Biraz geç oldu ama geldim. Sınav haftasına olduğu için eskisi kadar aktif olamıyorum ama yine de atmaya çalışacağım.
Bu arada yeni kurgumu okumayan ayıp eder ninşzfjclhcph.
İyi okumalar.
RmeysaDurakc ithaf edildi.
Yattığım yatakta ellerimi karnıma koymuş tepinirken "Ana ölüyom ana," diye resmen böğürdüm.
Annem elleri belinde odaya girip tam tepemde dikildi.
"Sana müstehaktır. Kim dedi git yarım tepsi baklava ye."
Dudaklarım büzülürken "Ama fıstıklıydı," diye mırıldandım.
Annem gözlerini devirip "Ne yani fıstıklıydı diye yarım tepsi mi yeyilir?" dedi bıkkınca.
"Ama fıstıklıydı," diye tekrarladım ısrarla.
"Hay senin fıstığına. Bekle sıcak bir şeyler kaynatayım sana. Sende o koca götünü yay ve yat."
Annem odadan çıktığında "Ama benim koca bir götüm yok," diye söylendim kendi kendime.
Telefonu elime alıp sevgilim olacak şahıs Alptekin'in profiline girdim.
Çevrimiçi olduğunu görünce kaşlarımı çatıp hemen mesaj yazmaya koyuldum.
Leyal: Lan ölüyoruz burda Allah'ın belası. Sen çevrimiçi ol birde yazma. Mal, öküz. DAVAR!!!
Mr.Picasso: Bismillah kızım ne oluyor lan?
Mr.Picasso: Daha çevrimiçi olalı birkaç saniye olmadan linç edildim. Buna da şükür.
Mr.Picasso: Ayrıca neyin var? Ne oldu bu sefer de Damon'un çocuğu olacak da karaları mı bağladın?
Leyal: Bu sefer ki durum bambaşka Alptekin mide felçi geçirdim. Zehirlendim öleceğim.
Mr.Picasso: Korkutmasana lan açık konuş.
Leyal: Yarım tepsi baklava yedim. Karnım ağrıyor:(
Mr.Picasso: Oha lan! Yuh amk.
Mr.Picasso: Bir insan niye yarım tepsi baklava yer aklım almıyor.
Leyal: Çünkü...
Mr.Picasso: Çünkü ne?
Leyal: Çünkü fıstıklıydı.
Mr.Picasso: Aptal kızım.
Mr.Picasso: Geliyorum.
Leyal: Eüzubillahimineşşeydanirracim Bismillahirrahmanirrahim nereye?
Mr.Picasso: Ebenin nikahı varmış oraya.
Mr.Picasso: Nereye olacak kızım yanına.
Leyal: De siktir lo.
Leyal: Alptekin gelme annem evde. Keser beni biçer beni. Sakın gelme.
Mr.Picasso: Görmem lazım seni içim rahat etmez.
Leyal: Gelme diyorum olum anneme ne diyeceğim?
Mesaj mavi tık olduğunda Alptekin'den gelen görüntülü arama ekranı kapladı. Yatakta doğrulup aramayı kabul ettim.
Ekranda Alptekin'in yüzü belirdiğinde dudaklarım kendiliğinden kıvrıldı.
"Senin suratın niye bu kadar solgun? Leyal ciddi bir durum mu var?"
"Yok sadece karnım ağrıyor. Ciddi bir şey yok valla bak."
Pek ikna olmasada kafasını aşağı yukarı salladı.
"Üstüne kazak giysene kızım, zaten hava soğuk."
"Alptekin annemle anlaşıp bugünlük yerine mi geçtin?"
"Diğer türlüsü tercihimdir," dedi dudağının kenarı yukarı kıvrılırken.
Ne dediğini anlamamıştım. Zaten zeki değildim anlamamam pek normal.
"Bugün Çağan'ın canlı müziğine gideceğiz."
"Hastasın kızım.Erteleriz."
"Alptekin abartma sadece karnım ağrıyor ya. Ayakta duramayacak halde değilim."
"Leyal bugün dinleneceksin."
"Ya Alptekin geleceğim diyorum."
"Leyal oraya getirtme beni."
"Sakın gelme."
"Israr etmeye devam edersen gelirim."
Kafamı he he dercesine salladım.
O sırada annem elinde kupa bardağıyla odaya girince telefon telaşla elimden yatağa düştü.
Annem ekranı görmesin diye saliseler içinde telefonu aldım.
"İpek tamam kanka görüşürüz," deyip telefonu aceleyle kapattım.
"Bir selam vereydim," dedi annem elindeki sıcak bitki çayını uzatırken.
"İpek'in çok acil bir işi çıkınca kapattı anne," diye yalan yığınımın üstüne bir tane daha ekledim.
Annem odadan çıkınca Alptekin'den gelen mesajlara baktım.
Mr.Picasso: O son saniyeler içinde ne olduğunu anlayan cindir.
Mr.Picasso: Ayrıca ne İpek'i şizofreni başlangıcı mı var sende?
Leyal: Annem odaya girdi yav.
Mr.Picasso: Anlaşıldı bu tutuşmaların sebebi.
Mr.Picasso: Bu arada haftaya pazar annemle tanışıyorsunuz.
Mesajı görmemle içtiğim çay boğazıma kaçtı. Öksürürken boğulacağım hissine kapıldım yemin ediyorum.
'Leyal sen geri zekâlı mısın?'
"Def ol git Nevriye"
Mr.Picasso: Orda mısın?
Leyal: Mal mısın Alptekin? Ne bir anda söylüyorsun çay boğazıma kaçtı aptal!
Mr.Picasso:
Leyal:
Mr.Picasso: Her neyse yat uyu dinlen biraz. Hafta sonu enerjik olman lazım;)
Leyal: Def ol be.
Mr.Picasso: :)