4. BÖLÜM: "TANIMAK"

1.2K 51 226
                                    


09.02.21

Şarkı: Bring Me The Horizon - Can You Feel My Heart

Bölüm 4: "TANIMAK"


İyi okumalar efenim! ☺️
✺✺✺

Çaresizlik, ruha en çok azap veren kötücül duyguların başında geliyor. Belki de bayrağı taşıyor.

Hiçbir şey yapamamak, öylece izlemek, bütün mesele bu.

Çaresizlik başka nasıl ifade edilir?

Biz insanlar çok nadir bütünüyle çaresiz hissederiz. Bazen kendimiz için bile hissetmeyiz, başkası için, başkaları için hissederiz.

Karşımda arabanın ön farlarının ışığıyla aydınlanan sahnede iki insan, biri Malik diğeri Mete, henüz tanıdığım iki insan hangi oyunu sahneleyeceklerdi?

Malik'in yeri inleten adımlarla yürürken kaskını çıkarmış Mete'yi gördüğü anda adımları bıçak gibi kesilmişti.

Mete'nin yüzündeki o ifade, nefreti somut olarak parmağımla gösterebilmeme yardımcı olabilirdi. Koyu renk kaşları öyle çatılmıştı ki neredeyse birleşeceklerdi. Yumruklarını damarları yerinden fırlayacak kadar sıkmıştı, siyah deri ceketinin içine sığdırdığı bedeninden yayılan nefretin alevlerini görebiliyordum.

Malik'in geniş omuzları, sırtına baktım; hiçbir anlam çıkaramadım. Öfke kontrolü yoktu, bunu görmüştüm. Şimdi Mete'ye bakarken de öfkeye mi bürünmüştü?

Güzel gözlerinde ecelin kara pelerini mi dalgalanıyordu?

Şimdi burada, içinde kilitli kaldığım arabadayken, kendimi içine hapsettiğim sığınakta olduğumdan farklı hissetmediğimi fark ettim.

En kritik anlarda kaçtığım anlamına mı geliyordu bu?

Kendimi korumanın neresi kötü ki?

Mete'nin sert adımları Malik'e ilerledi, yumruk yaptığı elleri Malik'in yakasını sıkı sıkı kavramıştı bile. Aralarındaki boy farkı çok değildi fakat Malik ona tepeden bakıyordu.

Mete'nin düz bir çizgi gibi görünen dudakları fark edilmeyecek kadar az kıpırdadı, dişlerinin arasından konuşuyor olmalıydı, ne dediğini anlamadım. Bağırıyor olsa duyardım belki.

Malik ne cevap verdi bilmiyorum ama Mete'nin yüzünün aldığı şekli görünce onu memnun etmeyecek bir şey demiş olduğunu anladım. Malik, yakalarına yapışmış olan yumruklara dokunmamıştı bile, sakince duruyordu. İnsanı delirten bir sakinlik.

Mete de delirmek üzere gibiydi. Okulda ki o sessiz genç çocuk nasıl böyle bir ifade taşıyabilirdi?

İnsanların kaç yüzü vardı?

Mete, Malik'in bedenini sarsmaya çalıştı, çalıştı diyorum çünkü Malik kıpırdamamıştı. Öfkesinin kontrolünü kaybetmesinden korktum, Mete'yi öldüresiye dövmesinden.

Kapıyı zorladım bir kez daha, çaresizce.

Malik, o kadar kısık sesle konuşuyor olmalıydı ki, sesini duymam imkansızdı. Mete, sakin denilmeyecek bir ifadeyle onu dinliyordu ama sanki ne duysa diğer kulağından çıkıp gidecekmiş gibi duruyordu.

"Dalga mı geçiyorsun lan sen benimle?" Diye haykırdığında olduğum yerde sıçradım, öfkeli sesi kulağımda çınlamaya devam etti. Belki de arabada kilitli kalmış olmam daha iyiydi.

DÜŞKÜNLER VATANIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin