OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.Gerçekten bakın 200 den fazla kişi bakıyor. Yani bir oy vermek o kadar da zor olmamalı değil mi?
***
"Öpüşümü özlüyorsun?""Özlüyorum.
***
Uyandığımda onun üzerindeydim. Günlerdir ilk defa bu kadar huzurlu uyumuştum. Gözlerim hala kapalıydı ama açtım. Sırtımda tuhaf bir ağrı vardı. Salondaki koltukta uyumuştuk. Ve bu da sırtımdaki ağrıyı açıklıyordu.
"Uyandın mı?" Diye sordu. Benden önce uyanmıştı.
"Sen ne zaman uyandın?"dedim kokusu beni kendine hakim kılarken. "Sanırsam,"dedi sehpadan telefonuna uzanıp. "Bir saat olmuş." Anladığımı belirtircesine başımı salladım. Ama aklıma gelen diğer soruyu sordum.
"Bir saattir burda böyle uyanık mısın?"
Güldü. "Senden ayrılmayı denedim ama sıkıca bana sarılıyordun. Ve ayrılamadım."
"Yalancı!" dedim yalan olmadığını bildiğim halde.
"Ben yalan söylemem bilirsin."
"Sanki sen de bana sarılmıyordun ya!"
"Ah,bebeğim tabiki de sarılıyordum." İstem dışı güldüm. Gözlerimi yeniden kapattım. Birkaç dakika daha bekleyebilirdim. Saçlarımı öptü.
"Uyanmaya niyetin yok mu?"
"Birkaç dakika daha,"dedim esneyerek.
"Uykun olduğu için mi benimle uyumayı sevdiğin için mi?"
"Uykum olduğu için."
"Yalan söylemek çok kötü bir şey biliyorsun güzelim."
"Yalan söylediğimi nereden çıkardın?"
"İstersen üzerimden kalkabilirsin ama,"dedi "a" harfini uzatarak. "İstemiyorsun."
"Bebeğim,"dedim alayla. "Göğsün o kadar rahat ki kalkmak istemiyorum."
Sırıttığını anladım. "Seni bu rahatlıktan mahrum bırakmalı mıyım?" Tırnaklarımı sertçe ona batırdım.
"Aklından bile geçirme!"
"Asla geçirmem." Birkaç dakika daha onunla birlikte koltukta uzanmaya devam etttim. Boyu o kadar uzunduki koltuğa zor sığıyordu. Neredeyse üzerinde yatıyordum. Uzun süren sessizliğin ardından kalkmaya yeltendi ama engel oldum.
"Birkaç dakika daha lütfen..."
"Uyan artık kahvaltı yapacağız." Nefesini saçlarımın üzerinden hissediyordum.
"Uyanmak istemiyorum,"
"Demek istemiyorsun..." Aniden beni koltuğa bastırıp üzerime çıktı. Ben yatakta uzanır vaziyetteyken o oturuyordu. Karnımın üzerinde parmaklarını gezdirdi.
"Hayır,sakın yapma!" Dedim ne yapacağını anladığım an. Aniden beni gıdıklamaya başladığında hem bağırıyor hemde gülüyordum. O bu durumdan oldukça hoşnuttu.
"Uyanıyor musun,uyanmıyor musun?" Cevap bile doğru düzgün veremiyordum. Evde kahkahalarım yankılanırken o bana gülüyordu.
"Tamam uyanıyorum."dedim zorlukla. Sonunda durduğunda nefes alışverişimin düzene girmesini bekledim.
"Senden nefret ediyorum!"diye bağırdım salondan çıkarken. Omzunun üzerinden bana baktı
"Etmiyorsun,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Teen Fictionİzmir'den Istanbul'a geldiğinden beri hayatında doğru sandıklarının yalan olduğunu öğrenen bir kız hayatındaki tek doğruyla savaşıyor. Zaman içinde kim olduğunu dahi sorgulayan bu kız hayatında ki en büyük doğrusunu da kaybediyor. Düşünüyor kız kim...