#
—> Ayşin Çiçek
Staj yaptığım okuldan çıkıp Halil ve Osman'ın arabasına bindiğimde eve doğru yola çıkarken Yaren'i aradım.
"Alo."
"Ne yapıyorsun?"
"Dükkandan çıkacağım birazdan." derken sesi keyifsizdi.
"Hayırdır? Bir şey mi oldu?"
"Yok bir şey ya. Konuşuruz evde. Çıktın mı sen?"
"Evet. Yoldayım."
"Tamam. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Eve varıp üzerimi değiştirdiğimde Yaren de eve gelmişti. Yaren üzerini değiştirdiğinde yemekleri ısıtıp masaya oturduk.
"Suratın asık senin. Ne oldu?" diye sordum, karşımda çorbasını karıştırıp duran Yaren'e.
"Fatih..." diye mırıldanıp iç çekti. "Bugün telefonda biriyle konuşurken, konuştuğu kişiye 'hayatım' dedi."
"Hayda." dedim uzatarak. "O nereden çıktı şimdi ya? Kimle konuşuyordu?"
"Bilmiyorum." deyip omuz silkti Yaren. "Sonra da kimle konuştuysa onunla buluşmaya gitti."
"Ya bence kız değil konuştuğu kişi. Yani, Fatih öyle biri değil ki."
Yaren bir şey demeden önündeki tabağa bakınca ben de başka bir şey söylemedim.
Yemekten sonra ortalığı topladık. Daha sonra Yaren uyuyacağını söyleyip odasına geçince ben de odama gidip ders çalıştım.
======
Elimdeki karton kahve bardağını masada döndürürken gözlerim de bardağın üzerindeydi.
"Vallahi ruhum daralıyor Ayşin. Bir kendine gel artık ya."
"Kübra yorgunum ya." diye mırıldandım. "Bütün gece ders çalıştım."
Uykusuzluğun verdiği halsizliğin yanında bir de Civan özlemi vardı içimde. Bir türlü dönememişti.
Yanımızdan gelen bir öksürük sesi ikimizi de o tarafa döndürmüştü.
"Akif?" dedi Kübra.
"Oturabilir miyim?" derken bana bakıyordu Akif.
"Tabii." desem de oturmasını pek istemiyordum açıkçası. Akif'le tanışıyorduk ama fazla bir yakınlığımız olduğu söylenemezdi.
"Ben aslında seninle bir şey konuşmak istiyorum Ayşin."
"Konuşalım." dedim başımı sallayarak.
"Şey..." derken Kübra'ya baktı Akif. "Yalnız."
Kübra bana sorarcasına bakınca başımı salladım.
"Ben buralardayım." deyip masadan kalktı Kübra.
Akif Kübra'nın kalktığı yere, karşıma geçti.
"Seni dinliyorum."
"Ayşin, biliyorum pek yakın değiliz. Yakın değiliz ama... sen de istersen olabiliriz."
Ne?
"Ne?"
"Yani, yanlış anlama. Birlikte vakit geçirip birbirimizi daha iyi tanıyabiliriz. Sen de istersen tabii."
"Akif ne diyorsun Allah aşkına? Lütfen ne sen böyle konuşma yapmış ol ne de ben duymuş olayım."
"Ama Ayşi..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
General FictionTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...