Oylamayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayın bölüm sonunda görüşmek üzere.
***
"Şimdi iyi olmanın garantisi var..."
***
"Başım çok ağrıyor lanet olsun." Sızlanarak kalktığımda Duru da benimle birlikte uyandı. Yerde yattığımdan dolayı her yerim ağrıyordu. Duru çekinerek günaydın dediğinde ben de ona dedim. Annem kahvaltı için seslenirken başım felaket derecede ağrıyordu. Ağzımda oluşan iğrenç tat bana kusma isteği veriyordu.
"Dün gece sızmışız anlaşılan." Duru gülerek mırıldanırken ben de ona katıldım.
"Ama ne içtik ya."
"İlk defa içtim ve bana biraz fazla geldi sanırım daha önce bu kadar çok içtin mi?" Daha önce bundan da fazla içmiştim. Savaş'la birlikte...
"İçmiştim." Dedim sessizce. Yerden kalkıp üzerimizdeki örtüyü kaldırdım ve yatağıma bıraktım. Banyoya gidip önce elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım. En azından şimdi daha iyi hissediyordum.
Banyodan çıktıktan sonra Duru da diş fırçasını alıp banyoya girdiğinde ben de o sırada hızla üzerimi değiştirdim. Siyah pantolonumun üzerine mavi tişörtümü geçirdikten sonra saçlarımı yapmaya başladım. Yandan dağınık bir örgü yaptığımda tamamen hazırdım. Yüzüm temiz olduğundan dolayı makyaj yapma gereği de duymamıştım. Duru banyodan çıktığında giyinmesi için odamdan çıktım. Bahçeye indiğimde annemin yaptığı kahvaltıyla midem de kelebekler uçuşuyordu adeta. Günaydın deyip yanağından öptüğümde nedensiz bir şekilde çok mutluydum. Ya da nedenli... Evet kesinlikle nedenli. İtiraf etmeliyim Duru ile aramın düzelmesine mutluydum. Kardeşimle aramın iyi olması beni mutlu etmişti. Duru da bahçeye indiğinde artık tamamen hazırdık.
"Günaydın."
"Günaydın canım." Annem samimi bir şekilde onu yanıtlarken Duru tam karşıma oturmuştu.
"Nasıl geçti dün? İyi miydiniz? Sizi ordan kaldırmaya çalıştım ama fazla içmiştiniz anlaşılan." Annem kinayeyle söylediği cümleyle yüzüme en tatlı gülümsememi yerleştirdim.
"Anne çok azıcık içtik. Gerçekten çok azıcık. Hem bak artık daha da iyiyiz. Duru hiç içmemiş ne var yani ikimiz içinde tecrübe oluyor."
"Sen tecrübelerine tecrübe katıyorsun anlaşılan."
"Ama anne ya çok içmiyorum ki."
Çok içiyordum. Yeri geldiğinde kimse durduramıyordu. Annem işe geç kalacağını söyleyip Duru ve benimle vedalaştıktan sonra evden ayrıldı.
"Annen çok tatlı bir kadın."
"Seninki de öyle."dediğimde gülümsemekle yetindi.
"Ama benim annemle ilişkim böyle değil."
"Benimki de böyle değildi. Ben annem ve babamın boşanmasını kabullenememiştim. Suçu hep annemde bulurdum. Ama annemde değilmiş. Yanlış anlama lütfen seninle ilgili değil bu babamla alakalı. Babamla öyle yakındım ki ama şimdi yakınlık değil bazen yüzünü bile görmek istemiyorum." Duru sessiz kaldı. Bir şey söylemedi. Kahvaltımızı bitirdikten sonra Şükrü abi bizi okula bıraktı. Bizi birlikte gördüklerinde verecekleri tepkiyi çok merak ediyordum. Arya izin almıştı. Ailesiyle vakit geçiriyordu. Döndüğünde her şeyi detaylıca anlatmamı isteyecekti muhtemelen. Duru ile gülüşerek bahçeye girdiğimizde onu nedensizce yargılamam gerektiğini anlamamıştım. Kimseyi sebepsizce açıklamasını dinlemeden yargılamamalıydım. Duru yanımdan ayrılıp Aras'ın yanına gittiğinde istemsizce sırıttım. Sarp'ı bahçede arıyordum ama Emre ve Asya'nın yanında değildi. Belki de daha gelmemişti. Emre'nin yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Fiksi Remajaİzmir'den Istanbul'a geldiğinden beri hayatında doğru sandıklarının yalan olduğunu öğrenen bir kız hayatındaki tek doğruyla savaşıyor. Zaman içinde kim olduğunu dahi sorgulayan bu kız hayatında ki en büyük doğrusunu da kaybediyor. Düşünüyor kız kim...