Okulun kapısından içeri girmemizle birlikte eş zamanlı olarak bahçedeki kızların gözleri bize döndü. İçimden bir besmele çektim. Ellerinde olsa bir kaşık suda boğarlardı beni. Bazen 'alın Alptekin'i tepe tepe kullanın' diye haykırmak istiyordum ama Nevriye her zamanki gibi beni aşağıladığı için planımı geriye itiyordum.
Okula doğru ilerlerken bir kız havalı olduğunu düşündüğü lakin penguenlere benzediği bir yürüyüşle yanımıza geldi.
Kollarını Alptekin'in boynuna dolamasıyla "Yuh!" diye bir sözcük firar etti dudaklarımın arasından. Kız duymuş olmalı ki geri çekilip kendini üstün gören bir bakış attıktan sonra "Bir şey mi dedin?" dedi.
Tam ağzının payını verecektim ki Alptekin kolumdan tutup okula doğru bir nevi sürükledi beni. Kolumu hızlıca çekip "Tam ağzının payını verecektim. Neden engelliyorsun?" diye cırladım.
Yüzünü buruşturup "Sayende bir süre sağır dolaşacağım," dedi.
Dediğini umursamayıp "Aranızdaki samimiyetin de maşallahı var," dedim düz bir ifadeyle.Yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı. "Beni kıskandığını biliyordum."
"Niye seni kıskanayım olum? İstersen git kızla sevgili ol banane yani."
Merdivenlerin sonuna gelmiştik konuşa konuşa. Alptekin yüzünü bana doğru çevirip "Bu dediğini birkaç hafta sonra hatırlatırım," dedi ve sağ yanağıma bir öpücük kondurup hızlıca uzaklaştı.
Kalbim ağzımda atarken "hasiktir," diye bir küfür mırıldandım ağzımın içinde.
'Başka birisi yapsa yumruğu gözünde patlatırdın Leyal. Sen kesin aşık oldun. Hey millet yılların odunu Leyal Adanır aşık oldu.'Nevriye içimde nareler atarken "Sanki vurmaya fırsatım oldu. Kaçtı gitti ne yapabilirdim?" dedim sesli bir şekilde.
'Yeme beni Leyal. Ben senin iç sesinim ve seni iyi tanıyorum. İstesen sen okulu turlatırdın o çocuğa. Hoşuna gitti işte inkar etme.'
"Sinir etme beni Nevriye. Dalarım şimdi sana."
"Nevriye kim kızım?"
Okulun temizlikçisi Hafize Teyze'nin yönelttiği soruyla koridorda kendi kendime konuştuğumun farkına varıp "Hiç ya Hafize Teyze. Dün arkadaşımla kavga ettim de yapacağım konuşmayı tekrar ediyordum. Sana kolay gelsin," deyip omzunu sıvazladım.
Hafize Teyze anormal bir varlıkmışım gibi baktıktan sonra işine geri döndü.
Ulan Nevriye ameliyatla içimden söküp atacağım seni. Bu bedene iki deli fazla. Kafamı attırma benim.
Nevriye dersini almış olacak ki cevap vermedi. Sınıfa girdiğimde çantamı sıraya bırakıp aşağı indim. İpek bu saatlerde genelde kantinde olurdu.
Kantinde Gece, İpek ve Barış'ı kenardaki masalardan birinde gördüm. Yanlarına gittim,sandalye çekip oturdum.
"Naber?"
Gece sanki konuşmamı bekliyormuş gibi hızlıca yediği çikolatayı yutup "Kanka tuvalette iki kız senin dedikodunu yapıyordu," dedi bir çırpıda.
"Gece senin her yerde kulağın var," diye benden önce konuştu Barış.
Gece göz kırpıp "Meslek sırrı sevgilim," dedi.
"Bunlar iyice sana düşman oldu Leyal," diye lafa girdi İpek.
Tepemizde beliren Alptekin "Hayırdır, ne düşmanı?" dedi yanımdaki sandalyeyi çekip otururken.
"Okuldaki ergen kızlarla uğraşıyorum senin yüzünden."
"Ben konuşurum onlarla," dedi düz bir ifadeyle.