#
—> Yaren Başaran
"Bebek nasılmış? Ne demiş doktor?"
"Düşük riski varmış." dedim başımı yastığa koyarken. "Ablamın doğuma kadar sadece dinlenmesi gerekiyormuş. Zaten bugüne kadar da bir iş yaptığı yoktu, şimdi yataktan çıkmayacak sadece."
"Neyse, bebek hayırlısıyla doğsun da..."
"Sen ne yaptın? Düzeldi mi aranız?"
"Evet evet. Çok şükür." derken Ayşin'in sesi mutlu geliyordu. "Yarın geliyorsunuz, değil mi?"
"Of bilmiyorum ya. Annem ayarlamaya çalışacak."
"Ay inşallah halleder."
"İnşallah. Ben de çok istiyorum annemi sizinle tanıştırmayı."
"Biz hadi neyse de... Fatih tanışacak. O ne halde acaba? Heyecanlı mı?"
"Telefonda konuşamadık hiç. Senden sonra onu arayacağım. Heyecanlıdır bence."
"Senin için sıkıntı yok tabii." dedi Ayşin gülerek. "Şeker Teyze seni ta en başından beri gelini olarak görüyor. Tanışma stresleri yaşamana gerek kalmadı."
"Şansım yaver gitti bacım." dedim gülerek.
"Neyse, ben kapatayım da sen ara Fatih'i. Biz yine konuşuruz."
"Tamam. Öpüyorum çok."
"Ben dee."
Ayşin kapattıktan hemen sonra Fatih'i aradım.
"Gülüm." diyerek açtı telefonu.
"Müsait misin?" diye sordum yumuşak bir sesle.
"Müsaitim."
"Öylesine aradım, sesini duymak için."
"İyi yaptın gülüm. Çok özledim ben seni." dediğinde elimi yüzüme kapattım. "Yarın kaçta geleyim?"
"O iş kesin değil ya." diye mırıldandım.
"Nasıl ya? Ben o kadar kendimi hazırlıyorum burada, annenle tanışacağım diye. Hem seni de görecektim ne güzel."
Hızlı hızlı konuşan Fatih'e gülmekten bir süre cevap veremedim.
"Fatih, bir dur." dedim hala gülerken. "Annemle halletmeye çalışacağız biz o işi sabah. Ben sana haber veririm, ona göre gelirsin."
"Tamam gülüm." derken oyuncağı elinden alınmış bir çocuk gibi hevessizdi sesi. "Ama halledin, tamam mı?"
"Tamam." deyip başımı iki yana salladım. Manyak şey ya... "Neredesin sen? Evde misin?"
"Yok, şimdi dükkandan çıktım da... bizim Gurur aradı az önce, 'bir yerde oturalım' dedi. Onun yanına geçeceğim."
"Anladım." dediğim sırada telefondan gelen sesi duyunca ekrana baktım. "Hülya arıyor beni. Konuşuruz yine."
"Çomak sokuyor resmen. Kardeş değil, kara kedi." diye homurdandı Fatih.
"Ya Fatih..." diye mırıldandım. "Sen pek bir tuhafsın bugün. Hayırdır?"
"Hasretin bana yaramıyor gülüm, ondandır."
"Öf, deli." dedim gülerek. "Neyse, ben Hülya'yı bir arayayım. Sabah sana mesaj atarım duruma göre."
"Olumlu mesajlar bekliyorum, ona göre."
"Söz vermeyeyim canım. Görüşürüüz." deyip telefonu kapattım ve yerimde doğrulup Hülya'yı aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
General FictionTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...