Bazen ne hissettiğini tam olarak anlayamazsın.
Hissettiğin şey, hiçbir şey hissetmediğindir.
Böyle durumlarda tepki vermem oldukça zordur. Hatta tepki vermem. Sadece bakarım. İfadesiz... karşımdaki de durumu sakin karşıladığımı ya da söylediği şeyin benim için bir şey ifade etmediğini düşünür.
İşte, şimdi de aynı durumu yaşıyordum. Amcam, eski sevgilim ve eski arkadaşlarımla aynı görevde çalışacağımızı söylemişti. Bense sadece yüzüne bakıyordum. İfadesiz...
Yüzüme bakıp ne tepki vereceğimi bekliyordu. Nasıl hissedeceğimi merak ediyordu.
Peki nasıl hissetmeliydim?
Üç yıl...
Damon ile ayrılalı üç yıl olmuştu. Artık bir şeyleri aşmıştım. Ne üzüntü ne de kırgınlık hissediyordum. Kızgınlık...belki. Ama eskisi kadar güçlü değil.
Onun ekibinde olan eski arkadaşlarıma gelince...onları özlemiştim. Damon ile ayrıldıktan sonra iletişimimizi koparmamıştık ama eskisi gibi de olmamıştı. Zaten biz ayrıldıktan sonra yeni bir göreve gitmişlerdi. Ve üç yıldır da görevdelerdi. Söylemiştim, bazen görevler çok uzun olabiliyordu...
"Serena?"
Amcamın ismimi söylemesiyle artık bir şey söylemem gerektiğini fark ettim.
"Onlar görevde değiller miydi?"diye zaman kazanmak için gereksiz bir soru sordum. Yeni göreve katılacaklarsa elbette bir önceki görevleri bitmiş olacaktı!
"Bir hafta önce döndüler."dedi.
Bir hafta.
Bu görevden döndüklerini öğrenmem için oldukça uzun bir süre...
"Benim haberimin olmaması sizin işiniz öyle değil mi?"diye yanıtını zaten bildiğim soruyu sordum.
O sırada görevde olduğum için benden saklamaları muhtemelen daha kolaydı. Aksi taktirde öğrenmemem mümkün değildi. Nasıldır bilirsiniz, dedikodular çabuk yayılır. Ve bizde en çabuk öğrenen ve dedikoduyu yayan deniz halkıdır. Biliyorum biraz tuhaf. Bazen nasıl bu kadar çok şeyi bildiklerini ve akıllarında tuttuklarını merak ediyordum. Hiçbir şey onlardan kaçmıyordu. Ben genelde ilk önce haberleri deniz halkından yakın arkadaşım olan Derek'ten alırdım. O bir Nyriad'tı. Diğer anlamıyla okyanus cini. Ama ona böyle denmesinden hiç hoşlanmıyordu. Görevde olduğum için görüşememiştik. Bugün onunla görüşmeyi aklıma not ettim. Ben yokken neler olduğunu ayrıntılarıyla öğrenmem gerekiyordu.
"Görevdeyken canının sıkılmasını istemedim. Bu benim kararımdı."dedi amcam yumuşak bir ifadeyle.
"Her neyse. Bana görevden bahsedecek misin?"diye sordum. Şimdi bunları tartışmanın zamanı değildi. Nasıl olsa Derek'ten ayrıntılı öğrenecektim.
"Yani senin için sorun değil mi?"dedi şaşırarak.
"Sorun olmayacak kadar zaman geçti amca. Ayrıca işimle özel hayatımı karıştırmadığımı biliyorsun. Benim için sorun yok."dedim güven verircesine sert bir ifadeyle.
"Akira ve Hedera adası sizin ekibi seçmekte ısrar etmeseydi bu görevi almanı önlerdim. Biliyorsun ortak karar almamız gerekiyor. Ama yine de senin kararını da önemsediğini bildirmemi istedi Anita."dedi.
Gülümsedim.
"Ona bir ara teşekkür etmeliyim. Ve ayrıca sorun değil. Baş edemeyeceğim bir durum değil."dedim.
"Elbette, ona şüphem yok."dedi göz kırparak.
"O zaman artık göreve geçebiliriz."dedim.
"Pekala."dedi ve derin bir nefes aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÜVARİ -Kızıl Ejder
Fantasy"Karanlıktan korkar mısın?"dedi sorusunu yineleyerek. "Demek karanlığın kendisi sensin ve karanlık asla seni korkutamaz."dedim onun söylediklerini tekrar ederek. Kibirle çürük dişlerini göstererek sırıttı. "Karanlık benim!" "Peki o halde. Sorumu değ...