36.Bölüm:Yaşayan Bir Ölü

1.1K 55 162
                                    

***
"Senin bana yenildiğin kadar bende sana yenileceğim. Biz birbirimize hep yenileceğiz."
***
Bazıları hayatı yaşar,bazılarında ise hayat onu yaşatır. Bende ise sadece boşluk. Ne olduğunu bilmiyorum,kim olduğumu bilmiyorum ama bildiğim tek şey keşke hepsini unutsam... Zamanı geriye alma şansım olsa en başından alırdım. Her şeyi düzeltir,hayatımı bambaşka bir şey yapardım. Sarp'ı mesela hiç tanımaz,Alp'i hiç öldürmezdim. Evet o yaşıyor ama benim için öldü.Zamanı geriye alabilsem mesela Savaş'ı hiç öpmez,hayatıma dahi sokmaz;o gün o bara asla gitmezdim. Evet zamanı geriye alabilsem bunların hepsini yapardım. Ama hiçbir şey yapamadığım gibi ben bunu da yapamıyordum. Nefes alamıyordum. Hayır! Nefes alıyordum ama aldığım nefeste boğuluyordum. Yürüyordum ama ayağımın nereye takıldığını ya da takılacağanı umursamıyordum. Bir yerim mi kesilmiş? Bırak kesilsin. Artık umursamıyordum. Biri bana ihanet mi etmiş?

Herkes bana ihanet ediyor.

Artık bunu da umursayacağımı sanmıyordum.

Siz umursayın,ben bunu da umursamıyorum. Onlar beni umursasın ben bunu da umursamıyorum. Onlar beni sevsin... İşte bunu umursuyorum çünkü sevilmediğimi biliyorum. Sarılacak hiçbir şeyim kalmadığını biliyorum. Artık bir şeylere sahip olmadığımı biliyorum.

Ama siz sevin. Siz benim yerime bir şeylere sahip olun,onları asla bırakmayın ama yine de sizi uyarıyorum;bırakılacağınızı anladığınız an onları siz bırakın. Siz masumiyetinizi kaybetmeyin. Siz acıma duygunuzu kaybetmeyin. Ben kaybettim ama siz kaybetmeyin.Sizin canınız yansın. En azından bunu hissedin ama ben hissetmiyorum. İstedikleri kadar yaksınlar artık bundan sonra canımı,ben hep son darbeyi bekleyeceğim. Hep en sonuna hazırlıklı olacağım.

Gerçi bundan sonra kalan bir darbe varsa.

"Uyandın mı?" Boş ifademle ona baktım. Hiç uyumamıştım ki. "Gitmek istiyorum."dedim bir an bile tereddüt etmeden. Karamel gözleri usulca bana döndü. Beni engellemesini istemiyordum. Alayla güldü. Canının yandığını biliyordum ama benim umurumda bile değildi. Artık kimse umurumda değildi.

"Pekala,"dedi. "Git." Sözleri bir an sadece bir saniyeliğine afallamama sebep oldu. Bana... bana git demişti. Yanıma doğru iki adım attı. "Merak ediyorum güzelim,"dedi önüme düşen saç tutamını iterken. "Nereye gideceksin?" İşte böyle Derin,işte böyle... Herkes canını daha çok yakıcak. Biraz daha... Biraz daha... Hiçkimse hedefi şaşırmayacak. Herkes tam on ikiden atışını yapacak. O da canını daha çok yakıcak. Hepsi yakıcak. Kimi seversen onlar bir gün senin canını yakacak. Sen onları bırakamazsan onlar seni bırakacak. Sen onların canını yakacaksın ama onlar da senin canını yakacak. Sen duracaksın ama onlar durmayacak. Sen pes edeceksin ama onlar etmeyecek. Sen sonunda ölüceksin onlarsa seni daha fazla öldürecek. Biraz daha... Biraz daha seni dibe gömecekler.

Saçlarımın üzerindeki elini hırsla ittim. Benimle bu şekilde oynamasından nefret ediyordum. Canımı daha çok yakmasından nefret ediyordum. Yanından ayrılacakken sözleri beni durdurdu.

"Nereye?"dedi. "Sarp'ın yanına mı? Dur biraz..."dedi alayla. "Sarp olmaz değil mi? Onun yanına gidemezsin o da seni bıraktı değil mi?" Dudaklarımı sertçe ısırdım. Sözleri her saniye canımı yakarken ilk defa ağlamadım. Acı... Daima hissettiğim bu oluyordu. Daima bu olacaktı.

Ne zaman ellerimi yumruk yapıp tırnaklarımı geçirdiğimi bilmiyordum.Ama hayatta olduğumu hala yaşadığımı kanıtlayan nadir şeylerden biriydi bu belkide.

"Peki annen ve baban? Onlar da olmaz değil mi Derin? Onlar da sana hayatının yalanını söyledi değil mi?" Bu sefer dişlerimi sıkıca birbirine kenetlemiştim. Çenem artık ağrıyordu. Her zaman bu kadar haklı olmasından nefret ediyordum. Ona bu kadar kendimi tanıtmış olmamdan pişmanlık duyuyordum. Şimdi bakınca... Eski benle şimdiki ben arasında ne kadar da fark vardı değil mi? İnsanlara zayıf yönlerimi bu kadar göstermemeliydim. Bu kadar beni tanımalarına izin vermemeliydim.

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin