4.1

17.7K 1.2K 164
                                    

Geri döndümm. Bunun şerefine 3.6 bölümdeki aktiflikten istiyorum. Yorum. Yorum. Yorum. Şkglşjljc
Unutmayın, yorum=bölüm

Matematik dersinin ortalarında beynimi kaybetmek üzereyken çalan kapıyla dikkatimi oraya verdim.

"Gir,"

Nöbetçi öğrenci içeri girdi. Elindeki kağıda baktı ve "Öznur Hoca, İpek Saygıner'i istiyor," dedi. Öznur Hoca'nın adını duyunca aniden canlanmıştım. İpek anlamsızca yerinden kalkıp izin alarak sınıftan çıktı.

Kafamı Gece'ye çevirip "Aha, başlıyoruz," diye fısıldadım.

Gece kendinden emin bir şekilde "Kanka, başrolde sadece ikisinin adı var İpek istese de çıkamaz. Yetti bu düşmanlık artık Çağan fırsattan istifade etti etti.
Etmedi..." deyip duraksadı.

"Ee diyelim etmedi. O zaman ne olacak?"

"Bu beni durduramaz. Bulurum bir şeyler."

Ona sen iflah olmazsın bakışı atıp önüme döndüm. Acaba İpek ilk öğrendiğinde nasıl bir tepki verecekti? Yanımıza patlamaya hazır bir bomba gibi geleceğini biliyordum ama yine de ilk tepkisini merak ediyordum.

İpek sınıfa geldiğinde teneffüs zili yeni çalmıştı.
Yine yüzünden düşen bin beş yüz parçaydı. "Hayırdır?" dedim sanki bilmiyormuş gibi.

"Kafamı duvarlara vuracağım artık. Anlamıyorum, bu Çağan niye her yerde karşıma çıkıyor? Öznur Hoca baş rollerde sadece ikimizin olduğunu söyledi. Bu yüzden seçme yapılmayacakmış. Hayır, kadın itiraz etmeme fırsat vermeden repliklerin olduğu kağıdı elime tutuşturdu."

Gece planı tuttuğu için arkada sinsi sinsi gülerken İpek yakınmasına devam etti.

"Ya neden Çağan neden ya?"

"Kaderdir o kader," dedi Gece emin bir şekilde. Bilmesem doğru söylüyor sanacağım.

"İstemediğin ot gerçekten de burnunun dibinde bitermiş," dedi İpek.

"Bırakın felsefeyi benim karnım aç," diye bende isyanımı belirttim. "Hadi, kantine," dedi Gece ayaklanırken.

"Bugünlük Çağan'ı görme kotamı doldurdum. Sınıfta kalacağım," dedi İpek sırada oturmaya devam ederken.

"Peki," deyip Gece ile beraber sınıftan çıktık.

Koridora adım atar atmaz Gece "İşte bu. İşte zafer. İşte başarı," diyerek abartılı bir sevinç gösterisi yaptı.

"Lan yürü zil çalacak benim karnım aç," deyip kolundan çekiştirdim. Gece'nin sevinç gösterisinin bitmesini beklemek öğleye kadar aç kalmak demekti.

Ben ve midem sanmam ki o kadar dayanabiliriz. Hızlıca kantine indiğimizde beklemeden sıraya girdik. Tost ve meyve suyu alıp boş masalardan birine yerleştik.

"Sence olacak mı bu iş?" dedim tostumdan bir ısırık aldığım sıra.

"Oldururuz," dedi her zamanki bilmiş tavrıyla.

"O özgüvenden istiyorum aslanım," diyerek işi dalgaya vurdum.

"Gece Sözer'in ajanısın sen. Kendine güvenmek birinci madde. İnan asker inan."

"Tamam, seninde götün tavana sürtmesin şimdi," deyip hafifçe kafasına vurdum.

Gülüşerek yemeğimizi yedikten sonra beklemeden sınıfa çıktık. Zilde çalmıştı zaten. Sırada kaşlarını çatarak telefonuna bakan İpek'in yanına oturup "Hayırdır, neye celallendin yine?" dedim. Bu sefer neye sinirlendiğini gerçekten bilmiyordum.

"Çağan mesaj atmış. Yarın çalışmak için buluşacakmışız. Çekilir çile değil ya."

Bıyık altından gülüp "Bu da geçer," diyerek omzunu sıvazladım. Gözümü hafifçe arkaya kaydırdığımda Gece ellerini havaya kaldırmış şükretmekle meşguldü.

Kafamı iki yana sallayarak tamamen önüme çevirdim bakışlarımı. Çantadan İngilizce kitabımı çıkartıp sıraya koydum.

Huzursuz bir şekilde yerinde kıpırdanan İpek'e yan gözümle bakıp belli etmeden gülümsedim. Bu tiyatro gösterisi ya bir şeylerin başlangıcıydı ya da her şeyin bitişi. Acaba?

Tiyatro zamanı neler olur acabaa?

İpek ve Çağan'ın çalışma süresi boyunca neler olur acaba?

Kim bilir? Benden başka:D

Bir Anonim Olsam!|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin