#
—> Yaren Başaran
Dükkana girdiğimizde içeride Feyza ve Cihangir vardı. Kasanın önünde oturmuş, çay içiyorlardı.
"Günaydın." dedim gülümseyerek.
"Selamünaleyküm." dedi Fatih de.
"Aleykümselam." dedi ikisi de. "Günaydın."
"Gelin, çay koyayım." dedi Feyza. O arka tarafa giderken Fatih Cihangir'in yanına oturdu. Ben de az önce Feyza'nın oturduğu taburenin yanına oturdum.
"Dilara gelmedi mi?" diye sordu Fatih.
"Yok Abi. Gelir birazdan." dedi Cihangir. "Kadıköy'den buraya otobüsle gelmek biraz zor, biliyorsun."
"Neyse, halledeceğiz." dedi Fatih bana bakarak.
"Anlamadım Abi?"
"Dilara da gelsin, anlarsın koçum."
Feyza yanımıza gelip çayları önümüze koydu ve yerine oturdu.
"Ee Yaren? Nasıl gidiyor?"
"Güzel." dedim gülümseyerek. "Çok şükür. Sende ne var ne yok?"
"Ne olsun işte... Bir ara dışarıda bir yerde otursak mı ya? Hiç vakit geçiremedik seninle."
"Olur." dedim. "Ama önümüzdeki 1-2 hafta biraz meşgulüm maalesef. Sular durulsun, otururuz."
"Niye? Bir şey mi oldu?" deyip Fatih'e baktı Feyza. "Düğün falan mı yapıyorsunuz yoksa?" dedi şaşkınlıkla.
Ben de aynı şaşkınlıkla Fatih'e baktığımda o kıs kıs gülüyordu.
"Yok Feyza, daha değil." dedi Fatih. "O günler de gelir inşallah."
"Annemler geliyor bu akşam. Birkaç gün kalacaklar da... Sonra da Trabzon'a gideceğiz." diye açıkladım.
"Şeker Teyzelerin düğününe sen de gidiyorsun yani?" diye soran Cihangir'e başımı salladım.
"Günaydın." diyerek içeri giren Dilara'yı duyduğumda modum düşer gibi olmuştu hemen.
"Günaydın." diyen sadece Feyza ve Cihangir'di.
Dilara gelip Feyza'nın diğer yanına oturdu.
Masanın üzerine bıraktığım telefonumun çaldığını duyunca ekrana baktım. Annem arıyordu. Alıp telefonu açtım.
"Efendim anne." derken ayağa kalktım ve diğer tarafa geçtim.
"Kızım, ne yapıyorsun?"
"Dükkandayım anne. Siz neredesiniz?"
"Adana'yı geçtik biz de. 1 saat olacak neredeyse."
"Anladım. Akşam 9-10 gibi burada olursunuz herhalde, değil mi?"
"Evet kızım. Sen bir hazırlık yapma tamam mı? Yorma kendini, biz zaten yolda bir yerde yeriz."
"Tamam annem. Sen dert etme." dedim. "İstanbul'a girince haber ver bana. Evin konumu gönderirim."
"Tamam kızım. Ararım."
"Tamam. Hayırlı yolculuklar."
"Sağ ol kızım. Görüşürüz."
Telefonu kapatıp Fatihlerin yanına geri döndüm.
"Dinliyorum Fatih." dedi Dilara. Herhalde Fatih o konuyu konuşacaktı Dilara'yla.
"Bizim diğer mağazada eleman açığı var. Sen de Kadıköy'de oturuyorsun, buraya gelip gitmen zor oluyor. O yüzden seni diğer dükkana alalım diye düşündük. Sana da uyarsa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEVÂFUK
Fiction généraleTevâfuk: Birbirine denk gelme, latifâne (hoş, zarif) bir şekilde uyum içinde olma. ===== Henüz 21 yaşındayken -sözüm ona- töre kanunları yüzünden evlendirilmeye mecbur bırakılan ve küçük bir yardımla Gaziantep'ten İstanbul'a kaçan Yaren Başaran. Üni...