#
—> Yaren Başaran
"Ben kalkayım. Babanın yanına geçeceğim daha." deyip masadan kalkan Civan'la birlikte ben de kalktım.
"Tamam. Bir şey olursa haber ver."
"Veririm. Adamlar aşağıda. İkisi seninle kalır, ikisi de Ayşin'le gider." dedi Civan.
"Babama bir şey söylemeyeceklerinden emin misin?"
"Eminim. Merak etme."
Ben Civan'ı kapıya kadar geçirirken Ayşin de odasından çıkmıştı.
"Ben gidiyorum. Dersim var yarım saat sonra."
"Tamam." dedim kollarımı birbirine bağlayıp. "Civan'ın çağırdığı adamlar aşağıdaymış. İkisi seninle gelecek." dediğimde Ayşin huzursuz bir bakış attı bana.
"Onlardan yana şüpheniz olmasın. Sadece güvenliği sağlayacaklar." dedi Civan.
Ayşin ve Civan'ı gönderdikten sonra ben de hazırlandım ve evden çıktım.
Kapının önündeki siyah takım elbiseli iki adam anında bana doğru dönmüştü.
"Buyur Abla?"
Abla?
"İşe gidiyorum." dedim gayet normal bir şekilde.
"Ben Mahmut, arkadaşın adı da Recep. Bir ihtiyaç olursa seslenmen yeter Abla." deyip bana eliyle bana yol veren Mahmut'tan sonra etrafı kolaçan ettim.
"Çok dikkat çekmemeye çalışın, lütfen."
Ne kadar olacaksa artık.
"Elimizden geleni yaparız Abla."
"Bir de, bana 'abla' demeyin."
"Tamam Abla." diyen Mahmut'a 'ciddi misin' bakışları atıp sıkıntı dolu bir nefes bıraktım ve dükkana giden yola döndüm.
Mağazaya girdiğimde Şeker Teyze ortalıkta görünmüyordu. Onun yerine erkek giyim tarafından Fatih geldi.
O tarafla kadın giyim tarafını ayıran duvarda bir kemer olduğu için direkt oradan geçmişti.
"Günaydın." dedi, ben çantamı askıya asarken.
"Günaydın."
"Annem bugün biraz geç gelecek. Hastaneye gitti de."
"Neyi var?" dedim telaşla.
"Dizleri ağrıyormuş, o yüzden gitti."
"Anladım."
"Bir şey olursa yan taraftayım."
"Tamam. Kolay gelsin."
"Sağ ol. Sana da."
Fatih yan tarafa geçince ben de yapacak bir şey bulamayıp kapıya çıktım ve sokağı izlemeye koyuldum. Bu saatlerde herkes dükkanlarını yeni yeni açtığı için pek kalabalık olmuyordu.
Mağazanın önünde bir o yana bir bu yana dolanan korumalar beni kapıda görünce Recep yanıma geldi.
"Bir şey mi istedin Abla?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
General FictionTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...