Bölüm 22: Yan Etki

3.7K 354 80
                                    



İkimiz de sırılsıklam bir şekilde yürürken tuhaf bakışlar üzerimizdeydi. Muhtemelen herkesin zihninde bu havada okyanusun serin kıyısına atlayacak kadar deli olduğumuz düşüncesi geçiyordu.

Deli.

Deli kime deniyordu?
Diğer insanlardan farklı şekilde davranana mı?
Deliliğin sınırında gezindiğimi hayal ettim. O ince çizgide bir canbaz gibi yürüdüğümü, karşıya geçmeye çalıştığımı düşündüm.
Herkes karşıya geçmeyi başaramayabilirdi.
Kimisi düşebilir kimisi ise pes edebilirdi.
Benim sonumun hangisi olacağını kestiremiyordum.
Ya da Paul Ronald'ın hangisini seçtiğini...

Belki de diğer seçenek seçim yapamamak, o ipte öylece sallanmaktı. Ne ileri ne geri...

Hangisi daha kötüydü?

"Serena?"

Adımın seslenilmesiyle düşüncelerimden sıyrılıp ipteki canbazı yalnız bıraktım.

Tanya ve Jason yüzlerindeki büyük soru işaretiyle sırılsıklam halimize bakıyordu.

"Bu nasıl oldu?"diye sordu Tanya şaşkınca.

Louis elini ensesine götürüp bir süre orada oyalandı. "İskelede ayağımız kaydı."

Jason gözlerini kısarak ikimize baktı. "Pekala, sizi bırakalım."

Louis "Ben arabayla geldim zaten."dedi ve bana döndü. "İstersen seni bırakabilirim."

Gülümsedim. "Teşekkürler fakat ben de arabayla geldim."

"Bu halde sürmemen daha iyi."

Bu sefer kaşlarımı çattım. "Sen de benimle aynı durumdasın."

Jason homurdanarak "Az önce biz bırakalım dedim işte."dedi.

"En azından onlarla git. Hastane buraya yakın, oraya uğramam gerekiyor zaten. Yedek kıyafetlerim var."dedi Louis.

Derin bir nefes vererek onayladım. Tartışmak şu an gözüme çok yorucu geliyordu.

"Pekala seni bu halde daha fazla tutmayayım öyleyse. Hasta olmanı istemeyiz."

Ben hasta olmazdım. Fakat daha kötülerini geçirdiğim günler oluyordu.

"Sen de öyle. Gidip bir an önce kurulan."

Kafasını sallayarak onayladı. Tekrar gülümsedim ve Jason ile Tanya'ya doğru yürüdüm.

Tanya kulağıma "Biraz titre. Üşümen gerekiyor."diye fısıldadığında vücudumun fazla rahat olduğunu fark ettim.

Dediğine uyarak bedenimi kastım ve kollarımı etrafıma sardım. Jason ceketini çıkarıp omuzlarıma sardı. Eminim Louis'in ,şu an her ne kadar belli etmese de, bu cekete benden daha çok ihtiyacı vardı.

Louis son bir selam verip bizden aksi yöne doğru ilerleyerek arabasına bindi.

"Araban nerede?"diye sordum Jason'a.

"Arka tarafta. Gidelim."

Jason ilerlediğinde Tanya ile onu takip ettik. Galaksi'nin önünden geçtiğimizde buraya bu kadar yaklaştığımızı fark etmemiştim. Louis ile tahminimden fazla yürümüştüm. Onun arabası da buranın yakınlarında olduğuna göre ilk önce Galaksi'ye gelmiş olmalıydı.

SON SÜVARİ -Kızıl EjderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin