Multimedia: Serena Stewart
—-
Zihnimdeki çarkların gürültüsü kulaklarımda uğulduyor ve gözlerimin önüne görüntüler getiriyordu. Hoş görüntüler değildi.
Birincisinde Derek'i öylesine zehirleyip sadece ortadan kalksın diye öldürmek istemeleri yer alıyordu. Canının nasıl yandığını güçlü hayal gücüm ayrıntılı bir şekilde gösteriyordu. İrileşen gözleri, ağzı sonuna kadar açılmasına rağmen en ufak bir ses çıkaramayışı, kuyruğunun can çekişir gibi hızlı, dengesiz hareketleri, nefesini geri kazanmak için sanki işe yarayacakmış gibi ellerini boğazına sarması...Gürüntüden kurtulmak için bütün vücudumu silkelemek istedim fakat tek yaptığım göz kırpmak oldu.
İkinci görüntüde Derek görmemesi gereken bir şeye tanık oluyordu ve sonunda yine aynı seneryo yaşanıyordu. Fakat suda neye tanık olabilirdi ki? David'in bu hikayedeki rolü neydi?Derek'in benden uzaklaştığını gördüğümde sorularımı bir kenara itip kaşlarımı çattım. Birkaç güvenlik görevlisi kapsülü taşıyordu.
"Onu nereye götürüyorsunuz?""Okyanusa götürüyorlar. Evinde daha çabuk iyileşecek."dedi yanıma gelmiş olan Damon.
"Sen de gidecek misin?"diye sordum gözlerinin içine bakarak.
Kafasını belli belirsiz iki yana salladı.
"Karadaki işler daha karışık. Ve merak etme güvende olacak. Bunun için elimden geleni yapacağım."En son okyanustayken zarar görüp kaçırılmıştı. Şimdi tekrar oraya dönmesi canımı sıkıyordu. Gözümün önünden ayrılmasını istemiyordum fakat Damon'ın haklı olduğunu da biliyordum. Yine 'elimden bir şey gelmiyor' hissi beni etkisi altına almıştı.
Yüzümdeki ifade nasıldı bilmiyordum ama Damon elini omzuma koyup hafifçe sıktı.
"Yanında gitmemi ister misin?"Kabul edersem gideceğini biliyordum. Onun yanında olursa Derek'in güvende olacağını da biliyordum. Ama ona burada da ihtiyacımız vardı.
"Hayır."dedim kısık sesle.
"Onunla ben gideceğim."
Birden konuşmamıza dahil olan Lisa'ya döndü bakışlarım.
"Benim yanımda daha güvende olur, sen de daha rahat hissedersin. Uyandığında ilk işim sana haber vermek olacak."Minnettar gözlerimle ona bakıp gülümsedim.
"Teşekkür ederim."Göz kırptı ve güvenliklerin arkasından hızla ilerledi.
Etrafıma göz gezdirdiğimde amcamın, David'in ve Margaret'in artık burada olmadığını fark ettim.
"Ne zaman gittiler?"diye sordum kaşlarımı çatarak.
"Derek'i götürmelerinden hemen önce."dedi Julia. Şimdi hepsi etrafımdaydı. Laboratuvara göz gezdirdiğimde konuşulmayacak kadar kalabalıktı. Hepsi her ne kadar meşgul olsa da rahat tartışamazdık.
"Eve gidip konuşalım."
—-
"Öğreneceklerini biliyorduk."dedi Alex omuz silkerek.
Linda masanın yanındali sandalyeyi biraz daha içeri itti. "Evet ama belki biraz daha sonra olabilirdi."
Ayaklarını masaya uzatmış ve sandalyeye geriye doğu yüklenerek yayılmış olan Jason "Kısa sürede öğrenmelerinin tek iyi yanı Derek'in hayatını kurtarmış olmaları. Bu yüzden şikayet etmemeliyiz."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÜVARİ -Kızıl Ejder
Fantasy"Karanlıktan korkar mısın?"dedi sorusunu yineleyerek. "Demek karanlığın kendisi sensin ve karanlık asla seni korkutamaz."dedim onun söylediklerini tekrar ederek. Kibirle çürük dişlerini göstererek sırıttı. "Karanlık benim!" "Peki o halde. Sorumu değ...