3.3

22.9K 1.9K 277
                                    

Nasıl başlasam bilemiyorum şu an mutluluk sarhoşu oldum galiba. Dün hiç beklemediğim bir şey oldu ve Genç Kız Edebiyatında 1.sıraya yükseldik. İnanılmaz bir okuyucu artışı yaşadım ve nasıl tarif edilir bilmiyorum muazzam bir his var içimde. En büyük teşekkürüm sizlere. Okuyan,oy ve yorum yapan destekleyen herkese teşekkür ederim. İyiki varsınız.

Yıldıza dokunup bölüme geçelim şjşhlj

Keyifli okumalar.

Oldukça sıkıcı bir matematik dersinin yarısına gelmişken içimdeki kafamı duvarlara vurma isteği oldukça artmıştı. Bit artık lütfen bit.

Yan tarafımdaki İpek'in de benden bir farkı yoktu. Gece ise çoktan kafasını sıraya vurup uyumuştu. Grupça matematiği sevmezdik.

Sancılı geçen dakikalar sonunda zil çaldığında kafesten fırlayıp özgürlüğe kavuşan kuş kadar sevinmiştim. Hoş durumumuz az çok onu özetliyordu.

Öğle arasına girmiştik. İpek ayaklandığında bende Gece'yi dürttüm uyanması için.

"Anne beş dakika daha," diye mırıldandığında daha sert bir şekilde dürttüm.

"Ne annesi kızım okuldayız. Senin kafa iyice gitti herhalde."

Gece hayvan gibi sıraya daha çok yayıldığında İpek oflayarak çantasından su şişesini çıkardı. Uyanması için Gece'nin yüzüne birkaç damla döktüğünde Gece "Ya baba ya!" diyerek kafasını kaldırdı sıradan.

Olayları idrak etmesi birkaç saniyesini aldığında "Hayvan gibi uyandırıyorsunuz ya," diye mızmızlandı.

"Kızım ne yapalım? Uyanana kadar bir amcan etmediğin kaldı bizi. Yalvarıyorum okulda uyuma bir daha."

Gece gözlerini ovuşturup tamamen uyku halinden ayrıldı.

"Hadi gidelim. Alptekin'ler bizi bekliyor karşıda ki kafeye gideceğiz," dedim aceleci bir şekilde.

İpek'in yüzü düşerken "Benim o Çağan salağının olduğu yerde işim yok," deyip geri sırasına oturdu.

"Ya saçmalama İpek ya. Bomboş sınıfta ne yapacaksın? Sende bizimle geliyorsun," deyip kolundan tutarak çekiştirdim.

Gece'de diğer kolunu çekiştirerek "Evet İpek. Sende bizimle geliyorsun. Konu tartışmaya tamamen kapalı," diyerek net bir şekilde tavrını koydu.

Sonunda İpek'in inadını kırabildiğimizde sınıftan çıktık. Merdivenin başında bekleyen Alptekin,Çağan,Alperen ve Barış'ı görmemizle adımlarımızı hızlandırdık.

"Sonunda ya ağaç olduk," diyen Alptekin'e ters ters bakıp "İşin ne? Bekle," diye çemkirdim.

Arkadan Alperen coşkulu bir şekilde "Sarı yenge verdi ayarı," deyip alkış tuttu. Alptekin bakışlarını anında ona çevirip "Evde görüşeceğiz kardeşim," dedi.

"Geç kalacağız," diyen Çağan'a "Sen bir sus," diye cevap verdi İpek. Çağan'ın yüz ifadesi donuklaşırken kafasını başka bir yere çevirmişti.

Bunları ayarlamamız benim matematikten yüz almam kadar imkansızdı ama benim pratik zekam buna da bir çözüm bulur elbet.

"Hadi gidelim artık."

Barış'ın yakınmasıyla beraber sonunda okuldan çıkabilmiştik. Okulun karşısında bulunan kafeye gittik. Çağan ve Alptekin yiyecekleri almaya giderken bizde masanın etrafına dizildik. Kafamda hızlı bir teori kurmuş ve uygulamıştım. Duvar kenarında oturan Gece'nin karşısında Barış vardı. Gece'nin yanında ben vardım. Barış'ın yanında ki sandalye boştu. Benim yanımda oturan İpek'in karşısında ki sandalye da boştu. Alperen baş köşeye oturmuştu. Sinsice sırıtıp elinde tabaklarla buraya gelen Çağan ve Alptekin'e baktım.

Bir Anonim Olsam!|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin