"Leyal şu paragraf sorusunda bana yardımcı olur musun?"
Elinde test kitabıyla yanıma gelen çocuğun suratına birkaç saniye bakıp kafamla onayladım.
Yanıma oturunca sırada biraz geriledim.Soruyu okurken yanımdaki çocuğun havalandığını gördüğümde kafamı kaldırdım. Alptekin çocuğu kenara itip "Soruna hocalara çözdür. Hadi koçum," deyip test kitabını çocuğun eline tutuşturdu.
Çocuk şaşkınlıkla uzaklaşırken "Niye karışıyorsun? Pardon da?" diye tavrımı ortaya koydum.
Alptekin yanıma kurulup "Sakin ol, sadece on dakikamı seninle harcamak istedim. Vallahi dağ ayısı değilim ya," diye isyan ettiğinde çatık kaşlarım gevşedi ve gülümsedim.
"Bunlar hep sevgiden."
Hafiften bir utanma hissi bedenimde dolaşırken "Hâlâ inanabilmiş değilim ama neyse," dedim fısıltı şeklinde.
Duymuş olmalı ki "Benim de hislerim var, kalbim var," dedi sessiz bir şekilde ve usulca yanımdan kalkıp gitti.
Kendimi o an kötü hissettim.
Kalbini kırmıştım. 'İyi bok yedin Leyal,' diyen iç sesim sinirlerimi bozarken kafamı sıraya gömdüm.
Alptekin'den özür dilemeliydim. Şu an yanına gitmeye korkuyordum çünkü bana bağırırsa altta kalmaz bir şeyler söylerdim ve işler daha da çok karışırdı.'Sen harbi malsın Leyal. Lan bu çocuk seni seviyor. Ne diye kırsın? Senin yaptığını yapmaz o korkma.'
Nevriye yine lafı çarpıp giderken gözlerimi devirip sıradan kalktım. Alptekin'in sınıfına gidip kapıdan sınıfın içine baktım. Alptekin sırasında oturmuş kağıda bir şeyler çiziyordu. Gergin bir şekilde sınıfa girip Alptekin'in yanına adımladım.
Geldiğimi fark ettiğinde çizim yaptığı kağıdı aceleyle sıranın altına koydu. Bunu düşünmeyi sonraya bırakıp pişman bir şekilde gözlerine baktım.
"Alptekin ben gerçekten öyle demek istemedim. Seni üzmek istemedim üzgünüm."
Alptekin ifadesini bozmadan "özrünü bir şartla kabul ederim," dedi.
"Ne?"
"Çıkışta benimle kahve içmeye gel."
Bir süre kafamda tartıp düşündükten sonra "tamam," dedim. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki Alptekin kolumdan tutup çekince sıraya oturmuş oldum.
"Napıyorsun ya?"
"Daha zil çalmadı az daha dur."
"Sebep?"
"Özledim anasını satayım."
Sıranın altına attığı kağıt aklıma gelince "Geldiğimde çizdiğin resmi niye sıranın altına attın?" diye sordum.
"Bitince görmeni istiyorum."
"Ne çiziyorsun ki?"
"Sürpriz."
Oflayıp kafamı sıraya koydum. Aynı şekilde Alptekin'de kafasını sıraya koyup gözlerime baktı. Birkaç saniye mal gibi bakıştık.
"Biliyor musun Damon evlenmiş."
Nevriye 'sen tam bir umutsuz vakasın' diye nareler atarken Alptekin ciddi misin der gibi baktı bana.
"Damon mudur her ne sikimse iyice kıl olmaya başlıyorum."
Damon'a küfrettiği için gözlerimi büyültüp hafifçe ağzının üstüne vurdum.
"Damon çok tatlı bir kere.""Bende tatlıyım."
"Onun kası var."
"Benim de kasım var."
"Damon vampir."
"Bende insanım. Ne olmuş yani?"
Aramızda geçen saçma muhabbete göz devirip "Her neyse Damon'a olan sempatim azaldı zaten," dedim.
"Evlendiğinde sempatin azalıyorsa çocuk yaptığında iyice nefret edersin. Umarım fazla bekletmezler."
İma ettiği şeyle "terbiyesiz," dedim düz bir ses tonuyla.
"Senin ağzından bal damlıyor sanki."Bir nevi haklıydı. Pek de terbiyeli olduğum söylenemezdi. Zilin sesi okulda yankılanırken sıradan kalktım.
"Çıkışta seni alırım."
Kafamla onaylayıp sınıfıma gittim. Sırama oturup matematik kitap ve defterimi çıkardım. İpek bana dönüp "Geldiğimde sınıfta yoktun," dedi.
Söylediği cümle daha çok soru anlamı barındırıyordu.
"Hiç ya," dedim geçiştirmek için. İpek zeki bir varlık olduğu için bana inanmamıştı. Neyse ki fazla sorgulamayıp önüne döndü. Rahat bir nefes aldım. Eğer Alptekin'in yanına gittiğimi öğrenseydi iki saat soru sorar ondan hoşlandığımı söylerdi.Alptekin'e karşı bir şey hissetmiyordum ama onunla vakit geçirmek eğlenceliydi. Fazla vakit geçirmemiş olsakta. Haftaya üç gün okulda olmayacaktı uzaklaştırma aldığı için.
Hoca'nın sınıfa girmesiyle ders başlarken ben çoktan bitmesi için dua etmeye başlamıştım.
Hellooo.
Şimdi şöyle bir açıklama yapmak istiyorum canlarım. Alptekin'in ortaya çıkmasını çok ani bulanlar var ama ben normal bir şekilde ortaya çıkmasını istemediğim için böyle ani bir şekilde oldu.
Şimdi biraz da gerçeklik katsak gerçek hayatta da böyle beklenmedik bir anda çıkabilir. Hayat sürprizlerle dolu sonuçta:) Kısacası gerçekçi olmasını istediğim için böyle yazdım. Çok kafanıza takılmasın sonrasına odaklanın:)