XLVIII - Kayıp

2.2K 248 23
                                    

Gücünü toplayan eksik parçayı kollarımdan indirdiğimde bayılmayacağına emin olmak için birkaç saniye daha yanında durdum. Ira'nın Nocte'de olmasına benim kadar şaşırmış gözüküyordu. Tabii benim aksime o yüz ifadesiyle kendini ele veriyordu.

"Senin ne işin var burada?" Quae ise Quem'in uyanışıyla bile sakinleşememiş gibiydi. Fakat onun öfkesine karşın Ira her zamanki gibi sakindi. Quae'ye aldırış etmeden ulcusa yönelik konuşuyordu.

"Son görevinizi yerine getirmenizi bekliyorum."

"Koruyucu Fons; Sacra'nın yöneticisi ve temsilcisi Tempus'un onayı ve onun varisinin gözetimiyle idamın Nocte toprakları üzerinde gerçekleşecektir. Sacra'ya ihanet ettiğin ve Legis'e itaatsizlikte bulunduğun gerekçeleriyle koruyucu onuruna yüz çeviren bir nulla olarak kanın arenanın topraklarına karıştırılmayacaktır."

Daha sonra yaşananlar nullalar için acı bir kayıp tarihleri için kara lekeli bir geceydi. O kadar büyük bir karanlıktı ki gecenin kendisi bile yanında sönük kalmıştı. Quae'nin değer verdiği bir başka kişinin yitirişini izlemiştim. Yumruklarını sıkmış, kendini kontrol etmeye çalışıyordu. Sanki bir saniye bile tereddüde düşse mantığını kaybetmek ve soğukkanlılığını korumak için verdiği savaş son bulacaktı.

Quem'in nefretine tanık olmuştum. Amentes'in yıkılışından sonra Quae Amentes'i kollarına alıp bahçeden uzaklaştırsa bile Quem hala öylece duruyordu. Ne ağlıyor ne hareket ediyor ne de ses çıkarıyordu. Kendini kaybetmediğini biliyordum fakat içindeki öfkeyi nasıl kusacağından emin olamıyordum.

Nedensizce kendimi hareket ederken bulmuştum. Ne yapacağımı biliyordum ama neden bunu yapmak istediğimi bilmiyordum. Belki de ilk defa üzerimdeki inatçı tabaka benden başka birine bu kadar yakın davrandığı için merak ediyordum. Onu rahatça kabul ediyor, hızlıca iyileştiriyor ve kopup giderken içinden geri çekilmekte zorlanıyordu. Ona bu kadar ayrıcalıklı davranması tuhaftı. Böyle bir şeyi ilk defa yaşıyordum. Ira için bile aylarca uğraşmışken böyle bir kız için onu ikna etmem gerekmemişti. Onda ne bulduğunu öğrenmek istiyordum.

Ulcus ve Ira gözden kaybolmuştu. Docetler bahçedeki birkaç nullayı da kendileriyle birlikte Nocte'ye götürmüşlerdi. Kimse Quem'e ve bana bir şey demeye cesaret edememişti.

Yavaşça uzanıp sırtını göğsüme yasladım ve ona sarıldım. Ağlamaya ve titremeye başlamıştı. Kalkan duygularını sakinleştirmeye çalışsa bile yeterli olmuyordu. İçindeki öfke ve acı benim tahmin edemeyeceğim kadar büyük olmalıydı.

"Bundan sonra ne olacak?"

" Biraz daha kaos, savaş, kayıplar ve acılar..."

"Ira da böyle söylemişti." Yıldız ışığıyla gözlerimizi kamaştırırken bir kere daha onu kollarıma almış, Nocte'ye götürüyordum.

Bir şey daha... Yalnızca üçünüzden. Beni affedin. Yine bencilce bir istek, burada kalın ve kurucu varisleri koruyun.

Amentes? Kuklaları ona ilk defa soru sorduğu için Fons şaşkındı. Sanki kukla değil de kendisi kendisine bu soruyu sormuştu. Böylece fark etmişti. Benliğini uçuruma kendi peşinden götürmeyecekti. Onu bu üç kuklaya eşit bir şekilde paylaştıracaktı. Bir şekilde sevdiklerinin yanında olacağını fark eden Fons sevinmişti.

Amentes'i koruyacak benden çok daha güçlü birini tanıyorum. Benim ardımda bıraktığım küçük korkusuz savaşçıya bu evrendeki kimsenin zarar vermesine izin vermeyecektir.

"Demek sana adadığımız sessizlik, haykıracak senin onurun adına."

Legis arena toprakları üzerinde acısının yerini endişe ve korku alırken bacaklarının titremesine engel olamıyordu.

MixtaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin