Sena şener-Bak bana
O güzel parmaklarınız bir yıldızı benden eksik görmesin...
***"Ben bencildim ve acınası durumdaydım..."
***
Etrafımda çok kişi olduğu doğru ama içiminin ne kadar yalnız olduğu da doğru. Küçük Avcı içimin tam ortasına düşmüş gibi oldu. Ama bilmiyorlardı ki içimin tam ortasına zaten düşen biri vardı. Kim ne zannederse zannetsin içimde biri vardı. Ve o olacaktı. Şuan üzerimi aynadan son kez kontrol edip odamdan çıkıp aşağı indim. Arya ile annem çoktan çıkmıştı ve son iki gündür annem benimle konuşmuyordu ama sonunda onunla konuşacaktım. Ayağıma ayakkabılarımı giyip çantamı omzuma atıp beni bekleyen ela gözlerin yanına doğru ilerledim. Arabasının yanına yaslanmış kollarını birbirine dolamış bir şekilde beni bekliyordu. Siyah deri ceketi yine üzerindeydi. Bacaklarını saran koyu kot pantolonu onu yine her zamanki gibi daha da çekici kılıyordu. Bana doğru bir adım attığında ben de ona ilerledim. Sonunda yanına ulaştığımda dirseğimden tutup beni kendisine çekti kollarım boynuna dolandığında özlediğim kokusunu bir kez daha içime çektim. Benden ayrılıp dudaklarıma minik bir öpücük bıraktığında tekrar sarıldı. Bu sefer kokumu o içine çektiğinde kıkırdadım."Günaydın Sarp Demir."dedim gülerek.
"Günaydın Derin Ateş."sonra devam etti.
"Daha iyi kokuyorsun,istediğim gibi..."
Gülümseyip onayladığımda arabaya geçtik. Üzerimde hakim olan heyecandan dolayı tek kelime bile etmemiştim. İnsanların hakkımda olan düşüncelerini artık umursamıyordum ama Sarp başkasının benim hakkımda ki düşüncelerini umursuyordu. Orda bana atılan bir lafla Sarp Demir şüphesiz kavgaya girerdi. Sonunda okulun önüne geldiğimizde bir süre bekledik. O inebilirdi ama beni rahatlatmak için inmiyordu.
"Bir şey olmayacak Derin."
"İnelim mi o zaman?"
"İnelim sevgilim."
İnecekken dudaklarına hevesle kapandım. Yüzümü avuçlayıp bana karşılık verdiğinde ellerini belime götürüp kucağına oturmamı sağladı. Dudaklarımdan ayrılıp çeneme minik bir öpücük bırakıp "Kimsenin sana bir şey söylemesine izin vermem."dedi.
Kucağından yavaşça ayrılıp kendi tarafıma geçtim. Önce o kapıyı açtı sonra ben. Yavaşça yanına yaklaşıp uzattığı elini tuttum. İyi olduğumu göstermek için gülümsemeye çalıştım. Bahçeden geçerken ellerimi daha sıkı tuttu. Müge bizi fark ettiğinde burukça gülümsedi. Emre ıslık çalarak halimize karşılık verdiğinde kıkırdadım. Sadece bir saniyeliğine. Duru'nun nefret dolu bakışlarının yanında Aras'ın da bakışları vardı. Yiğit artık beni önemsemiyor başka kızlara yöneliyordu. Bu benim için çok daha iyidi. Arya bizi gördüğünde gülümsemekle yetindi. Belkide verdiğim kararın doğruluğunu sorguluyordu. Ona göre Savaş'a karşı belkide bir şeyler hissediyordum.
Ama bilmiyorlardı ki Savaş Avcı benim için çoktan zaafa dönüşmüştü. Benim zaafım olmuştu.
"Sen nasıl onunla birlikte olursun?"
Duyduğum sesle düşüncelerden sıyrılmam bir olmuştu.
"Sana yaptığı şeyden sonra nasıl onunla olursun?" Asya, Sarp'ın kolundan tutmuş sert bir şekilde sarsarken Sarp kolunu onun ellerinden kurtarıp hızla kendine geri çekti. Öfkeli bakışları önce bana bakıp Asya'ya dönerken ben dahil herkes olacakları bekliyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/230134740-288-k347916.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Jugendliteraturİzmir'den Istanbul'a geldiğinden beri hayatında doğru sandıklarının yalan olduğunu öğrenen bir kız hayatındaki tek doğruyla savaşıyor. Zaman içinde kim olduğunu dahi sorgulayan bu kız hayatında ki en büyük doğrusunu da kaybediyor. Düşünüyor kız kim...