6.0

11.7K 964 425
                                    

Yorum ve oylar unutulmasın:) Sürekli bölüm atıyorum hak ediyorum bence.

@TueAltnkaynak ithaf edildi.

***

Biri beni uzaya fırlatsın. Yoksa annemin azabından beni koruyacak tek bir Allah kulu tanımıyorum.

Tam karşımda durmuş. Bana bakıyor. Alptekin'e baktı. Alptekin bana baktı, ben Alptekin'e baktım. Alptekin anneme baktı.

Böyle işin ta nereye kadar gidiyorsa artık.

"Leyal!"

"Anne."

"Bana bir açıklama yapacak mısın?"

"Nasıl bir açıklama bekliyorsun anneciğim?"

"Yanındaki çocuğun kim olduğu ve az önce dediğin şey hakkında."

"Alptekin ben. Dümdüz Alptekin."

"Sen dur bakalım. Sana da geleceğiz." diyerek Alptekin'i susturdu annem.

"Yürü kız eve."

Annem kolumu tutup çekiştirirken Alptekin araya girdi "Leyal'e kızmayın lütfen. Bir suçu yok."

Annem Alptekin'i takmazken "Evine git çocuk," diye tersleyip müdahele etmesine izin vermeden beni apartmanın içine soktu.

"Yürü," dedi eliyle merdivenleri işaret ederken. Önde yavaş bir şekilde merdivenlerden çıkarken gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Dokunsalar ağlarsın misali. Korkuyordum daha çok annemin vereceği tepkiden, karardan.

Eve çıktığımızda annemin yönlendirmesiyle salona geçtik.

"Ne demek oluyor bu Leyal."

"Anne gördün işte. Açıklanacak pek bir şey yok." dedim sıkıntıyla. Sesim fısıltı şeklinde çıkmıştı.

"Kızım sen delirtecek misin beni? Bu yaşta sevgili de neyin nesi?"

"Anne sandığın gibi değil yani eğlencesine değil ben..."

"Kızım yaşın kaç senin? On yedi yaşındasın daha hayatının başında bile değilsin."

"Anne bana yaş muhabbeti yapma. Herkes aynı yaşta sevemez kalp bu."

"Leyal bak kızım. On yedi yaşındasın gençlik aşkı falan bunlarla kafanı meşgul etmeni istemiyorum. O çocukla bir daha görüşmeyeceksin."

Annemin son cümlesinden sonra tuttuğum gözyaşı yanağımdan süzülmüştü.

"Alptekin'i seviyorum ben."

"Bak hâlâ aynı şeyleri söylüyor. Leyal senin okulun var sınavın var."

"Ama umurumda değil. Alptekin'i seviyorum ve ondan ayrılmayacağım istediğin cezayı verebilirsin."

Vereceği cevabı dinlemeden koşarak odama gittim. Yatağıma uzanarak gözyaşlarımın kendini bırakmasına izin verdim.

Art arda öten telefonum Alptekin'den mesaj geldiğini anlamam için yetmişti.

Mr.Picasso: Leyal cevap ver bana.

Mr.Picasso: Annen mi kızdı?

Mr. Picasso: Off çok mu tepki verdi?

Mr. Picasso: Çok endişeleniyorum Leyal.

Leyal: Sonra konuşalım Alptekin.

Anında görüldü olup yazmaya başladığında telefonu kapatıp kenara koydum. Onunda canını sıkıp üzmek istemiyordum. Daha doğrusu annemin söylediği şeyi nasıl söyleyeceğimi de bilmiyordum.

Bir süre kendi kendime ağladıktan sonra yataktan kalkıp üstümüze değiştirdim. Sonrasında odaya biri girmesin diye kapıyı kitleyip tekrar yatağıma uzandım.

Uyuyakalmış olmalıyım ki uyandığımda etraf karanlıktı. Yataktan kalkıp kollarımı yana açarak gerindim ve ışığı açtım odanın aydınlanması için. Yeniden yatağa dönüyordum ki cama taş atılmasıyla başta olduğum yerde birkaç adım geriledim.

Sonra Alptekin'in gelmiş olma ihtimali aklıma düştüğünde korkum geçse de endişem hâlâ benimleydi. Pekala önünde sonunda bu konuşmayı ona yapacağım. En iyisi şimdi her şeyi açıklamak.

Camın önüne gittiğimde aşağıdakinin sahiden de Alptekin olduğunu gördüm.

Endişelenmişti. Yüz ifadesinden bunu anlıyordum. Beni gördüğünde birkaç saniye bakıp camı açmamı işaret etti.

Camı açtım.

"Leyal kaç saat oldu mesajlarıma ve aramalarıma dönmüyorsun. Telefonu kapatmışsın. Senin için ne kadar endişelendiğimin farkında mısın?"

"Üzgünüm," diyebildim yalnızca.

Kafasını iki yana sallayıp "Bir şey olmuş. Annen bir şey demiş ondan bu kadar sıkkın canın," dedi.

"Birisi görecek git artık Alptekin."

"Kim görüyorsa görsün. Bir şeyleri anlatmadan hiçbir yere gitmiyorum. Kapıyı aç yanına geliyorum."

İtiraz etmedim. Çünkü ona sarılmaya ihtiyacım vardı. Odamın kilidini açıp sessiz ve boş olan koridora baktım. Herkes uyumuştu.

Kapının yanına gidip alt kapıyı otomatiğe basarak açtım. Sonra da evin kapısını yavaşça açtım. Alptekin geldiğinde eve girdiği gibi kapıyı kapattım. Hızlıca odama girdik. Kapıyı kapatıp beklemeden ona sarıldım.

Bunu bekliyormuş gibi kolları anında sırtımı buldu. "Ne oldu güzelim?"

Ses tonu hiç olmadığı kadar naifti.

Ve sanırım ona sarıldığım için bir miktar duygusallık yapıp ağlamıştım.
Hafif geri çekilirken yüzüne bakarak "Annem ayrılmamızı istiyor," diye fısıldadım.

"Siktir! Olmaz öyle şey. Kaçırırım seni!"

Alptekin'in verdiği tepki hafif tebessüm etmeme sebep olmuştu.

"Leyal şaka falan mı yapıyorsun? Ne ayrılması kızım. Ben ayrılmak için sevmedim seni. Hayır, ayrılmayacağız."

"Bende istemiyorum ama işte," dedim gergin bir şekilde omzumu silkerken.

"Leyal benden ayrılmayacaksın değil mi?"  diye sordu Alptekin. Sorarken sesi titremişti ve korktuğunu hissetmiştim.

Onu ilk defa böyle görüyordum.

Nasıl ayrılalabilirdim ki? Onu bu kadar çok severken ve bu kadar çok kaybetmekten korkarken.

"Hayır," dedim kafamı iki yana sallayarak.

"Senden ayrılmayacağım Alptekin."

Derin bir nefes verip kollarını bana sardı. "Uyuyana kadar yanında kalayım mı?" diye sordu.

"Olur."

Bir süre sonra ayrılıp kapıyı kitledim ve yatağıma uzandım. Alptekin'de kenara oturdu.

Ve uykuya dalmadan önce hatırladığım son şey saçlarıma bıraktığı öpücüktü.

Ahh yavrularım benim🥺🥺

Şerefsizlik yapıp size kıymak isterdim ama yok vallahi kıyamadım.

Bunlar ilk defa bu kadar romantik🥺❤️

Nasıldı bölüm? Fikirlerinizi belirtin bakalım.

Bir Anonim Olsam!|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin