20. Bölüm

2.5K 284 55
                                    

Merhabalar, merhabalar...
Hemen buraya okuduğunuz saati yazınız.

Ve sol alt köşedeki yıldızınızı parlatmayı ve beni takip etmeyi unutmayınız.

İyi okumalar...

🍇 🍇 🍇

Üzümlükek: Hemen konferans salonuna in!

Seza: Bana emir verme!

Üzümlükek: Sana dileğim gibi de emir veririm.

Üzümlükek: Şimdi tek başına konferans salonuna in!

Seza: İner misin de öyle ineceğim.

Seza: Artık senin karşında eski Seza yok.

Üzümlükek: Halla halla.

Üzümlükek: Nasıl Seza varmış?

Seza: İşte böyle görmüyor musun?

Üzümlükek: Sen herhalde kahvaltıda ciğer falan yedin.

Seza: Seninle böyle konuşmak için ciğer falan yememe gerek yok.

Seza: Ben seninle her türlü konuşurum.

Seza: Ama senin için ciğer öneririm. Ne de olsa karşıma çıkamayan sensin.

Üzümlükek: Senin dilin fazla uzamış.

Üzümlükek: Sen herhalde iplerinin benim elimde olduğunu unutuyorsun.

Seza: Ben senin kuklan mıyım?

Üzümlükek: Evet öyle görünüyor.

Üzümlükek: Ve bir kere daha sözümü ikiletmek istemiyorum.

Üzümlükek: Konferans salonuna in!

Seza: İnmiyorum.

Seza: Ne yapacaksın?

Üzümlükek: İnmiyorum diyorsun ama korkudan ne de güzel iniyorsun merdivenleri.

Üzümlükek: Takdir edilmelisin hem artistlik taslayıp hemde kuyruğunu eline alıp nasıl da boyun eydiğin konusunda.

Seza: Sert konuşuyorsun, sert konuşurum.

Üzümlükek: Konuş benim dilim yok mu?

Seza: Burası çok karanlık.

Üzümlükek: Biliyorum aptal karanlık olduğunu.

Seza: Işıkları yaksana, önümü göremiyorum.

Üzümlükek: Başka emrin? Paşa hazretleri başka bir şey buyurmaz mıydı?

Seza: Sen benimle böyle konuşsan hep seninle çok da güzel anlaşırız.

Üzümlükek: Yılışma hemen.

Üzümlükek | Texting (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin