Multimedia: Jason Alfonzo
—
Kalabalık...
Şu anda bulunduğum yerin tarifini yapmam gerekirse bu kesinlikle kalabalık olurdu.
Etrafa biraz bile göz gezdirsem yüzümü buruşturmak isteyeceğim türde davranışlar sergileniyordu.
Her köşede birbirlerini elleyen ve tek amacı karşısındakini yatağa atmak olan insanlar... Eğlenmek için içip, ortada bir sonraki gün hatırlayıp pişman olacağı hareketlerle dans eden insanlar... Ve her şeyi bir günlüğüne bile olsa unutmak isteyen, bütün kapasitesini zorlayarak içen dertli insanlar...
Shadow şu an böyle insanlarla dolup taşıyordu. Bu insan okyanusundaki tek adaya düşmüş gibi etrafımdaki çıkmaza bakıyordum.
Bu manzara karşısında bir şeyden emin olmuştum.
Kalabalıktan kesinlikle hoşlanmıyordum!
Bütün ekip kuru gürültünün arasında hapsolmuş bir şekilde bir masada oturuyorduk. Muhteşem üçlü(!) yarım saat önce gelmişti ve üst kata çıkmışlardı. Biz henüz yukarıya çıkmamıştık. Hemen arkalarından çıkmamak için biraz zamanın geçmesini bekliyorduk.
"Bence artık çıkmalısınız."dedi Linda sesini duyurmak için hiçbir girişimde bulunmadan, olduğu yerde daha çok yayılarak.
Duyma yetimiz bir insana göre çok daha güçlüydü. Bu yüzden şu an olduğumuz yer bizim için herkesten daha fazla gürültülüydü. Fakat eğitimli olduğumuz için rahat bir şekilde katlanabiliyorduk. Çok daha kötülerini de görmüştük.
"Biraz daha bekleyelim."dedi Tanya.
Okuldan sonra toplantı odasında toplanıp küçük bir ayarlama yapmıştık.
Tanya, Julia, Damon ve ben yukarıya çıkacaktık. Tanya'nın Nickolas ile bizim aksimize daha çok diyaloğu olduğu için bowling yarışını o ayarlayacaktı. Tabii Nickolas'ın Julia'ya olan ilgisini de açık bir şekilde kullanacaktı. Aralarını ayarlıyormuş gibi olacağı için Nickolas'ın kabul edeceğini düşünüyordu.
Hareketli şarkı yerine yavaş bir parça çalmaya başlayınca ekip yavaşça dağıldı. Linda ve Alex dans etmek için piste çıktı. Jason da kendine bir partner bulmak için arayışa çıktı. Lisa bar taburelerinde oturan bir çocuğun yanına geçip kendine bir içki söyledi.
Artık yukarı çıkmanın zamanı gelmişti. Tanya ve Julia hareketlenip ayağa kalktı. Onları takip ederek ben de ayaklandım fakat Lisa yanına oturduğu çocukla sohbet ederken onlara düz bir şekilde bakan Damon'ı fark ettim.
Kalktığımızı fark etmiş fakat oturup Lisa ve çocuğa bakmaktan vazgeçmemişti. Lisa'nın elbette başının çaresine bakacağını biliyordu fakat fazla korumacı tavrını da bırakamıyordu. Bu konuda hala aynıydı... Önceden bana karşı da bu kadar hassasken şimdi bütün ilgisini Lisa'ya vermiş olmalıydı. Onlar kuzenden daha çok kardeş gibiydi.
Onu dürttüm. Galaksileri barındıran gözleri bana çevrilince kalkmasını işaret ettim. Son kez gözlerini onlara dikip kalktı ve yukarı çıktık.
Merdivenlerin sonundaki kapıdan geçince aşağıdaki gürültü kesildi ve bizi yeni bir gürültü karşıladı. Kapı ve duvarlar ses geçirmezdi.
Arkada çalan hareketli müzik kısıktı. Daha çok insanların gülme ve konuşma sesleri etrafı dolduruyordu.
Bir sürü oyun vardı. Aşağısında göre burası çok daha eğlenceli duruyordu. Buna rağmen aşağısı daha kalabalıktı.
Bilardo masalarında oynayan insanları geçtik. Hemen karşısında playstation oynayanlar vardı. Onların ilerisinde küçük, büfe gibi bir yer vardı. Oranın çaprazındaysa buraya gelme amacımız olan bowling salonu yer alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÜVARİ -Kızıl Ejder
Fantasy"Karanlıktan korkar mısın?"dedi sorusunu yineleyerek. "Demek karanlığın kendisi sensin ve karanlık asla seni korkutamaz."dedim onun söylediklerini tekrar ederek. Kibirle çürük dişlerini göstererek sırıttı. "Karanlık benim!" "Peki o halde. Sorumu değ...