#
—> Ayşin Çiçek
"Anne, evde oturmaya mı geldin İstanbul'a?"
"Seni görmeye geldim Ayşin. Zaten kaç senedir her gelişimde gezdik İstanbul'u, gezesim yok benim."
"İyi, sen bilirsin. Biz yarın komşuya gideceğiz, oraya da gelme o zaman." dediğimde annem bana yandan bir bakış attı.
"O niyeymiş?"
"Kadın Yaren'e söylemiş 'gelin' diye. Gitmezsek ayıp olur şimdi."
"İyi, gidin."
Karşı koltukta telefona gömülmüş Sarp'a umutsuz bir bakış atıp yerimden kalktım.
"Ben yatıyorum. İyi geceler."
"Allah rahatlık versin."
Odama gitmeden önce Yaren'in odasına uğradım.
"Geleyim mi?" dedim başımı kapıdan içeri uzatıp.
"Gel gel." derken oturduğu yerde biraz toparlandı Yaren.
"İşten dönünce odaya kapandın. Hayırdır?"
Yaren'de tanıştığımızdan beri yerini koruyan bir hüzün vardı, bunu arada bir fark edebiliyordum ama son zamanlarda daha farklıydı. Hüznünün yanına başka şeyler eklenmiş gibiydi.
"Yoruldum biraz. Yoğun geçti bugün."
"Sadece o mu yani?" derken yatağının ucuna oturdum.
"Başka ne olacak?"
"Onu sen söyleyeceksin." dediğimde iç çekti.
"Annemi çok özledim Ayşin. Böyle söyleyince kendimi küçük çocuk gibi hissettim ama cidden çok özledim. Telefonda konuştuktan sonra bir ağırlık çöktü kalbime, bir daha da gitmedi."
Yaren ailesi ile ilgili bir şey söylediği zaman ne tepki vereceğimi şaşırıyordum. Aile içi ilişkilerimde -çok şükür- hep sorunsuz bir yaşam sürdüğüm için Yaren'in derdine neyle yardımcı olacağımı bilemiyordum.
"Biraz zaman geçsin, belki ortalık durulur. Hem... Civan'ı babasıyla konuşurken duydum. Civan onları vazgeçirmek için uğraşıyor."
"İnşallah başarır."
Bir süre daha Yaren'le konuştuktan sonra odasından çıktım.
Başıma tülbentimi, üzerime hırkamı geçirdim ve balkona çıktım.
Yukarıdan bazı erkek sesleri geliyordu. Seslerden seçebildiğim kadarıyla sohbet edenlerden biri Civan'dı.
Tuhaf bir şekilde, Civan'ın aklımdaki karakterini tam olarak kestiremiyordum. Bazen aşırı sinir bozucu biri bazen de çok iyi biri oluyordu benim için.
Ona karşı nasıl davranmam gerektiğini bilemiyordum. Bırak nasıl davranacağımı, nasıl hissedeceğimi bile bilmiyordum.
—> Yaren Başaran
"En son isteyeceğim şey kalabalık bir ortama girmek." diye yakınırken Şeker Teyzelerin dairesine çıkan merdivenleri adımlıyordum.
Öğle namazımızı kıldıktan sonra hazırlanıp karşıya geçmiştik. 2 hafta olmuştu bu mahalleye taşınalı, şimdi de yavaştan mahalleliyle tanışmaya başlayacaktık.
"Sanki ben bayılıyorum." diye homurdandı Ayşin. "Zaten bütün gece uyuyamadım, başım çatlıyor."
"Niye?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
General FictionTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...