Bölüm 38: Parçalanmış Zihinler

1.2K 166 55
                                    


Gözüm güneşten dolayı kapanırken elimle yüzümü kapatıp yattığım yerden doğruldum. Çimenlerin üzerinde yatıyordum. Etrafıma baktığımda bir an nerede olduğumu anlamadım. Uyumuş olmalıydım.

Doğrulduğumda herhangi birini aradı gözüm ama yalnızdım. Tekrar etrafı incelediğimde bilmediğim bir yerde olduğumu fark ederek anlamsızca kaşlarımı çattım. Bir şeyler tersti.

Dört bir yanım yeşillikle kaplıydı. Çok sık ağaç yoktu. Vadi gibi dümdüz çimenlerden oluşan büyük bir alandaydım. Üzerime baktığımda daha önce hiç görmediğim, yere kadar uzanan siyah bir elbisenin içinde olduğumu fark ettim. Sağ bacağımda derin bir yırtmaç vardı ve bir kolum açıkta, diğeri kapalıydı. Esen rüzgardan sırtımda da bir dekolte olduğunu anladım. Saçlarım salıktı. Önüme savrulan saçlarımı kulağımın arkasına iterken renginin biraz daha koyu kızıl olduğunu fark ettim. Vücudumda bir değişiklik olup olmadığına bakacakken bir kalabalığın bağırış seslerini duyduğumda arkama döndüm ve hızla sesin olduğu yere doğru yürüdüm.

Birkaç sık ağaçlığı geçtikten sonra yol tekrar açıklığa çıktı. Fakat bu açıklık insanlarla doluydu. O kadar kalabalıktı ki her yerden bir ses çıkıyordu. Kalabalığın ötesinde yüksek bir alan vardı. Yanlışlıkla konser alanına mı gelmiştim?

Geri döneceğim sırada yüksek platformun üzerinde ekibimi gördüm.

Bu kalabalığın önünde ne yapıyorlardı?

İnsanların arasından sıyrılarak yürüyeceğim sırada beni gördüler. Birden oluşan sessizlik ürkünçtü. Sessizliğe aniden gelen kulak çınlaması eşlik etti. Neden durduklarını ve herkesin neden bana baktığını bilmiyordum. Çok anlamsızdı.

Bir adım attım. Önümden çekildiler. Bir adım daha attım. Şimdi önümde platforma giden bir yol oluşmuştu. İnsanların arasından açılan küçük patikayı takip edip platforma vardım. Sahnede bekleyen ekibim beni karşıladı.

"Neler oluyor?"diye sordum hemen bu olanların bir açıklamasını duyacağım birilerini bulduğum için sevinerek.

Fakat kimse cevap vermedi. Jason eliyle önümüzü göstererek beni sahnenin başına doğru ilerletti.

Hiç ses yoktu. Bu kadar büyük bir kalabalıktan nasıl oluyordu da en ufak bir ses çıkmıyordu? Ne bekliyorlardı? Ben hepsinin önünde ne yapıyordum?

Gözlerim Damon'ı aradı fakat onun ve Lisa'nın dışında bütün ekip arkama dizilmişti.

Sahneye doğru gelen amcamı gördüğümde içim rahatlamıştı. Umutla yanıma gelmesini ve bana yardım etmesini bekledim.

Çok geçmeden yanıma vardı. Bana sarıldığında kulağına "Neler oluyor?"diye fısıldadım ama diğer herkes gibi beni cevapsız bıraktı ve kalabalığa döndü. Gülümseyerek bir eli omzumdayken diğer eliyle herkesi selamladı. Kalabalıktan büyük bir gürültü koptu.

Kaşlarımı çatarak bir adım geri attım. Burada olmak istemiyordum. "Anlamıyorum."

Kimse beni duymuyordu. O sessizlik içinde bağırsam bile beni duymayacaklardı.

Amcamın elinden kurtulup birkaç adım daha geri attım ama çok ilerleyemeden bir bedene çarptım. Ona dönemeden kulağıma "Sakin ol."diye fısıldadı. Büyük bir rahatlamayla Damon'a döndüm.

SON SÜVARİ -Kızıl EjderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin