🌙
12.04.21 – Pazartesi (İlk sahur gecesi)
İyi okumalar!!! 👻
🌙
Bölüm şarkıları:
Sena Şener – Kapkaranlık Her Günüm
Gülay – Sen Gelmez Oldun
Bölüm 10 – HİSSETMEK
🌙
Duvardan indirilmiş boş bir çerçevenin ardında bıraktığı emare, gözyaşlarımın yanaklarımdan bıraktıklarından daha belirgindi, daha acı verici.
Tüm dünya, uzay, samanyolu o; boşluğun içindeymiş sürüklenip, kaybolmuş gibi.
O boşluğun bir adı bile vardı, anne.
Hüray'ın annesi.
Hüray'ın boş çerçevesi.
Kollarında olduğum bu yabancı adam, bana beni anlıyormuş gibi sarılıyordu. Kaslı kollarını, sıcak sinesinden bana yayılan kokusu bana bunu anlatır gibiydi.
Kanatlarımı okşayan eller, ruhumun zincirlerini kıracak kadar güçlüydü lakin bana dokunuşu tüy kadar hafifti. Bir annenin şefkatinden yoksun büyümüş çocukluğumun hıçkırarak ağlamasına sebebiyet veriyordu.
Çünkü ağlamak yasaktı.
Özellikle bir yabancının kollarında ağlamak.
Hıçkırıklarım sessiz iç çekişlerine döndüğünde bize yaklaşan adım seslerini duydum. Sonra bir ses yükseldi. "Bir sorun mu var kardeş?"
Malik beni daha sıkı kavradı, yüzümü göğsüne sakladım. Ona sığındım. Yıllar sonra birinin sinesinde sığınan varlığım şaşkındı. "Bir şey yok. Sadece düştü." Sesinin derinliklerinde şefkatin tohumları vardı.
Düştüm. Sadece düştüm.
Düşmem miydi tüm mesele? Nasıl düştüğümün, nereye düştüğümün, kim tarafından düştüğümün bir anlamı, önemi yok muydu?
Sadece düşmüş müydüm?
Sadece düştüm.
Evet, bir kelimeye takıldı ayağım. Düştüm.
Düşerken canım yanmadı ama düşmeden evvel canımın yangınıyla karşılaştım. Düştükten sonra anladım, düşmenin ne çok can yaktığını ve yakacağını. Sessiz birkaç yaş, Malik'in gömleğini ıslatırken, avuçlarıma doğmuş şeytan yavrularını onlarla besledim, büyüttüm.
Bir annenin kucağında uyutur gibi uyuttum.
Ben düşmenin böyle acıtacağını unutmuş gibi, daha dün düşmemiş gibi düştüm.
Düştüğüm yerde bir iz bıraktım, oradan geçen adımlar görecekti bunu. Orada düşenler bilecekti bunu. Bir kız çocuğunun hasretiyle kavrulmuş, ardından yaşlarıyla ıslanmış çamurunu, çırpındıkça içine çeken bataklığın eziyetini.
Fark etmeden kurallar koyarız kendimize. Sınırı geçilmemesi gereken çizgiler çizer, yasaklı kelimeler seçeriz. Bu bilinçaltımızın kendini korumaya çalıştığının bir göstergesidir.
Yine de kurallarımızı kendimiz çiğneriz.
Çünkü hissetmeyi reddederken bile hissetmekten alamayız kendimizi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞKÜNLER VATANI
Teen Fiction✺ Düşmüştüm. Düşürülmüştüm. Bu fena bir düşüştü. Sığındığım yerden düşmüştüm buraya, yeryüzünün baht karası, Dört yanımda beni düşüren ordunun yalan dolu kuşatması, Bakın! İşte orada, düştüğüm yer hala belli dizlerimde kabuklu damgası, İzleyin...