SON SÜVARİ -Kızıl Ejder

Bölüm 17: Mıknatıs

"Paul Ronald."dedi Margaret dişlerinin arasından hayal kırıklığıyla bir nefes vererek. Adamın fotoğrafını gördükten sonra ilgisini kaybetmişti.

"Onu tanıyor musun?"diye sordu Lisa oturduğu koltuktan ilgiyle öne doğru eğilerek.

Şuan bir sonraki planımızdan bahsetmek için Linda ve Alex'in evinde toplanmış ve onu da davet etmiştik. Bulunan ipucunu söylemek ve tekrar David hakkındaki ayrıntılardan konuşmak için Margaret'i çağırmıştık. Bize söylemekte unuttuğu ,ya da bilerek atladığı, bir şey olabilirdi.

Damon ve Lisa'nın bulduğu ipucu biraz belirsiz olsa da içimden bir ses işimize yarayabileceğini söylüyordu.
Ucube'nin civarlarında bir adam ,ki Margarat'in dediğine göre bu adam Paul Ronald'tı, David'i bir kadınla gördüğünü iddia etmişti. Hatırladığı tarihe göre kaybolduğu gün onları bir sokakta konuşurken görmüştü. Şansa bakın ki gördüğü sokakta ne bir güvenlik kamerası ne de herhangi bir insan vardı. Adamın dediğine göre biten içkisini tazelemek için evden çıkmış ve o sokağın başından geçerken onları görmüştü. Güvenemediğimiz kısım adamın o gün sarhoş olduğuydu. Bütün hepsini uyduruyor da olabilirdi fakat her ihtimale karşı araştırma yapacaktık.

Fakat konuştukları adamın fotoğrafını görür görmez ismini söylediğine göre Margaret onu tanıyordu.

"Darkrose'un delisidir. Kimse hikayesini tam olarak bilmez. Zaten onu ayık görmek de zordur, ayyaşın teki. Deli olduğu için kimse ona inanmaz. Buna güvenerek, arada ona acıdığımdan Ucube'ye gelmesine izin veririm. David'i de Ucube'de görmüş ve yüzünü hatırlamıştır. Fakat hikayenin geri kalanına inanmamı beklemeyin. David sakin, yalnız bir adamdır. Onu tanıdığım günden beri hiçbir kadınla görmedim."diye açıkladı.

"David'in fotoğrafını gördükten sonra oldukça korkmuştu."dedi Damon.

Lisa kafasını sallayarak onu onayladı. "Gördüğünde kaçmaya çalıştı. Onu yakalıp sakinleşmesi için şarkı söylemek zorunda kaldım." Sonrasında da sırıtarak "Biraz büyülemiş de olabilirim."diye ekledi.

"Ancak o zaman konuştu."dedi Damon, Lisa'ya bakarak. İkisinin arasından sessiz bir diyalog geçti.

Margaret'in düşünceli bir şekilde kafasını sallayıp "Bunu ben de araştıracağım. Bir şey bulursam size söylerim."dedi. Ardından bakışları beni buldu.
"Sen ne buldum demiştin?"

Aslında henüz dememiştim.
"Bu bilgi David ile ne kadar alakalı emin değilim."diye başladım. Bu sadece bizim görevimizle de alakalı olabilirdi. Her ne kadar ona fazla güvenmesem de onun bizden faydalandığı gibi bizde ondan faydalanabilirdik. Bu kadın çok şey biliyor gibi gözüküyordu.

Kısa süren tereddütümü sessizce yenmemi ve anlatmamı bekledi.

"Richard Clain'in çalışma odasında kilitli bir çekmecede bir anlaşma buldum."dedim.

Tek kaşını ilgiyle havaya kaldırdı. İnce dudağı hafifçe yukarı kıvrıldı.
"Güzel fikir."dedi gözlerimin içine bakarak. "Ne tür bir anlaşma?"

"Gizlilik anlaşması. Sparks hastanesinin sahibi Vincent Sparks ile yapılmış."diye açıkladım.

"Bu yüzden oraya erken girmeye karar verdik. Belki kaybolan insanlarla bağlantısı vardır."dedi Jason. Sessiz bir şekilde bana baktığında içinden 'ya da bizim görevimizle bağlantılıdır' diye düşündüğünü biliyordum. Ben de aynı şeyi düşünüyordum.

Margaret kafasını salladı ve bir süre kaşlarını çatarak içinde hesap yaptı. Bunu yüzündeki ifadeden anlayabiliyordum çünkü aynı ifade amcamda da oluyordu.
En sonunda kendi içinde bir sonuca varmış olacak ki dik bir şekilde oturup yüzlerimize baktı.
"Bundan kuruculara bahsetmeyin."