9.2

9.1K 755 214
                                    

Kafamı çevirip karşımda Şeyda'yı görmemle olan sinirim vücudumdan boşalmıştı ve kendimi tutamadan yumruk yaptığım elimi yüzüne geçirdim.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Yolun ortasında kavga ediyorduk ve bunu önemseyecek durumda değildim şu an. Karşımda haddini bildirmem gereken bir kaşar vardı.

"Senin yüzünden okuldan atıldı."

Üzerime kükremesiyle benden önce Alptekin müdahale etti ve Şeyda'yı kolundan tutup sert olmayacak bir şekilde uzağa itti.

"Şeyda yeter. Seni ilgilendirmeyen mevzulara karışmaktan vazgeç. Saçma salak saplantından bıktım. Boğuyorsun artık cidden sıktın, uzak dur bizden."

Alptekin'in sözleriyle Şeyda daha da öfkelendi ve "Değmeyecek birisi için uğraşıyorsun," diye bağırdı.

"Eğer değecek kişi sen olsaydın yanımda o değil sen olurdun. Şimdi anladın mı farkı?"

Burnumdan solurken Alptekin'in elimden tutup hızlı bir şekilde yürümeye başladı.

"Ondan nefret ediyorum."

"Ben de," diye katıldı sözlerime.

"Leyal ben gittikten sonra da bir şeyler söyleyip kafanı karıştırmaya çalışacaktır. Cidden takma onu, kendi kafasının içinde bir şeyler yaşıyor."

"Ya kendi kafasının içinde bir şeyler yaşadığını biliyorum ama guguklu saat gibi saat başı ötüyor baydı yani bizde ki de kafa."

"Onu doğru dedin bak," dedi gülerek.

"Saat kaç okula geç kalmayalım."

"Okula gitmeyelim," dedi omuzlarını silkerek.

"İyi," diyerek kabul ettim bende.

Gitsem de pek bir şey anlamayacaktım ki zaten hocalar yavaştan ders işlemeyi bırakmışlardı. Yaklaşık üç hafta sonra karne alacaktık.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordum. Dümdüz yürüyorduk çünkü.

"Bilmem düz yürüyelim yol nereye çıkarırsa."

Tebessüm etmekle yetindim. Sessiz bir şekilde yarım saate yakın nereye gittiğimizi bilmeden yürüdük.

Yorulduğumuz için bir apartman kapısının girişinde çömeldik. Tenha bir sokaktı gürültü yoktu. Hava kasvetliydi ve her an yağmur yağabilir gibi duruyordu.

"Ne tuhaf değil mi? Fazla değil altı yedi ay öncesine kadar hayata bakış açım yaşa geç moodundaydı. Şimdi daha farklı, daha anlamlı."

"Çok şey değişti diyorsun yani?" dedi Alptekin yüzünü bana çevirerek.

"Sayende."

"Harbi mi lan?" dedi kaşlarını kaldırarak.

"Harbi lan," diye onu taklit ederek yanıt verdim bende.

"Ne yaptım ki?" dedi bu sefer merakla.

"Çok bir şey yapmana gerek yok. Bilmiyorum nasıl tarif edilir ama sevgi gerçekten insanları değiştiriyor. Seni sevdikten sonra, ben önceleri ne boş yaşıyormuşum, diye düşündüm."

"Tamam dur utanıyorum," dedi Alptekin ortamın ciddiyetini bozarak. Sesli bir şekilde güldüm.

"Hep gül Leyal," dedi başını dizlerinin üzerine koyup. Ben de aynı şekilde kafamı dizlerime yaslayıp gözlerine baktım.

"Güldürenimiz var şükür."

"Allah olmayanlara versin o zaman."

"Amin," dedim tebessüm ederek. Bu çocuklayken hep gülüyorum ya.

(Bakın dolaylı yoldan size dua ediyorum. Öyle de pamuk yürekli bir yazarımdır.)

Biz birbirimize bakmakla meşgulken bir anda yağmur bastırınca kafamı hızla kaldırıp gökyüzüne baktım. Birkaç saniyede üstümüz başımız ıslanmıştı.

"Lan sırılsıklam olduk," dedim ellerimi yana açarken.

Alptekin oturduğu yerden kalkıp elini uzattı "Gel daha çok ıslanalım."

Uzattığı eli tuttum. Sonra yağmurda koşmaya başladık.

Belki delilikti, çılgınlıktı ama Alptekin'le yapılınca o bile güzeldi.

Yağmurdan kaçmıyor yağmurda ıslanıyorduk. Üzerimizden sadece akıp geçmiyor sanki bizi birbirimize daha çok bağlıyordu.

Bazen hayat çok boktan olabiliyordu ama olması gereken insanı bulduğunuzda bakış açınız değişiyordu. Mesela önceden basit gördüğünüz yağmur altında sevdiğiniz biriyle ıslandığınızda oldukça anlamlı bir şeye dönüşebiliyordu. Güneşe farklı bakabiliyordunuz, söverek kalktığınız yataktan gülümseyerek kalkmayı öğreniyordunuz.

Bir de kaçığın tekiyseniz daha çok kaçık oluyordunuz ama o bile güzeldi. Beraber delirmek bile muazzam bir histi.

Alptekin anlam verdiğim her şeyin bir tık fazlasıydı. Ve onunla delirmiş gibi yağmurun altında koşmayı bile hiçbir şeye değişmezdim.

Bir kere de böyle bitireyim dedim kaos kaos bir gönlümüz açılsın.

Sizin de böyle delirebileceğiniz insanlar olsun. 🥺

Deliliğe övgü+1 cxlgchşcşu

7

Bir Anonim Olsam!|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin