Bölüm 33: Buzdan Adam

2.3K 238 55
                                    



Eğer bir seçim yapmak zorundaysak, neyi seçersek seçelim her türlü kötü sonuçlanacaksa, en az zarar verecek olanı seçeriz. Şimdiye kadar yapmak zorunda olduğum seçimlerde bu mantıkla hareket etmiştim. Fakat bugün yaptığım seçimden emin değildim. Karşılaştığım sonuç sanki kötünün iyisi değildi. Daha iyisi olabilirdi. Daha iyi olabilirdim.

Seçimim ve ben oluşturduğumuz sonuca bakıyorduk.

Hareketsiz bedenine ulaşmam saniyeler sürdü. Yan yatan bedenini sırt üstü pozisyona getirip yarasının olup olmadığını kontrol ettim. Tişörtünün alt kısmı kesik ve kanlıydı. Sıyırdığımda karın boşluğunda uzun bir kesiğin olduğunu fark ettim. Aynı çizikten kolunda ve bacağında da vardı.

Annis'lerin tırnaklarının zehirli olması zihnimde bir darbe etkisi yaparken ne yapacağımı düşünmeye çalıştım.

Arabaya taşıyıp eve sürsem de ne kadar hızlı gidersem gideyim onun için çok geç olurdu. Yeterli zaman yoktu. Vücumda telefona ya da iletişim cihazına dair bir iz yoktu. Ne zaman ve nerede düşürdüğünü hatırlamıyordum bile. Louis'in ceplerini karıştırdım fakat onda da sonuç aynıydı.

Yarasına ısısını arttığım elimi basıp mikrobunu kıracaktım ki duyduğum çalı sesiyle saldırıya hazırlanıp Louis'in önünde geçtim.

Bulunduğumuz küçük açıklığa çıkmasını beklerken elim alev topuna dönmüştü. Fırlatmaya hazırdım.

Annis'in çirkin görüntüsüne hazırlanırken karşımda gördüğüm küçük bedenle elim havada kaldı. Ateş topumu fark ettiğinde gözleri büyüdü.

"Benim, benim!"

Elimdeki alev söndü. Anlamsızca ona baktım.
"Senin burada ne işin var Adriel?"

"Elektrik dehası arkadaşından yerini öğrendim. Telefonunda takip bir şeyi varmış, fakat dakikalardır senin bulunduğunu söylediği yerde beklememe rağmen seni göremedim, sonra yerde bunu buldum." Elindeki telefonumu havaya kaldırarak salladı. "Tuşuna bastım fakat hiçbir şey olmadı. Bu yüzden dolaşıp seni aramaya karar verdim. Seni görmek istiyordum çünkü..."

Vaktim olmadığını ve onun şu anda bana ne kadar yardımcı olabileceğini fark ettiğimde hiçbir şeyin önemi kalmadı. "Boş ver, iyi ki geldin. Yardımına ihtiyacım var."
Anlamsızca bana baktı. Ardından Louis'in önünden çekildiğimde yerde yaralı bir şekilde yattığını fark edip gözleri az öncekinden daha çok büyüdü.

"Burada ne oldu böyle?"

"Sonra anlatırım. Annis tarafından yaralandı. Zehrini alabilir misin? Ya da onu eve ulaştırmadan yayılmasını önle yeter."

Yanıma doğru adımladı ve yaralarını inceledi. Elleri vücudunda gezinirken gözleri parlamıştı fakat göz kapaklarıyla üzerlerini örttü.

"Sanırım yayılmasını önleyebilirim."

Derin bir nefes verdim. "Harika. Onu arabaya taşıyacağım. Yanımdan ayrılma."

Kafasını sallayarak onayladı.

Louis'i sırtıma atarken adımlarımı hızlı tuttum.  Bir yandan onu sarsmamaya dikkat ediyordum. Aynı zamanda arabanın yönünü, kaçışımızı hesaplarken doğru yönü bulduğuma inanıyordum.

SON SÜVARİ -Kızıl EjderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin