SADECE SEN

18. Bölüm:Geceyi Yakan Kız

"Sen herkesle aynı gibi gözüken ama kolayca fark edilen bir farksın. Sen bir zaafsın. Herkesin isteyebileceği türden bir zaaf..."

****

O geceden sonra Sarp'la kalmıştım. Konuşacak halim dahi olmadığı için Sarp, Arya'yı aramış beni idare etmesini söylemişti. Şuan da onun evindeydim ve onun yatağındaydım. O ise yanımdan çoktan kalkmış hazırlanmaya başlamıştı. Banyodan gelen seslerin farkına vardığımda ısrarla gözlerimi açmadım. Uyuduğumu zannetmesini istiyordum. Gelen seslerden kıyafetlerini giydiğini anlamıştım. Saçlarını kurulmadığını biliyordum çünkü fön makinesinin sesini duymamıştım. Ve evet enfes parfümünün kokusu burnuma geldiğinde yutkundum. Sonra sesler kesildi. Sadece ayak sesleri geliyordu. Dudaklarımın üzerindeki baskıyla kendimden geçtim. Beni öpmeye başladığında ona karşılık vermek için dudaklarımı araladım. Gözlerim hala kapalıydı. Ellerim yavaşça yüzündeki yerini buldu. Dudaklarım özlemle onu öperken dili alt dudağımda gezinirken konuştu.

"Uyandığını duştan çıktıktan beri biliyorum."

Anlık gelen dürtüyle onu yatağa bastırıp üzerine oturdum. Hızla dudaklarını tekrar öperken ellerini kalçama yerleştirip beni kendisine daha da çok bastırdı. Saçlarımı kavradığında inledim.

"Bana bunu yapma..." Dudaklarımdan çekildiğinde ne yaptığımı anlamamıştım.

"Kendimi zaten zor tutarken bir de sen beni zorlama Derin... Benim olmanı her şeyden daha çok istiyorum ama sana zarar vermekten korkuyorum. O yüzden güzelim beni daha fazla zorlama." Gözlerimi devirip tekrar dudaklarına kapandım. Saçlarımı beni öperken okşarken bense ellerimi muhteşem yüzünde gezdiriyordum.

"Sen bana öperken zarar vermezsin ya da senin kollarındayken de zarar vermezsin." Nefes nefese zorla bunu söylediğimde belkide ona olan özlemimden öpmeye devam ettim. Bu sözlerimden sonra dudaklarını boynuma bastırıp boynumda gezinirken beni ters çevirip kendi üzerime geçti. Özlemle dudakları boynumda gezinirken elleri üzerimdeki tişörtü kavradı ve hızla çıkardı. Bedenimi bir sıcaklık kaplarken dudakları daha da aşağı kayıp göğsümü teğet geçti. Karnımda devam ederken ellerim saçlarını kavradı hızla çekiştirirken o dudaklarını göbek deliğimin çevresinde dolaştırıyordu. Nefes alışverişlerim hızlanırken aniden telefon çaldı Sarp dudaklarının arasından kısık bir küfür savururken üzerimden kalkıp telefonu yanıtladı.

"Ne var Emre?" Sarp Demir yine sinirliydi anlaşılan. Onun şuan ki halini görseydiniz karnınız ağrıyana kadar gülerdiniz.

"Sıçtın Emre,iyi değilim oldu mu?"

İyi değilsin?

İyi değiliz...

Bir anda aklıma Savaş'ın sözleri gelince gerildim. Yataktan kalkıp Sarp'ın yanına gittim. Beni izliyordu.

"Emre gelicem tamam." Önünde durduğumda ellerimi kollarından omuzlarına ordan da boynunda tuttum. Dudaklarımın ondaki etkisini merak ettiğimden bir kez daha öptüm onu. Eli hızla belime doladığında gülümsedim. Telefonu yatağa atıp beni öpmeye başladığında bu sefer de benim telefonum çaldı. Sarp yine küfür ettiğinde bende sızlanmakla yetindim.

"Evet Arya. Evet aynen birazdan gelicem. Yok sen geç ben gelirim. Tamam tamam bay bay." Sarp çoktan odadan çıkmış bende üzerime kıyafetlerimi giymeye başlamıştım ve leş gibi kokuyordum. Ve aynı zamanda farklı.

Dün onunla o kadar uzun süre dans etmişti ki kokusu üzerime sinmiş hatta boynuma bıraktığı öpücük bana hâlâ sıcaklığını hissettiriyordu.

Bunları düşünmemem gerekti. Bunları hissetmemeliydim. Her zaman beni uyaran iç sesim nereye gitmişti?

Sen onun yanında ilk defa kendin gibi hissettin. Seni uyaramazdım. Ayrıca birbirinizin zıttı olmanıza rağmen kendinizi iyi tanımlıyorsunuz...