"Her şey hazır."
Julia'nın yüzünde gururlu bir ifade vardı.
Kafamı sallayarak onayladım.
"Bugün okula gelmediler nasıl ayarladın?"diye sordu Tanya.
Linda gözlerini devirdi.
"Telefon diye bir şey var Tanya."
"Ayrıca Julia, Nickolas'ı tavladı. Ne isterse yaptıracağından eminim."dedi Lisa sırıtarak. Ardından Julia ve Lisa ellerini yumruk yaparak tokuşturdu.
Tanya yüzünü buruşturarak sandalyesine yaslandı.
"Çok da üzerine düşme hayatım. Ulaşılmazı oynamak erkekleri her zaman çeker."dedi Linda bilmiş bir ifadeyle.
Lisa ve Julia tavsiyesine olumlu yanıt veriken bu sefer gözlerini deviren Tanya oldu.
"Dedi Alex'e ilk açılan kişi."
Gülmemek için kendimi ağzımı sıkıca kapattım.
Linda yüzünde kısa süreli bir hayal kırıklığı geçti. Sonrasında kaşlarını çatarak Tanya'ya baktı.
"Konumuz bu değil. Hem sen daha telefonun icadını hatırlayamazken nasıl böyle gereksiz bir ayrıntıyı hatırlarsın."
Dudaklarım titrerken onları zaptetmek için daha çok bastırdım.
Fakat Tanya benim kadar düşünceli değildi. Abartılı kahkahası dudaklarından firar etmişti bile.
Linda elindeki kalemi ona fırlatırken bir yandan da gülmemek için kendilerini sıkan Julia ve Lisa'ya uyarıcı bakışlar atıyordu.
"Sence burada olduğumuzu biliyorlar mı?"
Jason'ın, Alex'e doğru eğilip bunu söylemesi tuttuğumuz kahkahalarımızı bırakmamıza sebep oldu. Tanya ise zaten hala gülüyordu.
"Sakın bizi bu konuşmaya bulaştırma dostum, yanarım."diye fısıldadı Alex. Linda'nın öldürücü bakışları ona döndüğünde yavaşça yutkunup gülümsedi.
Jason iki elini kaldırıp Alex'in yüzüne doğrultarak "İşte karşınızda acının tatlı tebessümü."dedi.
Damon telefona olan ilgisini bırakıp Alex'in omzuna 'geçmiş olsun' dercesine iki kere vurdu.
"Sence sana ilk benim açılmam komik mi? Hepsi senin aptal güvensizliğin yüzünden oldu."dedi Linda sinirle sesini yükselterek.
Alex ağzını açıp kapadı fakat herhangi bir şey söyleyemedi. Çünkü kelimeleri tekrar Linda tarafından ağzına tıkılmıştı.
"Ben olmasaydım sen sonsuza kadar bana platonik olarak kalacaktın. Sana iyilik bile yaptım. Ne duruyorsun hadi onlara sana iyilik yaptığımı söyle!"
"İşte karşınızda nadir görülen vahşi, yırtıcı bir dişi koala."dedi Jason kahkahasının arasından.
Alex, Jason'a uyarıcı bir bakış atarken bir yandan da Damon'ı dürtüp bir şey söylemesini istiyordu.
Herkesin hunharca gülmeye devam etmesi Linda'nın daha fazla sinirlenmesine neden oluyordu. Alex'in yardım çığlıkları atan bakışları üzerimizde dolanırken daha fazla kayıtsız kalamayıp kendimi toparladım.
"Evet, bence yeterince konuştuk. Şimdi plana dönelim."dedim ayağa kalkıp ellerimi masaya koyarak.
Alex'in bana bakan parlayan gözleri adeta teşekkür çığlıkları atıyordu.
Linda ona doğru eğilip "Bunu evde konuşacağız."diye fısıldadı.
Alex'e bu teklif daha cazip gelmiş olacak ki sırıtarak "Konuşalım."dedi ve ona doğru eğilip göz kırptı. Linda'nın da buna sırıtarak karşılık vermesi evde pek konuşma yapmayacaklarının kanıtı olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÜVARİ -Kızıl Ejder
Fantasy"Karanlıktan korkar mısın?"dedi sorusunu yineleyerek. "Demek karanlığın kendisi sensin ve karanlık asla seni korkutamaz."dedim onun söylediklerini tekrar ederek. Kibirle çürük dişlerini göstererek sırıttı. "Karanlık benim!" "Peki o halde. Sorumu değ...
