Çamaşır asma işleminden sonra tabiri caizse pestilim çıkmıştı.
Oturma odasında oturan annemin yanına gittim. Hala laptoptan bir şey izliyordu. Yanına gidip oturdum. Gözlerimi laptopa çevirdiğimde Vampir Günlükleri'ni izlediğini gördüm.
Bu günleride mi gördüm Yarabbim. "Kız anne hayırdır? Sen vampir izler miydin?"
"Napayım kız arama geçmişin bunlarla doluydu. Bir bakayım dedim hoşuma gitti. Gel izleyelim işte beraber. Bak şu çocuk yakışıklıymış," deyip eliyle Damon'ı gösterdi.
Kimin kızı olduğum belli DNA testine gerek yok. Annem biliyor bu işi.
"Ben onun dört yıldır fanıyım anne."
"Zavallı kuzum."
Annemle geçen renkli saatlerden sonra uykum gelince laptopumu alıp odama geçtim.
Ben demiştim ulan bu evde herkes Damon sever olacak. Anamdan başladım Mete veledinin bile aklına gireceğim.
Kendimi yatağa atıp gözlerimi kapattım. Sonra uyudum,sabah oldu sonra da okula gittim. Ne kadar güzel her şey iki saniyede gelişti. Sizi boş laflarla oyalamıyorum Leyal farkıyla.
Okulda yine günlük rutinlerimden biri olan uyuma işlemini yatağımdan rahat olmasada rahatmış gibi hissettiren ve gönlümü fetheden sıranın üzerinde gerçekleştiriyordum ki biri omzumu dürttü.
Oha ben bu cümleyi nasıl kurdum. Bunu Türk Edebiyatı'nda ilkler kısmına yazın lütfen.
Kafamı hafifçe kaldırıp dokuz olduğu belli olan kızın gözlerine baktım 'ne var?' der gibi.
"Nigar Hoca seni odasına istedi Leyal."
İyide resimcinin benimle ne işi olabilirdi ki? Bu soru kafamı kurcalarken kızı daha fazla bekletmemek adına oturduğum yerden kalktım.
Sünepe gibi sınıftan çıkıp öğretmenler odasına gittim. Nigar Hoca'nın yanına gidip "Hocam beni istemişsiniz," dedim.
"Evet Leyal. Dün Mehmet Hoca'ya verdiğin projeyi gördüm. Bu konuda bayağı bir yetenekli olmalısın ki çok beğendim. Seni müzik sınıfından resim sınıfına aldım ve yıl sonu yapılacak olan sergi için resim çizeceksin."
Hocanın her lafında kan şekerim düşerken. Olmadığına inandığım şansıma en içten dileklerimle küfrettim. Belki de zilyon kez bilemeyiz.
"Ama hocam ben flüt çalmayı çok seviyorum. Siz beni resim sınıfına almasanız olmaz mı?"
"Resim sınıfında sergi için çalışmalar yapıyoruz ve sende orada bulunmalısın. Flütü yine hobi olarak çal sen."
İkna edemeyeceğimi anladığımda içimden söverek çıktım odadan. Hangi cenabet bana beddua ettiyse gün içinde beş kez serçe parmağını masaya vursun. Dinimiz: Amin.
Aklıma gelen şeyle bir anda gözlerim ışıldarken "tabi ya" dedim.
Anonim iyi resim çizebildiğine göre resim sınıfında olmalıydı. Bu da beni anonime bir adım daha yaklaştırırdı.
Cebimden telefonumu çıkarıp anonime mesaj attım.
Leyal:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mr.Picasso: Noldu yine?
Leyal: Nigar Hoca dün projemi görmüş resim sınıfına aldı beni. Sergi için resim çizecekmişim. #direncinali çalışmalarımız için olan resim sergimize hoş geldiniz. Bu da serginin yüz karası Leyal.
Mr.Picasso: Lan jgpgododoyodfoyfoyohcochcodoydt77tdcıochvhoovhoyffy8fy8oyfofyfyoofycyycocoycoycoycoyfoyyxoyxoyxyo
Leyal: Gülme göt. Hem ayrıca sen resim sınıfındasındır kesin. Bu da demek oluyor ki seni bulacağım:)
Mr.Picasso: Resim sınıfında 40erkek var:D
Leyal: Yuh anasını satayım Güzel Sanatlar Fakültesi mi burası?
Mr.Picasso: Ben senin resimlerini çizerim Leyal. Hoca zaten bir derste herkese bakamıyor. Evde senin resimlerini de hallederim.
Leyal: Anonim
Leyal: Zor duruma düşmeyeyim diye yardım edecek kadar çok mu seviyorsun beni?
Mr.Picasso: Hayır bir an bile üzülme diye elimden gelen her şeyi yapacak kadar çok seviyorum seni.
Arkadaşlar ben galiba anonime aşık oldum. Leyal köpeği çok şanslı lan. Vpjvpvpjcou.
