09.01.2021
İyi okumalar!👻
Şarkı; 3 Doors Down - Here With You
Bölüm 2 - TESADÜF
✺✺✺
Bu yaşıma kadar karşılaştığım zorlukların karşısında dimdik durmaya çalıştım. Bazen karşı koyamadım, boyun eğmek zorunda kaldım ama içten içe hep direndim. Direnişim sessiz de olsa, çığlık da olsa vazgeçmedim.
Kulaklarımda tehlikenin uyarıları varken, boynumda ki sızıyı kucakladım. Çekik gözlü bir adamın çevreme sardığı tellerin varlığını kabullendiğim gibi.
Kapkara, küçük birer girdapların resmedildiği gözlerde beni ürpertecek bir ifade vardı. Kaçıp saklanmak istedim, bir çocuk gibi annesinin eteğine tutunmak isteyen. Fakat ne bir anne vardı ortada ne de bir çocuk.
"Kim gönderdi seni?" diye dişlerinin arasından tıslayarak sordu. Adı Malik'ti. Yüreğimden yükselen bu dehşet dolu tınılar, onun eseriydi. Kuruyan alt dudağımda dilimi gezdirdim. Sık soluklarımı burnumdan alıyor ve veriyordum.
Boynuma koluyla biraz daha baskı uyguladı. Bıçağı çekmişti o sırada. "Cevap vermezsen seni içeridekilere yem ederim." Bakışlarındaki ciddiyeti sorgulamadım bile.
Keskin hatlarla bezenmiş, sert bir yüzü vardı. Sakalları ona daha vahşi bir görüntü katıyordu ama gözleri, en çok gözleri etkiliyordu. Her anlamda. Gerilen bedenim onun için bir yanıt olmuş olacak ki, pek hoş olmayan bir sırıtış belirdi yüzünde. "Korktun mu?"
Cevap vermediğimde kolunu çekti ama koca parmakları kolumun üstünü sıkıca kavradı. "Anlaşılan konuşmayacaksın," diyerek aralık kapıya yürüdü ve beni de peşinden sürükledi. Polis! Böyle iğrenç işlerin döndüğü bir barda olduğumu evdekiler öğrenirse ne yapacaktım?
Kolumu tutan bileğine uzandım hemen. "D-dur!" Başını omzunun üzerinden bana çevirdiğinde yüzünde duygudan eser yoktu. "Seni hemen şimdi polislere vermemi istemiyorsan konuşsan iyi olur!" diye suratıma doğru tısladı.
"Ben senin peşinde değildim," dedim sertçe yutkunurken. Sesim titremiyordu çok şükür. Yüzü çok tehlikeli bir hal aldı bunu duyduğunda. "Beni kaç gündür izlediğini anlamadığımı mı sanıyorsun küçük fare?" diyerek beni hızla kendine doğru.
Diyecek bir şey bulamadığımda, dilim suskunlaştığında çekik gözleri karardı. Beni peşinden sürüklemeye başladığında direnmeye başladım. "Dur! Lütfen, yapma!" Ama beni umursamadan hatta varlığım ona hiçbir engel teşkil etmiyormuş gibiydi.
"Lütfen!" diye yalvardım. Her şey mahvolacaktı! her şey başlamadan bitecekti! Amine'yi bulamayacaktım! Öfkem, yüreğime kor gibi düştü. Barın iç kısmından gelen kabalık selinin sesinden uzaklaştığımızı fark ettiğimde bir an sevindim. Fakat sevincim kısa sürdü. Çünkü beni nereye götürdüğünü bilmiyordum. Cebinden telefonunu çıkardı ve ekranda bir şeylere dokundu.
Telefonu kulağına götürdü. "Arka taraf boş mu? Yangın merdiveni?" Sesi sertti.
"....."
Karşı taraf ne dediyse artık bana yandan ters bir bakış attı. "Hayır, yalnız değilim. Yanımda küçük bir bela var."
"....."
"Tamam, polisi bu taraftan uzaklaştır. Çıkıyorum."
Telefonu kulağından çektiği gibi adımları hızlandı. Haliyle bende sarsak adımlarla onu takip ettim. ben kimin eline düşmüştüm böyle? Konuştukları o tehlikeli adamdı ve ben bu durumdan memnun değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞKÜNLER VATANI
Teen Fiction✺ Düşmüştüm. Düşürülmüştüm. Bu fena bir düşüştü. Sığındığım yerden düşmüştüm buraya, yeryüzünün baht karası, Dört yanımda beni düşüren ordunun yalan dolu kuşatması, Bakın! İşte orada, düştüğüm yer hala belli dizlerimde kabuklu damgası, İzleyin...