"Anahtar kilit misali gibiydik"
Geç kaldım geç kaldım. Şirketteki sunum için geç kaldım. Biliyorum gitmiycektim ama içimden bir ses gitmemi söyledi ve bu proje için nerdeyse üç ayımı vermiştim. Asansörden 16.kata bastım niye bu kadar yüksekti bu bina. İnince çalışanlardan birinin yanına gittim.
"Merhaba ben Derin Seda Ünal'ın kızıyım toplantı için geldim. "
"Şöyle buyrun Derin Hanım."
Kızın gösterdiği yöne doğru gittim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim.
"Üzgünüm geç kaldım."
Anneme baktığımda bir anda sanki oh çok şükür havasına girdiğini anladım. Toplantıdaki herkezin yüzünü göremiyordum. Çünkü bir kaç kişinin koltuğu diğer tarafa bakıyordu. Ha birde iki taneside masanın altından telefonuyla uğraşıyordu. Sessizce yerime geçtim. Ne bir dakka hayır ya olamaz yok yok hayal görüyorum. Ama Aras bana kocaman gülümsediği için hayır hayal görmüyorum. Bir tek Aras'ta olsa keşke, karşımda peşimi bırakmayan çocuğu da görüyordum. Of of ne hallere düştüm. Aras onun yanında oturuyor o da tam karşımda oturuyor. Geri zekalı hâla telefondan başını kaldıramadığı için göremedi tabi beni. Bacağını masanın altından daha da ilerletip çıplak bacaklarıma değdirdi. Keşke bu kot eteği giymeseydim diye geçirdim içimden.
"Oğlum başlayalım mı?"
"A tabi baba"
Bir dakka sunumu bu da mı yapıcaktı öyleyse şimdiden söylüyorum hiç şansı yoktu. Ayağa kalktı. Masanın üzerindeki bilgisayara doğru ilerledi ve o an gözleri benim gölerimi buldu. Bana öyle şaşkın bir şekilde bakıyorduki nerdeyse toplantının ortasında kahkaha atıcaktım.
"Oğlum hadi istersen."
Babasından aldığı talimatla gözlerini benden ayırıp bilgisayara baktı. Yapıcağı sunuyu hazırlayıp anlatmaya başladı.
"Yeni otelimizde yetişkinler için hem dışarda hemde içerde iki ayrı havuz olucak. Eğer oteli hem ormanlık hemde denize yakın yerde yaparsak doğaylada bir arada olucaklar. " vs vs sürekli yetişkinlerden bahsetti. Neydi bu yetişkinlerle derdi? Neden hiç çocuklardan bahsetmiyordu.
"Evet eğer beğendiyseniz oylamaya geçebiliriz tabi başka fikriniz yoksa?"
Anneme baktım bana umutla bakıyordu. Onu kırmayıp söze atladım.
"Aslında benimde bir sunum olucak."
"Tabi buyrun ..."
"Derin"
"Derin Hanım."
Ayağa kalktığımda Aras sessizce fısıldadı.
"Hiç şansın yok güzellik."
"Sen öyle san."
Flashımı alıp bilgisayara ilerledim. Herkes merakla bana bakıyordu. Annem umutlu bir şekilde bana bakıyordu. Aras'ta takmamış gibi davranıyordu. Anlaşılan benim bu sunumu alamıyacağımı düşünüyordu.
O ise...
Pişkince bana bakıyor ve sırıtıyordu. Bilgisayara flashı yerleştirdim ve aylardır emek verdiğim sunumu açtım.
"Bu sunum için üç aydır hazırlanıyorum. Ben sizin aksinize bir tek yetişkinlere pay vermemenin gerektiği düşünüyorum. İnsanlar yenilik, arıyo insanlar huzur alıyor. Ve bu huzur da bence ilk çocukların mutluluğundan geçiyor. Bu yüzden bu otelimizde bir farklılık yapıp çocukları öne atalım yani mesela odalara ebeveyn bölümüne tavanının üzerine manzara resimleri olabilir. Çocuklarınkinede disney karakterleri olabilir ya da mesela keloğlan resimleri ya da çarpışan arabalar veya en basitinde pepe gibi. Sizinde dediğiniz gibi bende hem orman hemde denize yakın bir yerde olması gerektiğini düşünüyorum ama önemli olan çocuklar. Çocuk havuzlarının içinde toplar olabilir ve reklamlarımızıda buna göre yaparsak bence kesinlikle mükemmel olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Novela Juvenilİzmir'den Istanbul'a geldiğinden beri hayatında doğru sandıklarının yalan olduğunu öğrenen bir kız hayatındaki tek doğruyla savaşıyor. Zaman içinde kim olduğunu dahi sorgulayan bu kız hayatında ki en büyük doğrusunu da kaybediyor. Düşünüyor kız kim...