DUŞ

5.2K 237 12
                                    

"Böyle mi ogretecegiz biz bu kıza kendini savunmayı! Onunla flört edip,gülüp eğlenerek mi?!" Uray esip gürlüyordu. Isini ciddiye alıyordu anlıyorum daha doğrusu anlamıyorum ama bu kadar abartması gereksizdi.

"Saçma sapan konuşma Uray. Antremanı bitirdik öylesine şınav cekiyordum bunda abartacak ne var?" Poyraz'ın da sesi en az Uray kadar gürdü. 2 dev kavga ediyordu bildiğin. Bunlar beni döverdi de.

"Siktigimin şınavını herzaman çektigin gibi cek o zaman. Bu kızla ne gülecegiz ne de başka bir şey yapacağız duydun mu beni?" Kapının arkasından öylece onları dinliyordum. Kafam karmakarışıktı. 2 dakikalık gülümsemem bile çok geliyordu ona. Flört falan etmiyorduk ayrıca.Saçma sapan konuşuyordu. Ya da ettik mi? Flörtün ne olduğunu biliyordum ama o durum flörte mi giriyor açıkçası bir fikrim yoktu.

Bir zaman sonra ses kesildi ve kapı sertce kapandı. Burada kapılar özel yapım olmalıydı çünkü o kadar sert çarpmaya dayanmaları çok zordu.
Aslında dışarı çıkmam gerekiyordu çünkü duş almak istiyordum. Terden yapış yapış olmuştum. Sonunda cesaret edip kapıyı açtım ve kafamı dışarı çıkardım ama çıkarmaz olaydım. Çıkardığım an gittiğini sandığım dev benim deve kuşu gibi kafa çıkarmama bakıyordu. Bakışları hala yumusamamıştı. Hemen toparlandım ve tamamen odanın dışına çıktım.

"Şey banyo yapmak için şey yaptım da." Uray'la böyle saçma sapan konuşmak normal gelmeye başlamıştı.

"Iyi,şey yapmana devam et o zaman." Gözlerimin icine bakmadan konuşuyordu. Televizyona bakıyordu ama işin garibi televizyon kapalıydı. Bir sey düşünüyordu. Giden Poyraz'dı demekki.
Bir şey demeden salondan çıkacaktım ki dev bana seslendi.

"Sen bu işi ciddiye alıyorsun,degil mi?" dediginde ona doğru döndüm.
"Ne demek istiyorsun?"
"Diyorum ki senin ciddiye aldığın kadar alırım ben. Eğer amacın erkek arkadaş falan bulup eğlenmekse başka kapıya." Gözlerim istemsiz olarak açılmıştı. Canımı yakmayı iyi biliyordu. Sanki kendisinden nefret etmemi istiyordu. Ve başarıyordu.
"Sen...nasıl böyle şeyler söyleyebilirsin? Beni kucuklugumden beri izlediğini,beni tanıdığını söylüyorsun? Bu mu beni tanıman,sence bu muyum ben?" Oldukça sakin ama sitemli bir ses tonuyla konuşmuştum.Gözlerim yanıyordu. Kırılmaktı belki de bu. Ama onun beni kırmasına izin vermeyecektim.

Omuz silkti. "O zaman olduğun gibi davran."

"Neden bu kadar abartıyorsun? Beni üzmek hoşuna mı-" Hayır bunu soyleyemezdim. Dışıma yansıttıgım kişi hiçbir şeye kırılmazdı. Kendimi toparladım ve arkamı döndüm.
"Bade?" Dönmedim ve devam ettim. Israr ederse ağlardım ve bunu daha önce yaptığım icin cok pismandım zaten.
Banyoya ulaştığımda kapıyı kilitleyip lavaboda yüzümü yıkadım ve lavaboya yaslandım. Aynada kendime baktığımda cidden fena terlemiş olduğumu gördüm.Hemen üzerimdekilerden kurtuldum ve duşumu aldım. Çıktığımda ne havlu ne de kıyafet aldığımı gördüm. Suan ağlamak istiyordum çünkü ölsem bile devden bir şey isteyemezdim. Zaten getirmezdi ki.

Klozetin kapağını kapattım ve öylece tahminen yarım saat oturdum. Çok üşümüştüm ve bir an önce sıcak yatağa girmek istiyordum.

"Bade? Kaç saattir ne yapıyorsun içeride?" Of. Korktuğum başıma gelmişti. Keşke Poyraz burada olsaydı diye geçti içimden. Ondan da utanırdım ama dev'den utandıgım kadar utanmazdım büyük ihtimalle.
"Oturuyorum."
"Ne?"
"Oturuyorum işte." Of o görmüyordu ama yine kıpkırmızı olmuştum.
"Nerede oturuyorsun? Çıksana."
"Of çıkamam. Sanki keyfimden burada oturuyorum." Eh,bir şekilde buradan çıkmam lazımdı.
"Niye oturuyorsun peki? Aklınca trip atıyorsan umursamayacagımı bil." Evet benim işim gücüm yoktu çocuk gibi trip atacaktım. 17 yaşında olabilirdim ama sanki o yaşları geçeli yıllar olmuş gibi geliyordu bana.
"Eee ne yapıyorsun?" Sabrı taşmak üzereydi sanırım. Sesi değişmişti.
"Bir şey istesem yapmazsın,değil mi?" Yere öylece bakarak konuşuyordum. Yüzünü görmesem bile utanıyordum ondan.
"Yapmam. Ne istiyorsun?" Önce şevkimi kırıp sonra ne istediğimi soruyordu ama şuan bu detaylara takılmamalıydım.

"Ben şey yapmışım...unutmuşum."

"Neyi unutmuşsun?" Sesi sanki biraz daha yumusamıştı.

"Ben kıyafetlerimi ve havlumu almayı unutmuşum şuan çok üşüyorum ama çaresizim lütfen bana içeriden bir havlu ve kıy-" demeden sözümü kesti.
"Bade! Tane tane söyle şunları." O kadar hızlı konuşmuştum ki suan bende ne dediğimi hatırlamıyordum.
"Kıyafetim ve havlum,unutmuşum. Getirsen?"
Nefesini dışarı verdiğini duydum ama adımlarının uzaklaşmasıyla biraz da olsa rahatladım.

"Aç ve al."
"Sakın bakma."
"Neyine baķacağım acaba?" Kapıyı yavaşça araladım ama aralık o kadar küçüktü ki hiçbir sey geçmezdi.
"Bu ne Bade,oyun mu oynuyorsun?" Of ya görürse? Korkuyordum napayım.
"Gözlerini kapa." Kapıyı biraz daha araladım ve elindeki havluyu bir çırpıda çekip aldım.
Hemen üzerime sardım ve titredim. Donmuştum.
"Kapının ordan çekil ve evin en uzak köşesine git. Evden çık ya da yok ol."

"Bade. Şunu bilmeni isterim ki her defasında bu muhabbeti çekemem. Her banyodan çıkmanda evin en uzak köşesine gitmem. Bence artık bunları aş." Dedikleri bir kulağımdan girip diğerinden çıktı açıkçası çünkü asla olmayacak bir şey söylüyordu.

"Uray. Çekil yoksa burada donarak öleceğim."
Biraz zaman geçtiğinde gittiğini düşünüp kafamı çıkardım ve etrafa bakındım. Kimseyi göremediğimde tamamen çıktım ve odama doğru ilerlemeye başladım.
"Vay be. Neyine bakacağım dememeliymişim. Bacaklarının gideri varmış."

Suan saat 2.47 ve 1 saattir bu bölümü yazıyorum. Umarım emeğimin karşılığını alırım arkadaslar. Sizi seviyorum :))

İçimdeki Sen #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin