Bölüm 28: Dağ Evi

2.2K 303 55
                                    

Multimedia: Serena Stewart


—-

Şafakta yola çıktık.
Engebeli yollarda hızımızı biraz daha düşürdüğümüz için yolculuk iki saat sürmüştü. Güneş çoktan doğmuştu fakat hava pusluydu.

Arabaları her ihtimale karşı görülmesi ve girilmesi zor bir yer bulup orada bıraktık. Geri kalan yolu yürürken Julia haritasıyla bize öncülük ediyordu.

Julia durduğunda tek sıra halinde yürüdüğümüz için hepimiz teker teker durduk. Sonrasındayda Julia'nın yanına ilerleyip dizildik.

Jason küçük bir ıslık çaldı. "Burasına dağ evi demeye onlarca şahit lazım. Bu bildiğin perili köşk."

Haklıydı. Ev harabeye dönmüştü. Fazlasıyla büyüktü fakat tahtaların çoğu çürümüştü. Ev bakımsızlıktan yakında yıkılırdı.

"Üstümüze çöker mi?"diye sordu Linda.

Tanya alayla güldü.
"Bunun için kendini iyileştirme yeteğine sahip olan birinin endişelenmesi ne kadar komik."

Lisa "Aynı zamanda buradaki herkesi de iyileştirebilecek birisinin."diye ekledi.

Gözlerimi devirdim. "Buna gerek kalmadan oradan zaten sağlam çıkacağımızı biliyorsunuz değil mi?"

"Her neyse."dedi Linda. Büyük ihtimalle söylediğine pişman olmuştu.

"Bu evde bir bilgisayar olduğuna emin misin?"diye sordum Julia'ya. Düşünceli bir şekilde mırıldanıp gözünü kısarak evi inceledi.
"Pek mümkün gözükmese de en azından bir laptop olduğuna eminim."

"Pekala arayalım bakalım."diyerek ileriye yöneldi Jason. Hepimiz onu takip ettik.

Evin etrafını saracak çekilde dağıldık. Evin iki girişi vardı. Fazla sessizdi ve görünürde araba yoktu. Burası tamamen terkedilmiş gibi duruyordu. Evin girişindeki basamağa adım attığımda altımdaki tahtalar gıcırdadı. Parmak uçlarımda daha yavaş ve sessiz hareket ettim. Gıcırdama yokoldu. Yanımda Damon ve Lisa vardı. Jason, Tanya ve Julia arka girişe gitmişlerdi. Alex ve Linda ise her ihtimale karşı evin etrafını gözlemek için dışarıda kalmıştı.

Damon kapının kulpuna yöneldiğinde Lisa onu durdurdu. "Kırabilirsin. Bırak ben açayım."

Haklıydı. Kapıya dokunsam açılacak gibi duruyordu. Dolayısıyla Damon gücünü ayarlayamayıp tek hamlede kapıyı yere yığabilirdi.
Ellerini kaldırarak bir adım geri çekildiğinde yerini Lisa aldı ve paslanmış kulpa yöneldi. Bir tüye dokunurcasına hafifçe kavradı ve fazla güç uygulamadan çevirdi. Fakat kulp hiç hareket etmedi. Damon'ın ağzından alaylı bir gülüş çıktı.

"Paslı kapılarla aran iyi değil. Onlar naziklikten pek anlamazlar."dedi ve eliyle Lisayı hafifçe geriye doğru itti. Lisa kaşları çatık bir şekilde baksa da yorum yapmadı. Az önceki kulpun üzerinde bu sefer Damon'ın eli vardı. Lisa'dan farklı olarak Damon'ın eli kulpu tamamen kaplamıştı. Ufak bir hareketle kulp çevrildi ve kapı aralandı. Beklediğimin aksine kapı açılırken hiç gıcırdamamıştı.

"Her neyse."diyerek önden içeri girdi Lisa.

Damon'ın sırıtan ifadesi bana önden içeri geçmemi işaret ederken soldu. Gözlerimi kısarak onu süzsem de bir şey demeden yanından geçip içeri girdim.

Burnuma ilk toz ve rutubet kokusu doldu. İçerisini sadece bulutların ardına gizlenmiş solgun güneş az da olsa aydınlatıyordu. Herkes için yeterli olduğu için kimse bir şey yakma gereksinimi duymadı. Lisa çoktan etrafı incelemeye başlamıştı. Giriş direkt geniş salona açılıyordu. Ben de diğer tarafa yönelerek kapının karşısındaki dar koridora yöneldim.

SON SÜVARİ -Kızıl EjderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin