Ve son kez merhabalar, merhabalar ✨
Bu cümle çok ağır geldi bana çünkü finaldeyiz artık. Yani bu da oluyor ki Seza ve Üzümlükek pardon Aycan'la vedalaşıyoruz.
Ve son kez bölümü oylamayı ve bol bol yorum 💬 yapmayı lütfen unutmayınız. Bir de beni takip etmeti.
İyi okumalar ✨
🍇 🍇 🍇
Kızın saçları rüzgardan uçuşuyordu. Bugün, hergüne tezat daha çok rüzgar vardı.
Bugün dalgalar kıyıya daha sert çarpıyordu. Sanki intikam almak istiyordu, sanki can yakmak istiyordu. İçine gömüp yok etmek istiyordu.
Kız gözlerini yumdu ve tuzlu havayı içine çekti. Hissediyordu. Yakınlarda bir yerdeydi. Geliyordu, her nasıl olduğunu bilmeden geliyordu.
Adam otobüsten inip koşarak uçurumun oraya koşmaya başladı. Ciğerleri nefes için kıvranıyordu. Ama koşmayı bırakmıyor, daha hızlı olmaya çalışıyordu.
Hissediyordu, o kızın orada olduğunu, onu beklediğini hissediyordu.
Biraz daha vargücünü kullanıp kuşamaya devam etti. Uçurum şimdiden görünüyordu ve o'da.
Adam koşmayı bırakıp yürümeye başladı. Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.
Kızın arkası ona dönüktü. Kahve saçları rüzgarın etkisiyle havada savruluyordu ama o elini kaldırıp onları zapdetmek için uğraşmıyor daha çok rüzgara teslim ediyordu.
Adamın yüreği daraldı. Kızı daha yüzünü bile görmeden içindeki boşluk daha da genişledi. Aklından geçirdi, şimdi gidebilirdi, onu görmeyebilirdi. Ama ayaklar buna izin vermiyor kıza yürümeye devam ediyordu.
Sanki mıknatıs gibi ayaklarını ona çekiyordu. Sanki ona iplik bağlamıştı da ipini kendine doğru çekiyordu.
Adam yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı. Ayağının altındaki çakıl taşları ezildi, ama kız kıpırdamadan hala uçuruma bakıyordu.
Adam şimdi daha yakındı kıza aralarında beş adımlık mesafe kalınca durdu. Nefesi hala düzensizdi ama eskisi gibi değildi.
İkisinin nefes alış verişleri birbirine karıştı. Ama kız yine de arkasına dönmedi.
"Özür dilerim." diye iki kelime döküldü dudaklarının arasından. Başka bir şey diyemedi. Ne diyebilirdi ki? Başka ne söyleyebilirdi ki? Hiç bir şey söyleyemezdi.
Kız konuşmadı ama gözlerini açmıştı. Adamın nefes alış verişlerini ve araya karışan dalgaları dinliyordu. Ufuk ne kadar da yakındı ama bir o kadar da uzak.
"Bir şey söylemeyecek misin?" diye sordu adam. Kızın her susuşunda yüreği biraz daha burkuluyordu. İşlediği o şuç çok ağırdı. Şimdiye kadar bilememek ise daha da acıydı.
"Ne söylememi bekliyorsun? Özrünü kabul ettim hayatına devam edebilirsin mi dememi bekliyorsun?"
Adam sesin çok tanıdık geldiğini farketti. Beynini zorlamaya çalışmadan kız ona yüzünü döndü. Adam gördüğü yüz ile ufak çaplı şok dalgası geçirdi.
"Papatya..." ismi döküldü dudaklarından. Adam gözlerini yumdu sonra geri açtı, bir daha yumup elleriyle gözlerini ovuşturdu bir daha açtığında hala papatya ismini koyduğu kişinin karşısında olduğunu gördü.
"Papatya değil, Aycan." dedi kız. "Nurcan'ın ikizi, ablası, annesi, babası kısacası her şeyi olan Aycan." diye devam ettirdi.
"Sen... Sen..." dedi adam ama devamını getiremedi. Çünkü devamını getirecek ne bir kelimesi vardı, ne de bir sözü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üzümlükek | Texting (TAMAMLANDI)
General Fiction~~TAMAMLANDI ~~ ✔️✔️ Üzümlükek: Cedric'in, Chen'e neden üzümlü kekim dediğini biliyor musun? (00.01) Üzümlükek: Tabi ki de bilmiyorsun. (00.01) Üzümlükek: Çizgi film yerine aksiyon filmlerini tercih ettiğini en iyi ben biliyorum. (00.02) Üzümlükek:...