35.Bölüm

2.1K 226 33
                                    

Merhabalar, merhabalar ✨

Bölüme geçmeden önce sol alt köşedeki yıldızınızı parlatmayı 🌟 ve beni takip etmeyi lütfen unutmayınız 🙏

İyi okumalar ✨

🍇 🍇 🍇

"Papatya beni bir dinler misin?" bu çocuk aptal mıydı yoksa onu ben mi bu hale getirdim inanın bilmiyor.

Onu ben bu hale getirdiysem eserimle gurur duymam gerekiyor. Hatta üzerine pırıl pırıl delirtilir tabelası da asayım da tam olsun. Delirttiğim kişi gelip bana sarıyordu.

"Defol git başımdan. Hem senin bu üniversiteye girmen yasak değil mi? Sen nasıl girdin buraya?"

Onunla yüz yüze gelmemek için nereye gittiğimi bilmeden öylece yürüyordum, o da arkamdan peşi sıra konuşarak geliyordu. Bütün okulun gözleri üzerimizdeydi benim acilen bu okulu bırakmam gerekiyordu.

"Yürümeyi bırakacak misin artık?" sesinde bıkkınlık vardı.

"Hayır yürümeyi bırakmayacağım, senden bir an önce buradan defolup gidiyorsun." dedim aynı kararlılıkla.

"Seviyorum ulan seviyorum." diye bir anda haykırdı. Sesi bütün koridor boyunca yankı yaptı. "Beni kaç gündür ne hale getirdiğinin farkında mısın? İlla Bihter gibi ayaklarına kapanıp 'ölüyorum anlasana!' diye bağırmam mı gerekiyor. İnan bana bakacağını bilsem onu bile yaparım." dedi bağıra bağıra. Şimdi koridorda bulunan herkes kendi aralarında fısıldaşmaya başlamıştı.

Onların ne konuştukları hiç ama hiç umurumda değildi. Onlar beni kendimden iyi tanıyamazdı. "Bu olayda ben Firdefs hanım mı oluyorum. Git Behlül'ü bul Seza, niye bana sarıyorsun ki?" bu söylediğime kendim gülmemek için alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

"Komik değilsin Papatya. İnan hiç komik değilsin. Ben şu an şaka falan da yapmıyorum, şu an hiç olmadığım kadar ciddiyim. Beni duymuyor musun sen?"

"Seni duyuyorum ama sadece dinlemiyorum. Çok boş konuşuyorsun."

"Ya neden neden? Neden benimle sevgili olmak istemiyorsun? Neden bana bir şans vermiyorsun?" sorularına cevap arıyordu fakat ben yıllar önce kendi cevaplarımı kendim bulmuştum, o da öyle yapmalıydı. Yapmak zorundaydı.

"Çünkü ben senin katilin olacağım Seza." Diye geçirdim aklımdan ama dilimin ucuna gelen sözler her zaman geriye gidiyordu.
"Aptallara şans vermek bana göre çok aptalca."

"Tek sorun aptal olmam mı?" bu koridordan tamı tamına üçüncü defa geçişim oluyordu. Sülük gibi yapışmıştı, düşmüyordu peşimden. "Yemin ederim seninleyken dünyanın en akıllı insanı olacağım. Hatta bir sürü kitap okuyacağım hatta ve hatta kavonoz altı gözlük bile takarım. Sen yeter ki bana he de. O zaman gör bakalım neler oluyor."

"Bir insan için kendini değiştireceğinden mi bahsediyorsun?" sırf insanlar ona yakonlaşabilmek için kendilerini değiştiriyordu ama bu sefer roller değişmiş gibiydi.

"Evet." dedi bir saniye bile tereddüt etmeden.

"Bu kendine haksızlık olmaz mı? Çünkü senin girdiğin kalıptaki insan, kendine en büyük eziyet, en büyük işkencelere maruz bırakırsın."

"Varsın ben işkence ile eziyet göreyim, sana sahip olduktan sonra onlar benim gözümde nokta kadar bile değeri olmaz."

"Bana sahip olmak! Ben köpek miyim sen bana sahip olacaksın?" bu cümlesi biraz sinirlerimi germişti. Doğru o insanlara köpek gibi sahip olmaya alıştığı için dili yadırgamıyordu söylediği sözleri.

Üzümlükek | Texting (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin