XIII - SBAM

3.4K 400 68
                                    

"Deniz yapabilir misin?" Soru Cura'dandı. Üstünü değiştirmiş ve temizlenmişti. Heyecanlı bir şekilde cevap beklerken bakışlarımla ondan özür diledim. Sorun değil dercesine kafasını iki yana salladı.

"Evet. Muhtemelen ama belli bir süre sonra kollarım ve başım ağınıyor." Her gücün belli bir sınırı vardır. Eğer öyle olmasıydı buradaki herkes A olabilirdi. Mesela Amor gücüyle Nil'i sular altında bırakabilirdi. Böyle olsaydı sanırım A olurdu fakat şu haliyle bile B için yeterli bir güçtü.

"Quem. Alea armanın çizildiğinden bahsetti. Armanı alabilir miyim? Tabii ki bir süreliğine..." Düşünmeden armamı çıkarıp ona verdim. Onlara güveniyordum. Aliud armayı iki elinin arasına aldı ve bir süre gözleri kapalı bir şekilde öylece durdu. Ellerini açtığında armamdaki çizik kaybolmuştu.

"Onarım ve şifa. Bir şey olursa sizi de iyileştirebilirim." Amor hariç hepimiz şaşkın gözlerle ona bakıyor, gücüyle ilgili sorular soruyorduk. Üçü yakın arkadaş olmalarına rağmen Amor'un, Aliud'un gücünü bilip Album'un bilmemesi tuhaf geliyordu. Amor merak ettiğim şeyi anlamış olacak ki bana açıklama yaptı.

"Sık sık beni iyileştirmek zorunda kaldığı için ben Aliud'un gücünü biliyordum. Hatta Mane'deyken bu şekilde arkadaş olduk. Daha adımı bilmeden hayatımı kurtarmıştı." Ben tam nasıl oldu da ölümcül yara alacak bir belaya bulaştın diye soracakken Cura buna izin vermedi ve Amor'a anlamadığım bakışlar atarken konuştu.

"Ben kendimi halsiz hissediyorum odaya gideceğim. Gelecek gece görüşmek üzere..." Sanırım hala Amentes şokuyla savaşıyordu. Cura gittiğinde bir süre sessizlik oldu.

"Kardeşin senin gibi değil, Quem." Amor öksürüp Album'a imalı bakışlar atarken ben bunun sadece bir gözlem olmadığını ve bir şeyler yaşadıkları için böyle konuştuğunu anlamıştım. Benim bilmediğim bir şeyler oluyordu.

"Bu ne demek Album? Ne oldu?" Album, Amor'a bakmadan konuşmaya başladı. Anladığım kadarıyla ne olursa olsun bunu bana söylemek istiyordu ve bilmeye hakkım olduğunu düşünüyordu.

"Bu gece eğitimden önce Quae'yle karşılaştık ve o bize yani Aliud'la bana gücümüzü onun üzerinde kullanamayacağımıza dair bir şeyler söyledi. Hoş bir durum değildi. O çocuk bana bakarken kendimi çok değersiz hissediyorum." Quae durduk yere böyle bir şey yapmazdı. Album'un söylediklerini tekrar taradım. 'Gücümüzü onun üzerinde kullanamayacağımızı...' Hayır. Quae'nin ne yapmaya çalıştığını anladığımda ise ağzımdan tek bir kelime çıkabildi.

"Cura." Masadan kalkıp koşmaya başladım.

Sacra / SBAM – Geçmiş

Cura nefes almakta zorluk çekiyordu. Fakat nefes alamamaktan çok böyle bir durumun içinde olmak onu yıkıyor, kalbini parçalara ayırıyordu. Soğuk ve karanlık tenine işlerken elleri ve vücudu titremeye başladı. Güçlü olması gerektiğini bilse de ağlıyordu. Acısı azalmıyor her geçen saniye daha fazla, çok daha fazla artıyordu. Bu katlanılabilecek, dayanılabilecek bir acı değildi. Birçok kez bilincini kaybedecek gibi olduysa da karşısındaki kişi onun bayılmasına bile izin vermiyordu ve Cura da bilincini kaybetmesinin bayılmayla değil de ölümle sonuçlanacağını biliyordu. Ancak bunları bilmesi bile o an için karşısındaki adama karşı hissettiği öfkeyi hafifletmiyordu.

Evet, bunu kendi istemişti. Yaşadıkları kendi seçimlerinin sonucuydu ve bu acıyı tattıktan sonra bile rahatlıkla söyleyebilirdi ki yine olsa yine aynı seçimi yapardı. İşte bunu bilmek onu daha fazla çıkmaza sokuyordu. Mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istemiyordu. Birini sevmek, güvenmek istemiyordu. Sadece intikamını almak ve sonuna kadar savaşmak istiyordu. Savaşabileceğini biliyordu ve diğerleri gibi yitip gitmeyeceğini de... Çünkü onlar buna zorlanırken Cura kendi isteğiyle buradaydı. Çünkü onlar son anlarında bile yalvarıp acı içinde ölürken Cura amacına sıkı sıkı tutunmuştu ve ölümü kabul etmiyordu. Fakat hiçbir zaman bu acıyı unutmayacaktı. Küçük bedenine işleyen, ruhunu eriten bu derin acıyı... ve yaşadığı sürece her an kendine bunları hatırlatıp intikamına daha fazla bağlanacaktı.

MixtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin