31.Bölüm

2.2K 224 20
                                    

Merhabalar, merhabalar...
Hemen buraya okuduğunuz saati yazınız.

Ve sol alt köşedeki yıldızınızı parlatmayı ve beni takip etmeyi lütfen unutmayınız.

İyi okumalar...

🍇 🍇 🍇

Üzümlükek: Sen kovulmadın mı?

Üzümlükek: Ne bekliyorsun üniversitesin önünde?

Seza: Bu seni ilgilendirmez.

Seza: Her nerede saklanıyorsan, işine devam et.

Üzümlükek: Demek beni ilgilendirmez.

Seza: Aynen öyle seni ilgilendirmez.

Seza: İşine bak.

Üzümlükek: Peki.

Önüme düşen saç tutamını kulağımın arkasına iliştirip, çıkış kapısına doğru ilerlemeye koyuldum.

Aklımın bir köşesinde onu takip etmelimiyim diye kuruntular baş gösterse de onları geriye itip yoluma devam ettim. Onu artık takip falan etmeyecektim, o zaten avucumun içerisindeydi ve kaçışı yoktu.

Beni görünce yaslandığı duvardan doğrulup, duruşunu dikleştirdi.

"Sonunda çıkabildin?" söylediği cümle ile kaşlarım çatıldı. Bana mı söylüyordu? Lütfen bana söylemesin.

"Bana mı söylüyorsun?" diye kendimi gösterip, etrafıma bakarak sordum.

"Evet sana söylüyorum." dedi tam karşıma dikilip. "Deminden beri seni bekliyordum hatta bir saate yakın." dedi kolundaki saate bakarak.

Beni ilgilendirmeyen konu, yine benimle mi ilgiliydi? Ne kadar da aptaldı ama. Katiline aşık olmayı bırakıp, yine katiline aşık oluyordu. Bu çocuğa acil beyin nakli gerekli yoksa bu kafayla fazla yaşamaz.

"Beni neden bekliyordun ki?" çevremizden geçen insanlar Seza'ya bakıp, fısıldayıp, gülüşerek yanımızdan geçiyordular. Dikkat çekiyorduk ve benim en son istiyeceğim şey dikkat çekmek istemedikti.

"Bu insanlar bana neden bakıp, bakıp gülüyor." diye sordu anlamayarak bana sordu. "Üzerimde bir şey mi var?"

"Görmedin mi?" diye sordum. Bana neyi dercesine kafasını salladı. "Görüntün okulun itiraf İnternet sitesine düştü. Hani şu Amphide Hakan hocanın dersinde olan Erik Dalı seramonin var ya..."

"O nasıl oraya düştü?" diye sözümü hemen böldü.

"Sınıftan biri kameraya almış olmalı. Nasıl düşecek başka türlü?"

Avucunun içini alnına yağıştırdı. Yavaş yavaş kızarmaya da başlıyordu ne de güzel deliriyordu ama. Taze taze delirtilir.

"Neyse sen burada düşüne dur ben gidiyorum." deyip yanından geçtim.

"Dur! Dur! Dur! Bu konuyla sonra ilgileceğim ben buraya seni almaya geldim."

Üzümlükek | Texting (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin