22.Bölüm:KIZ KARDEŞİM

1.4K 80 106
                                    

"İyi geceler Derin Ateş. Öğrendiğin her gerçekte yanında ben olacağım sen beni itene kadar."
****
Bugün babamın evine yemeğe gitmem gerekiyordu. Saat akşamın yedisini geçiyordu ama ben hala hazırlanmamış yatağıma uzanmış telefonumla uğraşıyordum. O eve gitmek istemiyordum. Babamın yüzünü görmek istemiyordum ya da onun ailesiyle olan mutluluğunu görmek istemiyordum. Babamı her gördüğümde benden başka bir önceliği olduğunu anlamak istemiyordum. Ama öyleydi. Babamın benden daha önemli öncelikleri vardı. Bunu bizzat kendisi bana göstermişti.

"Derin hazır mısın kızım?" Ve evet işte işin zor kısmına geliyorduk. Annem odama girip bana ters ters bakarken sinirle dolabımın kapağını açtı. Mavi kot pantolonumu çıkarıp üzerine beyaz omuzları açık tişörtümü ve deri ceketimi yatağa bıraktı.

"Hemen hazırlanıyorsun Sarp aşağıda seni bekliyor."

"Sarp neden burada ki?" Diye sorduğumda neden burda olduğunu anlamamıştım. Ona hala kızgındım.

"Telefonlarını açmamışsın merak etmiş." Başımla onaylamakla yetindim. Oraya gitmek istemiyordum. Babamın o kızla o kadar yakın görmek istemiyordum. Hiçbir suçu yokmuş gibi kenara çekilmesini istemiyordum. Bana hala baba gibi davranmasını istemiyordum. Gerçi baba gibi davranırmıydı orası ayrı bir sorundu.

Yatağın üstündeki kıyafetlerimi zorla giyindim. Aşağı indim. Sarp salonda oturmuş beni beklerken ona bakmamaya özen gösteriyordum. Annem önümde durup her zamanki nasihatlarını ederken hepsini gözlerimle onaylıyordum. Sonunda evden çıkarken Sarp da arkamdan geliyordu. Sessizce arabasına geçtiğimizde kulaklığımı taktım. Ama herhangi bir şarkı açmadım sadece müzik dinlediğimi düşünsün istiyordum. Hareketime karşılık o da sessiz kalmakla yetindi. Yolda ilerlerken sessizlik artık işkence gibi geliyordu. Onunla konuşmak istiyordum ama gururum konuşmamamı adeta haykırıyordu. Araba ani frenle durduğunda nerede olduğumuzu bilmiyordum. Ama ağaçlık bir alandaydık. Sarp arabadan küfür ederek indiğinde ben de arkasından indim. Arabanın önüne yaslanmış bir şekilde dururken sakinleşmeye çalışıyordu. Aramızda neredeyse bir metre bırakacak şekilde yanına gittiğimde adımlarımı takip ediyordu. Ama sadece buydu. Ona kızgındım ve dün olanları hemen kenara atacak değildim.

"Niye burda-" daha sorumu tamamlamadan bileğimden tuttuğu gibi beni kendisine çekerken dudaklarıma kapanmıştı. Dudaklarımı hırsla öperken aramızda mesafe bile yoktu. Kokusu bana ulaşırken her zamanki gibi dudaklarına karşılık verdim. Dudaklarımı sahibiymiş gibi öperken öyle olduğunu ikimiz de biliyorduk. Sarp dudaklarıma hükmedecek tek kişiydi. Ellerini bacaklarıma yerleştirip beni kucağına alırken arabanın önüne yasladı. Bacaklarımı açıp onu daha da kendime çekerken sertçe dişlerini alt dudağıma geçirdi. Ağzımdan taşan iniltiye karşı koyamazken üzerimdeki ceketi çıkardı. Ceketi sol eliyle arkama bıraktığında düşüp düşmemesini umursamadım. Zaten düşmemişti de. Boynumu öperken özlediğim şekilde bana dokunmasını seviyordum. Nefes nefese "beni delirtiyorsun" dediğinde üzerinde olan deri ceketi çıkardım. Bulunduğumuz yerden kimse geçmiyordu. Geçse bile duyacağımızı zannetmiyordum. Dudakları omzumda gezinirken yumuşacık saçlarını parmaklarımın arasına aldım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin