Bade. Sana dedigimi yap. Temiz bir sayfa cek hayatına. Uray'a güven. Yani...o sana iyi gelebilir." Sesi söylemek istemediği bir şeyi soyluyor gibi huzursuzdu ama pek takılmadım. Hep başa sarıyordum. Belki de dedigi gibi olmalıydı. Derin bir nefes aldım ve "ben toparlanayım" dedim ama bir adım atmamla tekrar arkamı döndüm.
"Nereye gidiyoruz?"
"Eve."
"Kimin evine?"
"Ah Bade. Soru sorma ve dedigimi yap." Oldu. Tek cevap vermeyecek bende kuklası gibi onunla gidecektim. Bu da aynı Uray gibiydi. Ben napacaktim bu ikisiyle? Delirirdim çünkü ben meraklı ve inatcı bir kisiydim.
Toparlandiktan sonra zaten yurt islemlerim Poyraz tarafından halledilmisti ve Didem o lanet bakışlarıyla beni izliyordu. Ve Poyraz'ı. Yurt müdürü bana kötü kötü bakarken gözlerimi yere diktim ve öylece arabaya yürüdüm.
Eve geldigimizde birkac gun önce yaşadığım olay aklıma geldi. Burası olamazdı degil mi?
"Ne yani? Burada kalacagımı mı sanıyorsun?"
"Afedersin. Sokak kadar iyi degildir ama idare edeceksin artık" dediginde yapmacık bir şekilde sırıttım.
"Ha ha. Cok komiksin"
"Oyleyimdir" derken arabadan çıkıyordu.
"Dev burada mı?"
"Dev?" Of dev iste.
"Uray'dan bahsediyorum." Gülecek gibi oldu ama kendini tuttu.
"Uray ona böyle seslendigini biliyor mu?"
"Evet biliyor. Ne oldugunun farkında yani." Bagajdan valizi aldı ve ilerlemeye başladı.
"Poyraz?" Tedirgin olduğum bir konu vardı. Ama o bıkkın bir şekilde nefesini verdi.
"Söyle."
"Sende burada kalacaksın,değil mi?" Cevabın evet olması için dua ediyordum.

İçimdeki Sen #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin