18. BÖLÜM: "KAYBOLUŞ"

866 47 84
                                    

21.09.21
✺✺✺

18. BÖLÜM: "KAYBOLUŞ"

Bölüm Şarkısı; Gripin - Dalgalandım Da Duruldum
Linkin Park - In The End

Gecikme için üzgünüm... Elimde olan bir şey değildi... 😢

İYİ OKUMALAR!👻

✺✺✺

Malik durup soluklandığım ıssız bir sokak misali, özgürlüğün ciğerlerimde yayılan ferah demlerinden.

İçimde büyümemiş ne varsa hepsi bir anda büyüdü, bu büyülü dokunuşla.

Özgürlük öyle tatlı, öyle huzur doluydu ki, tarifi imkansızdı. Henüz bunu anlatacak kelimelerle tanışmamıştım. Bir dokunuş insanı böylesi bir özgürlüğe nasıl düşürürdü ki?

Düştüm, evet. Yine düştüm. Fakat bu defa özgürlüğün avuçlarına usulca düştüm. Ve bu düşüş hiç yakmadı canımı aksine beni yeniden doğurmuştu, can vermişti bana.
Amine'nin rahminde ki esareti bırakıp geldiğim şu dünyaya yeniden doğma şansım olmuştu ilk kez.

Bir insan kaç kere doğardı ki?

Bu sıcak, ıslak dudaklar yüreğimi içimde zelzelelerle dolduruyordu. Bir yıkım vardı ama yeni bir inşa içindi tüm bunlar. Yeniden büyümem içindi. Ah... Ruhumun en güzel parçaları... Ah... Sığınağımın yegane temel taşları... Siz mi yücelttiniz bu hisleri, bu coşkuyu? Ah! Siz mi beni büyütünüz bu yaşa dek? Siz mi verdiniz ödülümü, özgürlüğümü?

Özgürlüğün dudakları benden ayrıldığında soluğum kesik kesikti. Yeni doğmuş bir bebek gibi yanıyordu ciğerlerim. Bu yangın hissi, çığlık atmak istememe sebep oluyordu fakat sesim çıkamazdı şu an. Bir harf dahi edemezdim.

Bu anı, yaldızlı kağıtlarla sarıp sarmalamak ve yüreğimde saklamak istiyordum. Bırakın da beni, bu benim olsun demek istiyordum, bırakın bu en güzel hatırayı hep saklayayım.

Beni içine çoktan çektiğini bildiğim karanlık bir girdabı andıran çekik gözlerine yüreğimden taşan hislerle baktım. Ah... Öyle güzeldi ki, yüreğimi yoluna sermek istiyordum.

Koca avuçları yanaklarımı sıkıca sarmaladı, tıpkı bu anı benim sarmaladığım gibi. Alnını alnına yasladığında tüm bedenimi bir ürperti esir aldı. Dudaklarından sert bir soluk verdiğinde gözlerim kapattım.

"Hüray..." dedi boğuk bir sesle. Onun sesinden bu kimsesiz kızın adını duymak öyle sevinç dolu bir histi ki, bazen sadece adımı söylesin istiyordum. Ömrümün geri kalanın da bana seslenmeye cüret edecek yegane kişi o olmalıydı.  Sadece Malik, benim adımı diline yakıştırmalıydı. Yıllardır bir küfür gibi adımı haykıran herkese inat.

"Çok fena bir şeyler oldu," diye devam etti, kelimeleri dudaklarından firar etiği vakit; içinde barındırdığı duygularla patlıyor ve benim zavallı, kimsesiz ruhuma sıçrıyordu. Ruhuma iz bırakan bu lekeleri silmeye cüret dahi etmiyordum. Dokunsa izi kalıyordu ruhumda, hep dokunmalıydı.

Bir inanışa göre nasıl yetiştirilirseniz öyle bir insan olursunuz. Oysa ben sevgiden çok uzak, kimsesizliğimi alnıma damgalayan acımasız kaderle büyümüştüm. İnsan sevmeden basıl severdi? Fakat ben, hiç sevmemezlik etmedim. Hep kollarım açıktı. Herkese. Her zaman.

DÜŞKÜNLER VATANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin